İhsan Yılmaz: Mürekkebi Kurumadan
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2008 00:00
İşte Böyle Güzelim...
H.Adak/A.G. Altınay/E. Düzel/N.Bayraktar
Sel Yayıncılık
Yolları Sabancı Üniversitesi’nde kesişen dört kadın akademisyenin cinsellik üzerine yaptıkları araştırma İşte Böyle Güzelim. Kadınların bedenlerini tanıma ve cinselliklerini keşfetmelerinin hikayeleri biraraya getirilmiş. Farklı yaş gruplarından ve farklı sosyal sınıflardan kadınların anlattığı gerçek hikayeler bunlar. Deneklerin anlatarak kendi cinsellikleriyle yüzleşmesi sağlanmış. Proje sadece kitapla da sınırlı değil. Bu hikayeler zaman zaman okuma tiyatrosu olarak sahneye taşınıyor. İzleyicilerin arasından seçilen kişiler sahneye çıkıp bu hikayeleri okuyorlar. Yani bir anlamda empati kurmaları sağlanıyor.
Projenin çıkış noktasının Eve Ensler’in bütün dünyada büyük ilgi gören kitabı Vajina Monologları olduğunu açıklıyor araştırmacılar. Oyunu izlemek farklı olabilir ama kitabı okumak insanda başkalarının mahremine girmiş duygusu uyandırıyor. Röntgencilik yaparken yakalanmak gibi bir şey. Amaç da zaten o. Neden cinsellik söz konusu olunca insana açık ve net olamadığını sorgulatmak. Bu kadar hayatın merkezindeyken neden bu kadar gizlendiğini düşündürtmek. Bunu da farklı insanların hikayelerinin üzerinden yaptırmak.
Bir tür Türklere özgü vajina monologları çıkıyor ortaya sonuçta. "İşte böyle güzelim..." diyerek siz de kendi hikayenizi ekleyebilirsiniz.
Üvercinka
Cemal Süreya
YKY
Üvercinka’nın ilk yayımlanışının 50. yılı dolayısıyla özel bir baskısı yapıldı. 2 bin adet yapılan bu baskı numaralandı ve tekrarı da olmayacak. Yani kitabı satın alan iki bin ayrıcalıklı kişiden biri olabilirsiniz, eğer sıkı bir Cemal Süreya tutkunuysanız.
Kitap 1958 yılının Şubat ayında yayımlanmış ve İkinci Yeni akımının habercisi olarak nitelenmişti daha sonra. Bu kitaptaki şiirlerin en çok ezberlenen dizeler olduğunu söylemek de yanlış olmaz. San, Sizin Hiç Babanız Öldü mü?, Aşk, Kanto, Elma, Üvercinka, hepsi bu ilk kitapta.
Tadımlık olarak San şiirine ne dersiniz:
"Kırmızı bir kuştur soluğum/Kumral göklerinde saçlarının/Seni kucağıma alıyorum/Tarifsiz uzuyor bacakların
Kırmızı bir at oluyor soluğum/Yüzümün yanmasından anlıyorum/Yoksuluz gecelerimiz çok kısa/Dörtnala sevişmek lazım"
H.Adak/A.G. Altınay/E. Düzel/N.Bayraktar
Sel Yayıncılık
Yolları Sabancı Üniversitesi’nde kesişen dört kadın akademisyenin cinsellik üzerine yaptıkları araştırma İşte Böyle Güzelim. Kadınların bedenlerini tanıma ve cinselliklerini keşfetmelerinin hikayeleri biraraya getirilmiş. Farklı yaş gruplarından ve farklı sosyal sınıflardan kadınların anlattığı gerçek hikayeler bunlar. Deneklerin anlatarak kendi cinsellikleriyle yüzleşmesi sağlanmış. Proje sadece kitapla da sınırlı değil. Bu hikayeler zaman zaman okuma tiyatrosu olarak sahneye taşınıyor. İzleyicilerin arasından seçilen kişiler sahneye çıkıp bu hikayeleri okuyorlar. Yani bir anlamda empati kurmaları sağlanıyor.
Projenin çıkış noktasının Eve Ensler’in bütün dünyada büyük ilgi gören kitabı Vajina Monologları olduğunu açıklıyor araştırmacılar. Oyunu izlemek farklı olabilir ama kitabı okumak insanda başkalarının mahremine girmiş duygusu uyandırıyor. Röntgencilik yaparken yakalanmak gibi bir şey. Amaç da zaten o. Neden cinsellik söz konusu olunca insana açık ve net olamadığını sorgulatmak. Bu kadar hayatın merkezindeyken neden bu kadar gizlendiğini düşündürtmek. Bunu da farklı insanların hikayelerinin üzerinden yaptırmak.
Bir tür Türklere özgü vajina monologları çıkıyor ortaya sonuçta. "İşte böyle güzelim..." diyerek siz de kendi hikayenizi ekleyebilirsiniz.
Üvercinka
Cemal Süreya
YKY
Üvercinka’nın ilk yayımlanışının 50. yılı dolayısıyla özel bir baskısı yapıldı. 2 bin adet yapılan bu baskı numaralandı ve tekrarı da olmayacak. Yani kitabı satın alan iki bin ayrıcalıklı kişiden biri olabilirsiniz, eğer sıkı bir Cemal Süreya tutkunuysanız.
Kitap 1958 yılının Şubat ayında yayımlanmış ve İkinci Yeni akımının habercisi olarak nitelenmişti daha sonra. Bu kitaptaki şiirlerin en çok ezberlenen dizeler olduğunu söylemek de yanlış olmaz. San, Sizin Hiç Babanız Öldü mü?, Aşk, Kanto, Elma, Üvercinka, hepsi bu ilk kitapta.
Tadımlık olarak San şiirine ne dersiniz:
"Kırmızı bir kuştur soluğum/Kumral göklerinde saçlarının/Seni kucağıma alıyorum/Tarifsiz uzuyor bacakların
Kırmızı bir at oluyor soluğum/Yüzümün yanmasından anlıyorum/Yoksuluz gecelerimiz çok kısa/Dörtnala sevişmek lazım"