Herman Hesse’den bir içdökümü

Güncelleme Tarihi:

Herman Hesse’den bir içdökümü
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 09, 2017 14:19

Hermann Hesse’nin ‘Klein ve Wagner’ adlı anlatısı insanın yazgı ve bilinçaltı kelimelerini bir arada ve daha fazla düşünmesine yol açıyor. İlk defa 1919’da yayınlanan bu anlatının yazarın kendi hayat hikâyesiyle de benzerlikleri var.

Haberin Devamı

Hepimiz ara sıra bir anlık da olsa yaşadığımız her şeyin bir kurgu olduğunu düşünürüz. Yazgımızı düşünürken buluruz kendimizi. Bir olasılığı seçerek geride bıraktığımız diğerlerini ya da bundan sonra karşımıza çıkacakları düşünmeden edemeyiz. Elimizde ya da hayatımızda olanların kayıplarını düşündüğümüz ya da bir cenazedeyken kendi cenazemizi aklımızdan geçirdiğimiz anlar olur. 15 saniyelik nefesin kesildiği sonra herşeyin gerçeğe döndüğü kesikler olur zamanda.

Hermann Hesse’nin YKY tarafından yayınlanan ‘Klein ve Wagner’ anlatısı insanın ister istemez yazgı ve bilinçaltı kelimelerini bir arada ve daha fazla düşünmesine yol açıyor. İlk defa 1919’da yayınlanan bu anlatının Hesse’nin kendi hayat hikâyesiyle de benzerlikleri var. Bir novella ya da uzun öykü olarak adlandırılabilir kitabın biçimi lakin Hesse, bir hikâyeden daha çok bilinçakışıyla bir iç dökümü yazdığı için anlatı demek daha doğru duruyor.

Haberin Devamı

‘Klein ve Wagner’ kendi kendini kaybeden ve yeniden bir başkası olarak hayata devam etmeye çalışan bir adamın anlatısı. İyi bir eşe, iyi bir işe sahip olan Klein kendini birdenbire karısı ve üç çocuğunun ölümü ile sonuçlanan hayali bir cinayetin ve suçun ortasında buluyor. Cebinde sahte bir kimlik, bir silah, bir miktar parayla artık geçmişte ve iyi olan hayatını geride bırakıp... Kaybettiği saygınlığı ve özgüveniyle yeniden bir şansı nerede bulurum diye dolaşırken ya da tam manasıyla kaybolurken buluyor. Klein aklının içerisinde oldukça karmaşık bir labirentten gördüğü küçücük ışıklarla Wagner olarak çıkıyor dışarıya, bir karşı kahramanla karşılaşıyor. O labiretin içerisinde dolaşırken her şeyin bir rüya olduğuna inandırmaya çalışıyor kendisini. Aniden kaybolan belleğini yavaş yavaş farklı bir şekilde yeniden inşa ediyor. 

Kaçarken bir kadınla tanışıyor Klein, arzularını ve toplumsal ahlakı sorgularken buluyor kendisini. Devam etmek için daha geçerli nedenler arıyor, arzulardan ziyade işe yarar olmayı kafaya takıyor. Şimdiye kadar geçirdiği zamanı boşuna yaşadığını düşünerek suçluluk duygusuyla baş etmeye çalışıyor. Dünyanın onun kendisini tanımaya ve işe yarar olmaya fırsat vermediğine ve vermeyeceğine inancı artıyor. Kendini sevmeyi öğrenemiyor, dünyaya ve zamana öfke duymak daha kolay geliyor. Bir sürü gelgitin içerisinde en çok kendini suçlayarak zamanını geçiriyor sonra bir an geliyor kendi hayatından da vazgeçiyor.
Zor ve sağlıksız bir hayatı olmuş Hesse’nin, önce ailesinin baskılarından sonrasındaysa kendi hayatını istediği gibi yönlendirememesiyle kendi kendini çürütmüş. Başarısız bir evlilik, görüşülemeyen çocuklar, kaçılan bir savaş, yazmak için çaba sarf edilen bir hayatın içerisinde kendi kaybını daha kaybolmadan yaşamaya başlamış. Hermann Hesse, ‘Klein ve Wagner’in anlatısını yazdığı dönemde girdiği bunalımla Carl Gustav Jung’a başvurmuş. Anlatının içerisinde bilinçaltının işleyişini anlatma biçimini ve psikolojiyi desteklediği bilimsel ve teknik bilgiler, kendi biliçaltına ulaşmaya çalışırken Jung’ın uyguladığı tedavi süresinde kazandığı tecrübelerden.

Haberin Devamı

Hermann Hesse, ‘Klein ve Wagner’ ile diğer romanlarından farklı olarak özgün, kapalı ve hayali bir dil buluyor. Metnin ritmini ve akışkanlığı kahramanın yolculuğunun ritmiyle bir tutuyor. Mekânları ve anları kısacık bir romanın içerisinde göründüğü haliyle anlatmayı başarıyor. Küçücük bir polisiye gibi okunmaya başlanan kitap bir varoluş sorgulamasına evriliyor.

KLEIN VE WAGNER                Â

Herman Hesse’den bir içdökümü

Hermann Hesse
Çeviren: Kamuran Şipal
Yapı Kredi Yayınları, 92 Sayfa
92 sayfa, 8 TL.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!