Hükümetin kafası karıştı

Başbakan’ın herkeslerden önce bu işe angaje olması büyük bir yanlıştı.

Nitekim zirve toplantılarında Lübnan’ın bir dipsiz kuyu olduğu değerlendirmesi yapılınca Başbakan da bir daha bu konuya girmemeye özen göstermek zorunda kaldı.

Dış politika deneyim, bilgi ve öngörü ister.

AKP hükümetinin bu yanı eksik.

O nedenle de dış politikada sürekli yanlışlar yapılıyor.

Dikkat ederseniz Avrupa Lübnan işine bulaşmamak için son derece dikkatli.

"Ama onlar Hıristiyan, Müslüman coğrafyada bela aramamaları normal" diyebilirsiniz.

Peki ya İslam ülkelerinin tutumu nedir?

Niye kendi ırkından ve dininden olan insanların öldürülmesine bu kadar duyarsız kalıyorlar?

Ortadoğu politikasını yürütürken bu noktayı çok iyi değerlendirmeliyiz.

Türk askeri hangi misyonla giderse gitsin, orada belaya bulaşmak zorunda kalabilir.

Silahlar susarsa, iki taraf Türk askerini isterse ancak o zaman Mehmetçik, o da sadece yaraları sarmak için Lübnan’a gönderilmeli.

* * *

Dengir Mir Mehmet Fırat eksantrik bir isim. İsmi gibi kendisi de eksantrik bir kişilik.

Rahatsız edici sivri bir dili, cüretkár ve siyasi nezaketten yoksun bir üslubu var.

Siyasi rakiplerine hakaret etmekten sakınmayacak kadar pervasız.

Bütün bu özelliklerini sert, gülmeyen, sevecenlikten yoksun bir yüz ifadesi tamamlıyor.

Dengir Mir Mehmet Fırat benim bugüne kadar gördüğüm en haşin siyasi söylemleri olan politikacı.

Sanırım bu özellikleri nedeniyle AKP içinde bir hayli seviliyor.

Dengir Bey, AKP’yi eleştiren CHP Grup başkanvekili Haluk Koç’a çok kızmış.

Ona ağır eleştiriler yöneltti, coştukça coştu ve şöyle dedi:

"Yanlış bir seksüel tercih içindeymiş gibi hareketler yaparak şaka yaptığını zannediyor."

Sanırım Türk siyasal yaşamında hiçbir politikacı bu kadar düşük düzeyli bir söz sarf etmedi.

Bu sözü duyan meslektaşlarımız Dengir Mir Mehmet Fırat Bey’e sormuşlar:

"CHP’li Haluk Koç’u mu kastediyorsunuz?"

Dengir Bey "Anlayan anladı zaten" diye yanıtlamış.

Bu üslubu, Dengir Mir Mehmet Fırat Bey de sarf etmiş olsa Türk siyasetine yakıştıramıyorum.

Adnan Polat şaşırtıyor

ÇOK sevdiğim bir insandır. Dürüsttür, ciddidir, sözünün eridir.

Bütün bunların ötesinde ona olan sempatimin esas nedeni dünya görüşlerimizin birbiriyle örtüşmesidir.

Ama Adnan Polat’ın yönetime geldikten sonra kullandığı söylemlerin nedenini anlamakta zorlanıyorum.

Böylesine çaplı bir insanın, böyle bir üslup kullanmasını gerçekten yadırgıyorum.

Bir dost olarak bunları yazmak zorundayım.