Eğitimlerden en yüksek faydayi elde etmenin 3 anahtari
Güncelleme Tarihi:
Kurumsal hayatın içinde, hem bireysel faydalar sağlayabileceğimiz hem de şirketimize katma değer katabileceğimiz imkanı bir anda sunan en önemli yöntemdir eğitimler esasında. Evet, bazı şirketler eğitim kataloğu yayınlar, siz seçersiniz gideceğiniz eğitimleri; bazı şirketlerde ise pek söz hakkınız olmaz, zorunlu olarak eğitimlere gönderilirsiniz… Ama öyle ya da böyle, iş hayatının olmazsa olmazı kurumsal eğitimler, doğru kullanmayı bilirseniz, çok önemli fırsatlardır.
Özellikle teknoloji bu kadar süratle değişirken, yeni nesiller çok hızla iş yaşamında yerini alırken, ve bilginin ve becerilerin geçerlilik süresinin 5 yıla indiğini tüm mecralar bas bas bağırırken (korkarım çok süratli bir şekilde bu süre daha da azalacak), dünyaya ayak uydurmanın ve kendimizi yenilemenin (inovasyon şart) bir yoludur çünkü eğitimler.
Peki, farklı yollarla da olsa katıldığımız bu eğitimlerden gerçekten faydalanabiliyor muyuz? Yoksa ayağımıza kadar gelmiş bu fırsatı tepiyor muyuz?
İşte ben de size tam bu noktada, bu fırsatları hem iş hayatı hem de özel yaşam hanesinde artıya çevirmenin 3 anahtarından bahsetmek istiyorum:
Öncelikle gideceğiniz eğitime önyargılı bir şekilde başlamayın. Unutmayın: beyin neyi düşünürse, o düşünceyi çoğaltır ve sizi ona göre yönlendirir. Önyargılarınızı bir kenara bırakın ve katılacağınız eğitimden ne alabileceğinize, bu eğitimin bireysel gelişiminize nasıl katkıda bulunabileceğine ve tüm bunları çalıştığınız yerde nasıl kullanabileceğinize odaklanın.
Algıların yönetildiği, “big data”nın yani büyük verinin bu algı yönetimi sürecini şekillendirdiği bir çağda yaşıyoruz. Bireysel gelişim fırsatları aynı zamanda algılarınızın kontrolünü elinize alabilme fırsatıdır, hayatınızın kumandasını ele alabilmek için edinebileceğiniz yetkinlikleri arttırma şansıdır. Not tutun, bolca soru sorun, anlamadığınızı tekrar ettirin, öğrendikleriniz, gördükleriniz ve bilgileriniz arasında bağlantı kurun, kritik/eleştirel düşünerek çıkarımsal gücünüzü arttırın.
İletişimin çok önemli olduğu, hayatımızın “kilit taşı”nı oluşturduğu bir dönemde yaşıyoruz. Eğitim sayesinde farklı bakış açılarına sahip olan insanlar ile hazır bir araya gelmişken bunu değerlendirin. Çoğu zaman farklı bakmayı beceremediğimiz için sorunu tespit edemeyiz dolayısıyla da çözüme ulaşmak iyi niyetli bir beklentiden öteye geçemez. Eğitimler, aynı zamanda bu özelliği geliştirmemize yarayacak ve belki de gözümüzün önünde duran ama göremediğimiz çözümleri bize ortak akıl ile gösterecektir. Einstein’ın da dediği gibi aynı şeyleri yaparak farklı çözümler beklemek delilikten öte birşey değildir.
İşte elimizdeki 3 anahtar: önyargıları kırmak, algımızı güçlendirmek ve bakış açımızı genişletmek .
Emin olun doğru kullanıldığında, bu 3 anahtarın açamayacağı kilit yoktur, eğitimlerden en yüksek faydayı almak da bunlardan biridir…