Hosteslerle alem yapmışlar

Okay EKŞİ
Haberin Devamı

Türkiye'de bozuk işlerin niçin kolay düzelmediğini anlatan en iyi örneklerden birini, Anadolu Ajansı'nın maalesef çok kötü yazılmış bir haberinden okuyalım:

Ajansın bildirdiğine göre ‘‘AŞTİ (bu AŞTİ ne demekse?) Trafik çıkış noktasında’’ yapılan denetimlerde Pamukkale firmasıyla Yozgat Zafer firmasının sürücülerinin alkollü oldukları anlaşılınca, bu sürücülerin yola çıkmalarına izin verilmemiş.

Haberde, konu hakkında bilgisine başvurulan Başkomiser Hakkı Cidalcıoğlu'nun şu sözlerine de yer veriliyor:

‘‘Firmadan (Pamukkale'den) gelen ikinci şoför Kadir Savi de yüzde 195 oranında alkollü çıktı. Bunun üzerine evrakı tamam ve alkollü olmayan 3'üncü ve 4'üncü şoförlerle sefere çıkıldı. Pamukkale'nin 2 sürücüsü, yaptıkları samimi itirafta hostesle birlikte âlem yaptıklarını söylediler. Saat 08.30'da Yozgat'a gidecek olan Yozgat Zafer Turizm'in sürücüsü Faik Taşdemir'in genel durumundan şüphelenerek yaptığımız denetimde yüzde 55 promil değer oranında alkollü olduğunu saptadık. Bunun üzerine otobüs başka bir sürücüyle sefere çıktı.’’

Tabii buradaki yüzde 195 oranında alkol ne demek diye sormamanız gerekir. Keza ‘‘promil değer nedir?’’ diye de merak etmeyin. Haberi yazan meslektaşımız herhalde biliyor olmalı ki, okuyucuların ayrıca öğrenmesine gerek duymamış.

Zaten bizi ilgilendiren de o değil...

Dünkü haberleri gözden geçirirken bir başka trafik olayını daha öğrendik. Meğer Ulaştırma Bakanlığı da -nihayet- trafik konusunda birtakım görevlerinin ve sorumluluklarının bulunduğunu anımsamış. Ve büyük bir zahmete katlanarak, ‘‘otobüsleri ölümle sonuçlanan kaza yaptığı için’’ Akdeniz Seyahat ile Ağrı Tur isimli firmaları ikişer ay süreyle kapatmış.

Bakanlık daha önce de ‘‘bagajdaki yolcu bavulu kaybolduğu için’’ Yüksel Turizm'e ‘‘bir ay süreyle kapatma’’ cezası vermişmiş.

Neye dayanarak bu cezaları vermiş diye sormayın. ‘‘Bu cezaları verme yetkiniz vardı da bugüne kadar nerede uyuyordunuz’’ diye sorun. Bunca kaza olup bunca insan hayatını kaybederken, yetkinizi kullanıp da o firmaları neden yola getirmediniz? Vicdanınız bu yüzden hiç sızlamadı mı, diye sorun.

Gördüğünüz gibi, aslında Türkiye'de yeterli kural olmadığından işler kötü gidiyor demek için genelde hiçbir neden yok. Nitekim otobüslere ve kamyonlara (aracın hız kaydını yapan) takometre takma zorunluğu getirileli on yılı geçti. Ama hâlâ gerektiği gibi uygulanmıyor.

Keza denetim için, cezalandırma için görevlilere tanınan yetki hiç de az değil. Ama bir görevli o yetkiyi kullansa, önce başındaki amiri tarafından azarlanır. Yahut da dişlice birinin canını yaktığı zaman amirinin kendisini korumayacağını düşünerek ‘‘idare’’ (!?) eder. Ve bozulma -balığın baştan kokması gibi- baştan başlar. O zaman da yasa uygulanmaz.

Hosteslerle âlem yapıp kafayı da çektikten sonra yola çıkacak kadar sorumsuz sürücülere yolcu teslim eden firmalara insan taşıma izni verildiği sürece daha biz çok kazaya kurban verir dururuz.

Suçu boşuna sürücüde aramayın.

Yazarın Tüm Yazıları