’Ihhh’ deme ’Ohhh’ de

"Bizim yazı işlerinde eşi pek bulunamaz cinsten bir oğlumuz var, kendisi ’demokrat Kemalist’, ’nasıl oluyor’ demeyin, yumurtaya can veren Allah nelere kadir değil ki, bir tane de ’demokrat Kemalist’ yapmış işte..."

Ahmet Abi, Cumhurbaşkanı’nın "Kürdistan" dediği haberini duyduğu anda yumurtaya can veren Allah’ın yarattığı arkadaştan "Ihhh" şeklinde bir ses çıktığını yazdı.

Bu "Ihhh" sesi sayesinde Kürdistan’ı manşet yapma kararı almışlar vesaire...

Öncelikle Ahmet Altan’ı bir kardeşi olarak uyarmak isterim.

Elemana "Ihhh" dedirtmek ’militan/kobay kullanımlı gazetecilik’e giden kapıyı aralar.

O zaman oturtalım yazı işleri masasına siyasi hassasiyeti yüksek "militan/kobay temsilcileri", okuyalım gündemi, verelim şok gelişmeyi... Artık kim "Ihhh" derse, ona göre basalım manşeti.

Benden uyarması; bu yol güzel yol değil.

Hem ayıptır...

Tatlı dilli rövanşist söylemlerle de olsa yalnız bulmuşsunuz hırpalıyorsunuz genci.

Rahat bırakın.

Bir de Cumhurbaşkanı dönünce, "Ben onu demedim... Öyle demedim de, denmesine de bir şey demem de... Deme öyle, demedim öyle, sen öyle de, ben demeyeyim. Dedim mi?.. Demedim de! Dedim deme de... De-du-du-du; da-da-da-da... Ihhh!.." şeklinde özetlenebilecek açıklama yapmaz mı?..

Eh şimdi o yumurtaya can veren Allah’ın yarattığı kul, yazı işlerine dizlerinin üstünde kayarak girip "Dememiiiişşşş!" şeklinde höykürse güzel mi olur?

O da olmaz di mi Ahmet Abi?

* * *

Bence işe şovenizmle birlikte rövanşizmi de çöpe atarak başlamalı.

Senin de yazının sonunda dediğin gibi "kimseyi üzmeyen, kırmayan bir barış" için çalışmak gerek.

Adı Kürdistan olan bir yere Kürdistan denir elbette; coğrafi terimlerle kelime kalabalığı yapmaya gerek yok.

Fakat tatlı dillisinden bile olsa rövanşizmden, "Baaak gördün mü, ’Ihhh’ dedirtirler adama" tavrından da uzak dursak; olmaz mı?

Bana göre hava hoş, herkese güzel gelen bir ülke istiyorum.

"Ihhh" denen/dedirten bir ülke istemiyorum mesela.

Karın ağrısı olmasın insanların.

İsteyen, "Ben şeriat istiyorum; hırsızların kolu kesilsin partisi" kursun...

İsteyen, "Komünistim ben; zenginleri keseceğim partisi" kursun...

İsteyen, "Ergenekon insanıyım; darbedeyim deva bulmam netekim partisi" kursun...

İsteyen, "Sadece iktidar olup paranızı almak isteyen bir adiyim ben partisi" kursun...

Taş gibi demokrasimiz olsun, gören maşallah desin, çalımına kurban olsun, asker kışlasında otursun, herkes fikrini "Ihhh" demeden söylesin.

Hayat bayram olsun, insanlar el ele tutuşsun, birlik olsun, uzansın sonsuza filan...

Velhasıl kelam; "Ihhh" demeyelim "Ohhh" diyelim.

Sevgiler mütemadiyen.

Aldırma be LDP!

BEŞİKTAŞ Meydanı’nda Liberal Demokrat Parti (LDP) mitingi.

Barbaros Hayreddin’in gölgesindeki mitinge katılım az: 50 (yazıyla elli) kişi.

Parti başkanı, adaylar ve adayların akrabaları da dahil bu 50 kişiye.

Genel Başkan Cem Toker bu ilgisizliğe, halka hitaben yaptığı konuşmasında "Şuradan cenazem kalksa daha fazla insan gelirdi" diyerek temas etmiş. Zaten bu kara/mizah çıkışı sayesinde haber olmayı başardılar.

Kurucuları Besim Tibuk’un futbol açılımları (ofsaytı kaldıracağız vb.) partiyi bir şekilde gündeme taşıdı...

Bence Cem Toker de "Üst direği de kaldırıyoruz, abanmak serbest..." tarzı bir açılımla parti tabanını hareketlendirmeli.

Son sözüm de Liberal Demokrat Cephe yorumcularına.

Neredesiniz abi?

Partiye niye sahip çıkmıyorsunuz?

En azından mitinge gelin, kalabalık yapın. 50 kişi mi bu memlekette liberal/demokrat hareket?

Ben akşamları Mehtap TV’de kimleri seyrediyorum o zaman?

Şahin Alpay’ı ayrı tutuyorum; o AKP’ye oy vereceğini köşesinde belirtti zaten.

Fakat eyyy diğer "Liberal Demokrat" etiketli yorumcular!

Bu kadar medya gücünüz var, bir destek versenize harekete!

Beşiktaş’ta belediye otobüsü boşaldığında daha fazla insan oluyor o meydanda be!

Aldırma LDP, aldırma...