Halkla ilişkilerde 2012 yılında büyüme bekleniyor

Güncelleme Tarihi:

Halkla ilişkilerde 2012 yılında büyüme bekleniyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2012 11:07

Uluslararası İletişim Danışmanlığı Birliği (ICCO), halkla ilişkiler (PR) sektörünün 2012’ye bakışını değerlendiren bir araştırma yaptı. Çalışmaya göre PR ajanslarının tepe yöneticileri 2012’de büyüme bekliyor.

Uluslararası İletişim Danışmanlığı Birliği (ICCO) yaptığı araştırmayla 2012 yılıyla ilgili öngörüler sunuyor. ICCO’nun dünyanın değişik bölgelerinde yaklaşık 25 ülkeden halkla ilişkiler (PR) danışmanlarına sorarak hazırladığı Trend Barometer çeyrek raporları halkla ilişkiler ekonomisini, iniş çıkışları ve 2012 yılına dair beklentileri açıklıyor. ICCO’nun 2011 yılında yayınladığı ICCO Dünya Raporu’na göre, iletişim dünyası için 2010 ve 2011 yılı verimli geçti. 2008 ve 2009 yılında yaşanan ekonomik krizin olumsuz etkisinden sıyrılan kurumların iletişim alanında yaptığı yatırımların artmasıyla, halkla ilişkiler ajanslarının karlılıkları da yükseldi. Halkla ilişkiler sektörünün en büyük iki pazarı olan ABD ve İngiltere, 2009’daki yüzde 5’lik düşüşün ardından 2010 yılında yükselişe geçerek ekonomik anlamda iyileşme kaydetti.
Brezilya, Rusya ve Hindistan hem sunulan PR hizmetleri, hem de müşterilerin pazarlama harcamaları bakımından büyüme kaydetti. Brezilya’da iletişim danışmanlığı sektörü yüzde 23 oranında büyüdü. Sosyal medya hizmetlerine, iç iletişime ve kriz yönetim programlarına yönelik talebin artması ve Brezilya ekonomisinin daha da küresel hale gelmesi bu büyümede etkili oldu. Rusya’da, danışmanlık ücretlerinden elde edilen gelirler de yüzde 17 oranında arttı. Hükümet ilişkileri ve kamu işleri, kurumsal iletişim, kriz iletişimi ve itibar yönetimi alanları büyüme kaydetti. Halkla ilişkiler danışmanlığı bakımından, Avustralya, ICCO üyesi ülkeler arasında, ABD, İngiltere ve Brezilya’dan sonra dördüncü en büyük pazar durumunda. Avusturya’daki iletişim danışmanlığı pazarının 2008 ile 2010 arasında yıl başına yüzde 10 oranında büyüdüğü tahmin ediliyor. Hindistan’da ise dağınık bir yapıya sahip olan PR danışmanlık pazarının ölçümlenmesi zor olsa da, güçlü yerel talep, yoğun devlet harcamaları ve yüksek düzeylerdeki yabancı yatırımlar dolayısıyla büyüdüğü öngörülüyor.
Sektörlerde istihdama yönelik genel koşullar bakımından, çoğu ülkede işsizlik, ortalamanın üzerindeyse de bu oran düşme eğiliminde. Bununla birlikte İtalya, Slovakya, Finlandiya ve İngiltere’de büyük şirketlerin istihdam politikası ve kamu sektöründe tasarruf tedbirlerinin devreye girmesi dolayısıyla işsizlik oranının artmasına ilişkin risk halen yüksek. Bununla birlikte Brezilya ve Rusya’da yükselen personel ücretleriyle birlikte gücünü çalışandan alan pazarlar göze çarpıyor.

