Hukukta isyan

Güncelleme Tarihi:

Hukukta isyan
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2009 01:00

Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu yönetmeliği ile hakim ve savcıların telefonlarının müfettişler tarafından "inceleme aşamasında" bile dinlenebilmesine olanak tanınması yargıyı ayağa kaldırdı. Hukukçular, uygulamanın Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na ve insan haklarına aykırı olduğunu belirttiler. Hukukçu tepkileri şöyle:

Gerçek suçlular gözden kaçabilir

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Adalet eski Bakanı ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi

"Bütün hakimleri şüpheli durumuna düşüren bu uygulama çok yanlış. Tespit edilen kayıtlarda suç var mı diye araştırmak üzere ordu büyüklüğünde eleman lazım. Gerçek suçluların gözden kaçması gibi bir durum doğabilir. Eğer bu uygulama yaygınlaşırsa, etkinliği başka yönden de azalır. Herkes bunu bilerek, şifreli konuşmaya başlar. Bu da yöntemin etkinliğini ortadan kaldırabilir. İletişim özgürlüğü Anayasamızın 22. maddesinde güvence altına alınmıştır. Nasıl ve ne zaman telefon dinleneceği CMK’nin 135. maddesinde gösterilmiştir. Telefon dinleme temel hak ve özgürlüğüne ciddi bir müdahaledir. Ancak, bir suç işlendiği konusunda ciddi belirtiler olması halinde, başka şekilde delil elde edilemiyorsa, cumhuriyet savcısı veya hakim kararıyla telefon dinlemesi yapılabilir. Başvurulması gereken son çaredir. Bu kararlar belirli bir süre için alınır ve mutlaka hakim kararı aranır. İhtimaller üzerine "acaba yargı mensuplarının işlemlerinde bir suç işleniyor mu, örneğin rüşvet pazarlığı yapılıyor mu" diye sürekli bir denetim anayasanın ihlalidir. Buna ne anayasa ne CMK olanak verir. Temel hak ve özgürlüğün ihlalidir. İzmir’de bir hakim kendi hakkında dinleme kararını da fark etmeyip imzalamış. Anlaşılıyor ki, o kadar çok bu tip karar geliyor ki hakim adını bile fark etmeden imzalıyor. Uygulama ile idare altından kalkamayacağı yükün altına giriyor."

Anayasa’ya aykırı insan hakkı ihlali

Naci Ünver Yargıtay 8. Ceza Dairesi eski Başkanı

"Bu demokrasimizi yürüme özürlü hale getiren ve yargı bağımsızlığını alıp götüren bir sistemdir ve çok yanlıştır. Anayasaya göre hakim kararı olmadan sıradan bir vatandaşı bile dinlemek mümkün değildir. Adalet dağıtmak gibi çok önemli bir görevi ve yetkisi bulunan yargıç ve savcıların siyasi erkin emrinde olan, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu’na böyle bir dinleme yetkisinin verilmesi hem anayasaya hem yasalara aykırı olmasının ötesinde büyük boyutta bir insan hakları ihlalidir. Müfettişler tarafından dinlendikleri ortaya çıkan hakim ve savcıların Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açabilirler."

Olacak şey değil 1984 romanı gibi

Vedat Ahsen Coşar, Ankara Barosu Başkanı

"George Orwell’ın ünlü 1984 romanındaki "Büyük abi" gibi devletin herkesi gözetlemesine benziyor. Bu ancak totaliter devletlerde olur, hukuk devletinde olmaz. Türkiye Cumhuriyeti, hakim ve savcıları için böyle mi yapacak? Olacak şey değil. Çok vahim. Telefon dinlemenin kuralları vardır. Hakim savcı değil hiç kimse böyle dinlenemez. Endişe verici."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!