Hırvat işçi Ezel’i konuşuyor

Yok Ezel öyle yapmış, yok Dayı şöyle konuşmuş...
Bir süre sonra içeriden kulak misafiri olan evin hanımı da katılıyor sohbete, koyu bir Ezel muhabbeti başlıyor.
Hırvatistan’da tam da böyle bir Türk dizisi çılgınlığı yaşanıyor.
Şu sıralar 5 ayrı dizi Hırvat televizyonlarında yayınlanıyor hem de akşam en önemli saatlerde...
Sabah ev kadınları, işçiler, ofislerde çalışanlar kendi aralarında bu dizileri konuşuyor.
İnanılır gibi değil ama gerçek...
Bir süre önce Binbir Gece ortalığı yıkmıştı, Halit Ergenç ve Bergüzar Korel final için Zagreb’e davet edilmişti, reklamlarda oynamıştı.
Şu sıralar Asi, Ezel, Annem ve anlatılan konulardan adını çıkaramadığım iki dizi daha oynuyor Hırvatistan’da.
Bir süre önce Binbir Gece’yle birlikte Gümüş, Aşk-ı Memnu’nun yayını sona ermiş. Önümüzdeki günlerde, tanıtımları dönmeye başlayan Kaybolan Yıllar başlayacakmış.
“Hırvat dizileri yok mu, onları neden izlemiyorsunuz” diye sordum. “Bizimkiler iyi değil, çok sıkıcı. Sizinkiler heyecanlı” diyorlar.
Eskiden Türk dizilerini sadece kadınlar izliyormuş, şimdi Hırvat erkekleri de dahil olmuş buna.
İstanbul’u Türkiye’yi daha fazla insan merak etmeye başlamış.
İlginç şekilde Türk kahvaltılarından bahsediyorlar. “Hep birlikte ne güzel kahvaltı ediyorsunuz” diyorlar.
Ev kadınları arasında ince belli bardak bile moda olmaya başlamış.
Dizilerde gördükleri çay bardaklarından bulan ev kadınları, “Bende de aynısından var” diyerek eşine dostuna gösterir olmuş.
Bir kez daha anladım ki Türk dizileri yurt dışında tanıtım açısından çok önemli bir işe imza atıyorlar.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu işi desteklemeli.
Daha fazla ülkede daha fazla Türk dizisi yayınlanmalı.

Doğuda Kıvanç batıda Kenan...

Kıvanç Tatlıtuğ’un Ortadoğu’da, Kenan İmirzalıoğlu’nun Adriyatik’te ilgi görmesi nasıl açıklanır:
Herkes kendinde olmayanın peşinde gidiyor.
Sarı saçlı renkli gözlü Kıvanç Ortadoğulu kadınları peşinden sürüklüyor ama aynı Kıvanç mesela Hırvatistan’da ilgi görmüyor.
Aşk-ı Memnu Arap dünyasını kasıp kavurdu, Hırvatistan’da ise ilgi görmemiş.
Kıvanç Tatlıtuğ’un bu dizide oynadığı rolü “zayıf ve sevimsiz” bulmuş Hırvat kadınları. Ama Kenan deyince akan sular duruyor onlar için.
Şu an Hırvatistan’da en çok izlenen dizi Ezel... Binbir Gece’nin tahtına kurulmuş vaziyette... En popüler oyuncu da Kenan...
“Neden Kıvanç değil de Kenan” diye küçük bir araştırma yaptım.
“Sarı saçlı renkli gözlü erkek bizde de çok var ama Kenan gibisini bulmak zor” yanıtını verdiler.
Kenan’dan sonra en beğenilen ikinci oyuncu Murat Yıldırım.
Yani “esmer karayağız Türk delikanlısı” Batı’da hâlâ iş yapıyor...
Doğu’da ise Kıvanç gibi Batılı bir tip tercih ediliyor.
Artık büyük bir coğrafyada Türk yakışıklılarından bahsediliyor.

AKM’yi değil, Gezi Parkı’nı kurtaralım...

Yıllardır Taksim Meydanı’nın çok kötü olduğunu söyleyip duruyoruz.
Gezip gördüğüm şehir meydanları içinde ilk sıraya gözüm kapalı koyarım Taksim’i, en kötü meydan diye...
Işıklandırma yok...
Düzenleme yok, kural yok...
Trafik berbat...
Bu yüzden Başbakan Erdoğan’ın seçim öncesi açıkladığı Taksim projesini sonuna kadar destekliyorum...
Trafiğin yeraltına alınması, AKM’nin yıkılıp arkadaki alan da dahil edilerek yeni bir opera binası yapılması Taksim’i modern bir meydana dönüştürür.
Ama bu proje içinde tarihi Topçu Kışlası’nın yeniden yapılmasına ne gerek var?
Bölgede bir avuç yeşil, 3-5 ağaç sadece oradaki Gezi Parkı’nda bulunuyor.
O Gezi Parkı’nın yerine de Topçu Kışlası yeniden inşa edilecek.
Yani tam bir beton yığınına dönüşecek Taksim Meydanı...
atv’de seçim öncesinde yeniden inşa edilecek Topçu Kışlası’nın alışveriş merkezi ve rezidans olarak kullanılacağını söyledi Erdoğan...
Her tarafımız alışveriş merkezi...
Her tarafımız rezidans...
Ama şehirde yeşil yok... Olan bir avuç yeşili de yok edip yerine alışveriş merkezi kurmak niye?..
Taksim’de kurtarılacak olan AKM değil, Gezi Parkı’dır...