Hiç aşk öldürdüğünüz oldu mu?

Güncelleme Tarihi:

Hiç aşk öldürdüğünüz oldu mu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 1998 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

‘Hiçbir şey ölü bir aşktan daha ölü değildir'' dedi durup dururken. Oysa ben böyle bir lafa asla hazır değildim o anda.

‘‘Bu da nereden çıktı?'' diye sinirli bir sesle sordum. ‘‘Kim söylemiş ki bu lafı?’’

‘‘Benim eski bir arkadaşım söylemişti’’ diye cevap verdi ve sustu.

Bazen böyle olur. Durup dururken birisi bir şey söyler ve siz her şeyi bırakır bu sözü düşünmeye başlarsınız.

Kabuk tuttuğunu zannettiğiniz yaranızı bilmeden kaşımıştır karşınızdaki ve kabuk düşmüş, yara tüm çıplaklığıyla yeniden açılmıştır.

Kabuk tutan, içinizdeki şiir ve şarkıdır. Bilmediğiniz, duymadığınız ve asla yaşamadığınız bir aşktır belki.

Ve siz onu öldürmüş olduğunuzu hissedersiniz.

Bunun nedenini de bilemezsiniz.

* * *

Ben kadınsız sofraları hiç sevmem. Asla ve kat'a, bıyıklı bir takım adamlarla aynı masada rakı kadehi yarışlarına girmeyi istemem.

Oturduğum sofrada en azından bir kadın olmasını isterim. Kadınsız bir sofranın zarafetten de yoksun olacağına inanırım.

Erkekler, geçen gün bizim gazetede de okuduğum bir haberden de anlaşıldığı kadarıyla kadınlardan daha çok dedikoducudurlar. Kadınsız masalarda art arda rakı devirerek geyik muhabbetlerine girerler.

Bu muhabbetlerin konusu genellikle kadınlar olur. Kadınsız sofrada kadınlar hakkında bir dolu kaba saba söz konuşulur ve unutulur.

Ama bazen kadınsız bir sofraya oturduğum da olur. Ancak bunu, sadece zarafette benimle yarışabilecek biriyle yaparım.

Ve bundan şimdiye kadar da hiç pişman olmadım.

* * *

Deniz manzaralı bir yerdi ve burayı ben seçmiştim. Güzelim bir müzik çalıyordu. Müziği de ben seçmiştim.

Ancak 1993 Cabernet Sauvignon'u ben seçmemiştim. İlk kez içtiğim bu şarap pek de hoşuma gitmişti.

Açık büfeden enfes bir takım yiyecekler almış, istediğimiz yemeği de ısmarlamıştık.

Yemek gelmeden önce şarap kadehlerimizi kaldırıyor ve kadınlardan filan söz etmiyorduk.

İşte o sırada söz konusu lafı etti.

‘‘Hiçbir şey ölü bir aşktan daha ölü değildir.’’

* * *

Çaresiz, artık aşktan konuşulacaktı ve ikimiz de erkek olduğumuza göre, kadınlardan konuşacaktık.

Ölü aşklardan söz edecektik.

Hiçbir şeyin bir daha asla eskisi gibi olmayacağını ileri sürecek ve sonra birbirimize ‘‘Artık yaşlanıyoruz’’ diyecektik.

Suçlular gibi birbirimize bakacaktık.

Aşk öldürmenin kefaretini yalnız başımıza şarap içerek ödeyecektik.

Hepimiz aşk öldürmüştük, hepimiz katildik.

Kendi kendimizin katiliydik.

Ama belki başka çare yoktu!













Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!