ABD ve İsviçre deneyimli eleman bulamamaktan şikayetçi
İletişim sektörüne ve halkla ilişkilere özel birçok istihdam sorunu da varlığını sürdürüyor. Örneğin, ABD ve İngiltere’de dijital uzmanlığına sahip çalışanların sayısı genel olarak az. ABD ve İsviçre, deneyimi fazla, kıdemli personel bulamamaktan şikayet ediyor. Brezilya ve Hindistan’da başlangıç düzeyindeki pozisyonlarda çalışacak vasıflı personel sıkıntısı çekiliyor. Bu durum Hindistan’da yeni adayların, PR danışmanlıklarına göre daha yüksek ücretler dolayısıyla reklam sektörüne yönelmesi, mevcut personelin ise kurumsal pozisyonlar için işten ayrılmasıyla daha vahim bir hal alıyor. Buna rağmen, yararlanılabilir vasıflı işgücü düzeyi, Brezilya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, İrlanda, Polonya, Slovenya, İsviçre, Türkiye ve İngiltere olmak üzere toplam 12 ülkede daha iyi durumda. Bu durum özellikle iki unsurun birleşimine bağlanabilir: Daha geniş bir yeni mezun havuzundan gelen başvuruların artması ve kurumsal ve kamu sektöründeki küçülmenin sonuçları. Bu ankete katılan diğer tüm ülkeler, vasıflı işgücünün geçen yıllara göre daha azalmış olduğu kabul edilen Rusya’nın haricinde, meslek adaylarının sayısında pek az bir değişim gözlemliyor.
ICCO Dünya Raporu için yapılan anket sonuçlarına göre, gelecekte halkla ilişkiler şirketlerini bekleyen en önemli beş zorluk personel, müşteri bütçeleri, karlılık, fiyatlar, rekabet olarak sıralanıyor.

Enerji, sağlık ve finansta hacim artacak
PR sektörünün hacminin büyüyeceği alanlar arasında enerji, sağlık ve finans öne çıkıyor. Ancak üç ülke; İtalya, Portekiz ve Türkiye, finansı yılın en düşük beklentilerini içeren sektörler arasında görüyor. Sekiz ülkede özellikle umut vaat edici görünen kamu sektörü, yakın tarihli tasarruf tedbirlerinin halen yürürlükte olduğu dört ülkede (Avusturya, İrlanda, İtalya ve İngiltere) düşük bir potansiyele sahip. En az umut vaat eden sektörlerde, perakende listenin başında yer alırken, Hırvatistan, Hindistan ve Türkiye’de bu sektörde patlama bekleniyor.

Dijitalde büyüme bekleniyor
PR ajanslarının tepe yöneticilerinden yarısından fazlası 2011 yılına kıyasla işlerinin 2012’de büyüme göstermesini bekliyor. Diğer yüzde 41 ise daha durağan koşullar beklerken, yalnızca yüzde 4’ü işlerinin azalacağına inanıyor. Rapora göre en fazla büyümesi beklenen disiplinler ise dijital (yüzde 68), kriz ve konu yönetimi (yüzde 65) ve kurumsal iletişim/strateji (yüzde 59) olarak sıralanıyor. Ayrıca itibar yönetimi de katılımcıların yüzde 50’sinden fazlası tarafından bu yılın büyüme alanlarından biri olarak görülüyor. En az büyüme göstermesi beklenen alanlar ise, etkinlik yönetimi ve teknoloji hizmetleri. Katılımcıların sadece yüzde 10’u bu hizmet alanlarının büyümesini bekliyor.
Katılımcıların büyük bir çoğunluğu (yüzde 59) enerji ve çevre sektöründen müşterilerin halkla ilişkiler faaliyetlerine daha çok bütçe ayıracağını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 43’ü BT/teknoloji alanındaki müşterilerin PR bütçelerini artıracağını öngörürken, yüzde 39’u ise sağlık ve wellness alanlarında yeni müşteriler kazanacaklarına inanıyorlar. Ankette yer alan ve 2012 yılı için en az umut vaat eden endüstriler, üretim, otomotiv ve perakende olarak sıralanıyor. Katılımcıların yalnızca yüzde 8’i bu endüstrilerin PR hizmetlerine olan yatırımlarının artacağını öngörüyor.

Sosyal medya PR’ın bir parçası
Araştırmaya katılan iletişim danışmanlığı firmalarının yüzde 94’ü farklı yöntemlerle sosyal medya hizmetleri sunuyor. Firmaların yüzde 49’u, uygulama alanlarında sosyal medyayı klasik PR ile birlikte kullanıyor. Araştırma ile aynı zamanda, sosyal medya konusundaki uzmanlığın nerelerde arandığına ilişkin oldukça büyük farklılık gösteren müşteri görüşleri de belirlendi:
* İletişim danışmanlığı firmalarının başkanlarının çoğunluğu (yüzde 54) müşterilerin, hangi iletişim disiplininin sosyal medyanın sahibi olduğuna ilişkin karışık görüşleri olduğunu düşünüyor.
* Anketi yanıtlayanların yüzde 27’si, müşterilerin sosyal medya iletişimini PR faaliyetlerinin bir parçası olarak gördüğünü düşünüyor.
* Yüzde 19’u, müşterilerin çoğunluğunun böylesi hizmetleri halkla ilişkilerin bir parçası olarak görmediği fikrinde.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!