Hipertiroidi’ye dikkat

Hipertiroidi, tiroid bezinin hormon üretimini biraz abarttığı durumdur. Beden metabolizmanızın orkestra şafi tiroid beziniz tiroid hormonlarını üretmek, depolamak ve ihtiyaca göre kana vermek ile görevlidir. Gereğinden fazla üretimde sorunlar başlar.TİROİD beziniz eğer gereğinden fazla hormon üretir ve salgılarsa metabolizmanızda ciddi değişimler olacaktır. Başlıca sorununuz metabolizmanızın hızlanmasıdır. Durumunuzu 45’lik bir plağın 70’lik plak hızında dönmesine veya Beethoven’in Ay Işığı Sonatı’nın oyun havaları hızında icra edilmesine benzetebilirsiniz! Orkestra şefiniz -tiroid beziniz- sopasını çok hızlı hareket ettirmekte, beden orkestranızın üyeleri çalışma hızlarını olağanın çok üstüne çıkarmaktadır. Kalbiniz hızla atmakta (taşikardi-çarpıntı), termostatınız çok yüksek ısılara ulaşmaktadır (sıcağa tahammülsüzlük, aşırı terleme.) Sinir sistemi işlevleriniz hızlanmakta (uykusuzluk, ellerde titreme, güçsüzlük, heyecanlanma, aşırı durgunluk hali) mide ve bağırsaklarınız daha süratli hareket etmekte (hazımsızlık, ishal) bedeniniz çok yüksek devirde çalışıp, aşırı kalori tüketmekte (kilo kaybı), beden ve ruh organizasyonunuz hiçbir kontrol tanımadan saatte 120 kilometre hızla giden otomatik bir araca benzemektedir!SEBEPLERİ FARKLIHipertiroidinin en çok görülen nedeni ‘Graves’ hastalığıdır. Bağışıklık sisteminiz yanlışlıkla kendi tiroid hücrelerine karşı savaşmaktadır. Bir iç savaş sözkonusudur. Bu kendi kendisiyle savaş (otoimnün hastalık) tiroid bezinizi harap etmekte ve tiroid hormonları T3 ve T4’un fazla miktarda üretimine neden olmaktadır. Bütün bağışıklık sistemi sorunlarında olduğu gibi kadınlar Graves hastalığında da daha şanssızdır.Hipertiroidi bağışıklık sisteminde herhangi bir sorun yokken de oluşabilmektedir. Tiroid bezinin iltihaplanmaları (Haşimoto Tiroiditi), tümörleri, diffuz ya da nodüller guatrlarında hipertiroidi gelişebilmektedir. Tiroid hormonlarının dikkatsiz ve yüksek dozda kullanımında da hipertiroidi oluşabilmektedir.Kilo kaybı, çarpıntı, sinirlilik, aşırı duyarlılık, ani heyecanlanmalar, uyku bozulmaları, ellerde terleme ve titreme, kas güçsüzlüğü, yorgunluk, halsizlik en sık görülen belirtilerdir. Gözlerde öne doğru fırlama, canlı ve parlak bakışlar, göz kapaklarında düşme, ayak ödemi, cinsel güçte azalma, adet düzensizlikleri, sıcağa tahammülsüzlük sık görülen belirtilerdir.Özellikle sebepsiz bir kilo kaybının eşlik ettiği çarpıntı, sinirlilik ve uykusuzluk sorunlarında hipertiroidi hatırlanmalıdır.TANISI KOLAYHipertiroidi tanısı basit bir kan analizi ile tanı kolayca konulabilmektedir. Hassas TSH (Hs-TSH) testi ile T3 ve T4 hormonlarının tetkiki tanı koydurucudur. TSH düşük, T3 ve/veya T4 yüksek bulunacaktır. Ayrıca tanı için tiroid otoantikorları, reseptör antikoruları, tiroid sintigrafisi ve tiroid ultrasonografisi gibi ek yöntemlerden de yararlanılmaktadır. Doğru ve kesin teşhis ve tedavi için uzman bir doktordan yardım istemeyi unutmamalısınız. Hipertiroidi tedavisi bir uzmanlık işidir. Doktorunuz tedavide ilaçlardan, cerrahi yöntemlerden veya radyoaktif iyot tedavisinden yararlanacaktır.Hipertiroidinin çoğu kez tekrarlayıcı bir sağlık sorunu olduğunu ve belirli aralıklarla kontrol testleri yapılmasının gerektiğini de unutmamanızda yarar var!11-13 yaş grubunda öncelik süt ve süt ürünlerindedir!11-13 yaş grubu çocuklarda süt ve süt ürünleri en büyük öncelik taşıyan besinlerdir. Çocuklarınızın süt ve süt ürünleri tüketiminin yeterli olmasına özen göstermelisiniz. Çocuklarınız ergenliğe hazırlandıkları bu önemli dönemlerde süt ve süt ürünlerini sağlıklı kemikleri ve büyümelerinin temel desteğidir. Onları düşük yağlı süt, yoğurt ve peyniri daha çok tüketmeye teşvik etmelisiniz. Çocuklarınızın en çok bu yaşlarda süt ürünlerinden şekerli meşrubatlara doğru yönelme eğiliminde olduğunu unutmayın! Enerji değeri fazla, baş kalorileri yüksek meşrubatların tüketimi bu yaşlarda yeni kilolar kazandırır!Süt ve süt ürünleri başında gelen diğer besinsel kalsiyum kaynaklarını da bir kenara not edin. Yeşil yapraklı sebzeler, badem, fındık, ceviz.Aile doktorunuzla ek kalsiyum desteklerinden yararlanma konusunda görüşebilirsiniz.Likopen kadınlarda kalp ve damar riskini azaltıyorKoroner kalp hastalıkları, miyokard enfarktüsü, kalp yetmezliği ve kalp krizleri kalp-damar hastalıklarının sık görülenleridir. Beslenme ve sağlık ile ilgili araştırmaları ile tanınan Dr. H.Sesso’nun yeni bir çalışması Amerikan Klinik Beslenme Dergisi’nin son sayısında yayınlandı. H.Sesso ve arkadaşlarına göre çok güçlü bir antioksidan olan Likopen’den bol bol yararlanıp kanında likopen seviyesini yükseltebilen kadınlarda kalp ve damar hastalığı riski, kan likopen seviyesi düşük olan kadınlara oranla yüzde 34 daha azdır (American Journal of Clinical Nutrition 2004.) Bu çalışmada kanındaki likopen düzeyi fazla olan kadınlarda lutein, alfa ve beta karoten miktarları da fazladır. Aynı çalışma kan likopen düzeyini artırmanın besinlerle likopen tüketimini fazlalaştırmakla mümkün olabileceğini de göstermektedir. Günde 10 mg likopenin düzenli olarak tüketimi kan likopen seviyesini çok yüksek seviyelere taşımakta ve 21 mg/dl gibi değerlere çıkarabilmektedir. Dr. H.Sesso, 2003’te yayınlanan bir başka çalışmasında likopenin en önemli kaynağı domatesi ve domates ürünlerini bol miktarda tüketen kadınlarda kalp ve damar hastalığı riskinin azaldığını ortaya koymuştur.
Yazarın Tüm Yazıları