İç sularda yoğun kirlilik

Güncelleme Tarihi:

İç sularda yoğun kirlilik
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 1997 00:00

Haberin Devamı

Türkiye'nin denizleri gibi, gölleri ve akarsuları da büyük kirlilik tehdidi altında. Çarpık kentleşme, kanalizasyon ve sanayi atıklarıyla tarım ilaçlarından iyice kirlenirken göl ve ırmaklar, doğal yaşamın ve Türkiye'nin geleceğini tehdit ediyor.

MANYAS GÖLÜ:

Avrupa'nın A sınıfı diploma sahibi verdiği ve dünyada fazla örneği bulunmayan Manyas Kuş Gölü, Sığırcı Deresi aracılığıyla gelen endüstriyel atıklar, yüzeysel sularla gelen pestisit ve gübrelerle kirlendi. Bu arada Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün (DSİ) su rejimine yaptığı müdahaleler sonucunda da ekolojik dengesi bozuldu. Bu nedenle yüzlerce asırlık ağacın kuruduğu uluslararası milli park statüsündeki Manyas Kuş Cenneti, şu anda ‘‘alarm’’ veriyor.

BAFA GÖLÜ:

DSİ, Menderes Nehri'ne yaptığı set ile Bafa Gölü'ne su girişini engelleyerek gölün susuz kalmasına ve kurumasına neden oluyor. Gala, Seyfe ve benzeri sulak alanlar da aynı tehlikeyle karşı karşıya.

TUZ GÖLÜ:

İç Anadolu'nun en büyük kenti Konya'nın kanalizasyon ve organize sanayi atıklarının arıtılmadan DSİ drenaj kanallarıyla Tuz Gölü'ne verilmesi, bilim adamlarının ve basının yıllardır uyarmasına rağmen hala durdurulamıyor. Ülkenin tuz üretiminin yüzde 70'ini sağlayan Tuz Gölü ve bölgede onun temelini oluşturduğu ekosistem büyük tehlike altında.

VAN GÖLÜ:

Türkiye'nin en büyük gölü için en önemli kirletici kaynak, başta Van olmak üzere çevresindeki diğer yerleşim birimlerinin kanalizasyon atıkları. Gölde ‘‘şimdilik’’ önemli sayılabilecek kirlenme görülmezken, son yıllarda su seviyesinin yükselmesinden kaynaklanan sorunlar dikkati çekiyor.

İZNİK GÖLÜ:

İçme suyu niteliğinde temiz bir su kaynağı olarak kabul edilen İznik Gölü'nde, son yıllarda çevresindeki yoğun yapılaşma ve bundan kaynaklanan kanalizasyon atıklarına bağlı kirlenme yaşanıyor.

SAPANCA:

İçmesuyu kaynağı olarak görülen Sapanca Gölü, çevresindeki aşırı kaçak yapılaşma sonucunda, tehlikeli boyutlarda kirlenmek üzere.

EĞİRDİR:

Yine DSİ tarafından sulama amacıyla aşırı miktarda su çekiminden dolayı Eğirdir ve Beyşehir göllerinde su seviyesi düştü, ekolojik denge bozuldu.

Akarsularımız açık kanalizasyon oldu

Çevre Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'deki bütün akarsularda kirlenme var. Akarsuları, ençok sanayi kuruluşları kirleniyor.

MENDERES:

Ege Bölgesi'nin en önemli akarsuları Gediz, Büyük Menderes ve Küçük Menderes havzaları, sanayileşme, çarpık kentleşme ve bilinçsiz tarımsal uygulamalar sonucu kirlenmiş durumda.

GEDİZ:

Uşak'taki 400 deri fabrikasının krom gibi çok tehlikeli ağır metal içeren atıkları, arıtılmadan Gediz Nehri'ne veriliyor. Nehre Manisa, İzmir-Kemalpaşa, Salihli, Turgutlu ve Menemen gibi yerleşim alanlarına ait evsel ve endüstriyel atıklar boşaltılıyor. Gediz Nehri, kanserojen etkiye sahip fenolik maddeler, siyanür ve diğer ağır metaller tarafından kirletiliyor.

PORSUK ÇAYI:

Kütahya ve Eskişehir'de bulunan 15 sanayi tesisi Porsuk Çayı'nı öldürdü.

SAKARYA:

Bereketli Sakarya Ovası'nın tek akarsuyu olan Sakarya Irmağı da kirlilikten nasibini alıyor. Sakarya'nın kirliliği, Karadeniz'in kirlenmesine de neden oluyor.

ERGENE:

Ergene Nehri ve kolu Çorlu Deresi'ne deri, kağıt, kimya, gıda, metal üretimi yapan 292 sanayi tesisinin atıkları atılıyor.

DİĞERLERİ:

Kızılırmak, Yeşilırmak, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Ceyhan ve Seyhan nehirleri, Ankara, Bartın, Filyos, Berdan, Nilüfer çayları gibi irili ufaklı akarsularımız da açık kanalizasyon haline geldi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!