Hıristiyan mahallesinde kandil simidi, müslüman mahallesinde salyangoz!

Kurthan FİŞEK

Herkes aynı soruyu soruyor. ‘‘Merve Kavakçı türbanla yemin edebilecek mi?’’

Türkiye'nin bütün sorunları bitti, bir tek o kaldı.

Gündemde en ön plana geçti.

Siyasetle azbuçuk ilgili insanlar, bu pazar günü, keyifli tatil yapacaklarına, televizyonlarının başında, TBMM'nin canlı-kanlı yayınını izleyecekler...

* * *

Ali Rıza Septioğlu oturumu yönetecek galiba...

Son anda, 86 yaşında olmanın getirdiği ‘‘sağlık problemleri’’ olmazsa...

Bazı sağlık problemleri olursa, oturumu yaşlılar sırasındaki ikinci adam Süleyman Arif Emre (MNP-MSP-RP-FP) yönetecek...

‘‘Herkes kendisinden sorumludur!’’ dedi.

Sorumluluktan kaçıyorlar.

Genç kızımızın ‘‘aileden gelme-üniversiteye sızma’’ çizgisinin, hem devam etmesini istiyorlar, hem partiye fatura çıkarmayı istemiyorlar.

* * *

Merve Kavakçı'nın başörtüsü problem yapıldı.

Necmettin Erbakan yarattı bu sorunu...

Parti listesinin en seçilecek yerinden, baş sıraya koydurdu kızımızı...

FP'nin vicdan borcu vardır, gönül borcu vardır Erbakan'a...

Seçilecek sıraya yerleştiren o oldu.

Bütün maksadı, ortalığı bulandırmak...

Herkes liderini seçmekte özgürdür.

Liderler milletvekillerini seçmekte özgürdür.

Siyasi yasaklı liderine sahip çıkmak daha da borcudur.

Ama, ‘‘Benim dediğim dedik, öttürdüğüm düdük, ben olmazsam bu parti yoktur!’’ çok ayrı bir meseledir.

Merve başı açık yemin edecek mi?

Türkiye'nin sorunlarını buna indirgemeye kimsenin hakkı yok...

Tabii, başka bazı art niyetleri yoksa...

Tabii, tank-postal seslerinin özlemini çekmiyorlarsa...

* * *

Bizden bir sonraki kuşakta ‘‘parka’’ neyse, bizden iki sonraki kuşakta ‘‘başörtüsü’’ aynı şey oldu.

Siyasal semboldür, eylem çağrısıdır. Nasıl bir eylem?

Demokrasiye çağrı değil...

Giyim-kuşam, düşünme-söyleme özgürlüğüne çağrı değil...

Tank seslerine çağrı...

* * *

Herkes istediği gibi giyinir.

Ama, mahkemeye bikiniyle giremezsin...

Ama, müslüman mahallesinde salyangoz, hıristiyan mahallesinde kandil simidi satamazsın...

Ama, meclis kürsüsüne piyade miğferiyle çıkamazsın...

Ama, meclisin toplantısına, makam arabası yerine panzerle gelemezsin...

* * *

TBMM başkanı, meclisi yönetirken, frak giymek zorunda...

İç tüzükte o var.

Diyelim, TBMM'nin açılışını yapacak olan ‘‘en yaşlı üye’’ bir kadın... Fraklı kadın meclis başkanına güler herkes... Ağzını bırakıp kıçıyla güler.

Diyelim, futbolcular sahaya çıktı. Entbol kurallarıyla futbol oynanmaz, sahaya inerler, bulduklarını dikerler.

* * *

Merve Kavakçı ‘‘günah tekesi’’ yapıldı.

Kendisine ‘‘meczup’’ diyemiyorum, çünkü, iyi bir insana benziyor.

Bazı acil gündem maddelerine uygun olarak, ‘‘katalizör’’ olmaz inşallah!