Hulki İlgun: Denizli bir olaydır

Hulki İLGÜN

Viyana, THY'dan Uçal Dalgıç hasta, ya da fanatik değilde, sağlıklı bir Fenerbahçeli olarak olayları yakinen izliyor. Fenerbahçe adına yapılan en ufak bir yanlışta beni aradığı gibi, alınan doğru kararlarda da hemen kaleme sarılıyor.

İşte, Mustafa Denizli'nin Teknik Direktörlüğe atanmasını takiben gelen yüzlerce Fenerli faksa, Dalgıç'ın tercüman olan duyguları ‘‘Geçtiğimiz yıllardasadece para ve iyi niyetin yeterli olmadığını gördük. Halen kahrını çekiyoruz. Bu arada Fatih Terim olayınıda gıpta ile izledik. Şimdi tek kurtarıcı olduğuna inandığımız Mustafa Denizli teknik direktörümüz.

Kısaca Fatih Terim'e karşı en büyük kozumuz. Artık hayal kırıklığına tahammülümüz yok. Fenerbahçe yönetimi, otoritesine inandığımız Denizli'nin inançlı ve güvenli bir ortamda çalışmasına yardımcı olsun.

Geçmişin hatalarını unutalım. Yönetimi, teknik yönetimi, futbolcusu, taraftarı, en önemliside Sarı lacivertli medyamızın el birliğiyle eski mutlu günlerimize ulaşalım. Sen ne dersin abimiz?’’

Saygı değer Uçal beyciğim. Sevgili Denizli için ve de Fenerbahçemizin geleceği ile ilgili olarak yaşadığınız duygulara en iyi dileklerimle katılıyorum. Hayallerimiz gerçekleştiğinde Fenerbahçemizin hasretini çektiğimiz şampiyonluklara ulaşacağına inanıyorum.

Gösterdiğiniz ilgiyede teşekkürlerimi sunuyorum.

UEFAKUPASICİMBOM’UNELLERİNDE

G.saray'ImIzIn Türkiye Şampiyonluğu Sarı kırmızı renklere gönül verenleri çok mutlu etti. Örneğin, Hollanda Amsterdam'dan Hüseyin Gürbüz, Galatasaray'ı için adeta canını verip, şampiyonluklarıyla iftahar ederken, İstanbul Mecidiyeköy'den Ümit Erkmen satırlarında ‘‘Kupaları ikiledik, ama Diyarbakır'da iyi değildik. Üstelik Hagi'nin sakatlığı bizleri çok endişelendirdi. 10 gün sonra Arsenal Cimbom'u bekliyor. Çok sağlıklı ve motive olmamız gerekiyor. Tanrı Fatih hocamıza kuvvet versin diyorum ama UEFA finalinde Cimbom'umuzu sahada tam takım olarak görmek istiyorum.’’

Haklısınız. Ama isterseniz bundan öncelerde olduğu gibi bundan sonrada Fatih hocamıza güvenelim. Hagi'yi bende çok beğeniyor ve takdir ediyorum. Onun Arsenal karşısında mutlaka görevini yapacağına inanıyorum. UEFA Kupası'nı da aslanlarımızın ellirinde görüyorum.

Bravo

Antalya’ya

Faks Antalya'dan Ali Hürol'dan geliyor. ‘‘Galatasaray bizi yendi şampiyon oldu. Kutluyor ve hayırlı olsun diyoruz. Ama göz bebeğimiz Zafer'imiz 89. dakikada o akıl almaz golu kaçırmasaydı, acaba başta maçı şereflendiren o birbirinden renkli kişiler ile Cimbom'a yüzde yüz şans veren medya acaba ne yapacaktı, söyler misin bana’’ diyor.

Sevgili okurum Ali beyciğim. Atı ala Üsküdar'ı geçmiş. Bu saatten sonra, ‘‘Ah şöyle olsaydı. Ah böyle olsaydı’’ diye yorum yapmak bizlere yakışmaz. Sonuca kulp takmak istersen, Cimbom'da o maçı Taffarel, Suat, Emre ve Bülent'ten mahrum olarak oynadı.

Ama öyle, ama böyle yinede kazanmasını bildi. Tecrübe başka şey kardeşim. Bir takım işte böyle büyük oluyor.

Kaçan fırsatlara rağmen, ben Antalya'yayı yinede oynadığı futbol nedeniyle candan kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Hayali Fener

Fenerbahçe taraftarı bu. Sezon başarısız mı geçti, hemen ertesi yılın transfer dedikoduları devreye giriyor. Yapılan ilk işlerden biri de 2000'li yılların yepyeni Fenerbahçe onbiri.

İşte böylesine duygularla dopdulu Fenerli tarftarlardan İstanbul Maltepe'den Mahmut Güner, Üsküdar'dan Selami Güneş ve onaltı arkadaşı, Viyana'dan Halis Malatyalı ile İstanbul Esentepe'den Baha Tuluğ Tanju, uzun fakslarında özetle hayallerinde kurdukları yepyeni Fenerbahçe onbirini sunuyorlar.

Sistemleri üç-beş-iki ye göre yapılmış. Görev taksimleride teknik direktör Mustafa Denizli'ye bırakılmış. İşte hayali Fener. ‘‘ Kalede Rüştü. Defans'ta Alpay, Ogün, Abtullah. Orta saha'da Tayfun, Yusuf, Şota, Erhan, Zola. Golcüler Hooijdonk ve Oktay.’’ Ayrıca ‘‘ Sen ne dersin abi?’’ diye de soruyorlar.

İlahi çocuklar, siz çok yaşayın emi. Vallahi şu an geçmişin kötü anılarıyla öylesine abondone olmuş durumdayım ki kafam allak bullak. Beyefendiler, önce gerçekleşen transferleri bir görelim, ondan sonra takımımızı yapalım.

Kısaca, dereyi görmeden paçaları sıvamayalım. Gelecek günleri hayra yoralım. Sonunda inşallah bizlerde bugünkü Cimbom'lular gibi mutlu olalım. Haksız mıyım?

Bigel’in ahı...

İstanbul Beşiktaş'tan Yıldırım Erkoç yazıyor. ‘‘ Hulki abi Fenerbahçeli olduğun halde yeni başkanımız Bilgili 'yi yaman adam olarak yere göğe sığdıramadın. Sağ ol var ol. Ancak sayın Bilgili, tahtına oturur oturmaz, akıl almaz bir vefasızlıkla Briegel'imizin işine son verdi. Sonra da damdan düşer gibi Scala işin başına geldi. Şaşırdık kaldık. Üstelik daha lig bitmedi, ve de herşeye rağmen şampiyonluğa çeyrek var. Ya bir haller olur, Galatasaray tökezler, Beşiktaş'mız şampiyon olursa, bunun hesabını kimler nasıl verir.’’ diyor

‘‘Aldık Briegel'in ahını, inşallah çıkmaz aheste aheste ’’ diye de dert yanıyor.

Yıldırım kardeşim rahmetli babamın bir sözcüğünü hiç unutmam, ‘‘Ölmüşle olmuşa çare yoktur.’’ derdi. Bende sizler gibi şaşkın ve üzgünüm. Ama artık Scala geldi ve Briegel gitti. Kısaca iş bitti.

İstersenizserinkanlılıkla ‘‘Tebdil-i yönetimde selamet vardır’’ deyip gelişmeleri hayra yoralım. Ne dersin ?