Herkesin özeli kendine, Jolie’ninki de

Medya öyle yanar döner bir güç ki, kral ya da kraliçe ilan edip, taptığını, tapılır hale getirdiğini, bir anda tahttan indirmeye karar verip, yerden yere vurmaya başlayabiliyor.

Dünyanın en seksi, en beğenilen, en filantrop kadını da olsanız, gazeteciler gün gelip size cephe almaya karar verdiklerinde pireyi deve yapıp, saldırmaktan kaçınmıyorlar.

Bu cümlelerin ’bkz.’ uzantısında Angelina Jolie var.

Medyanın öfkesinin son kurbanı güzelliği kadar hayata bakışını (bir galaya pazardan aldığı ucuz elbiseyle gelip; "az tüketin, şaşaya gerek yok" mesajı vermesine gerçekten hayran kaldım) ve dünya için yaptıklarını da takdir ettiğim Angelina Jolie oldu.

Jolie’nin radikal islamcılar tarafından öldürülen Amerikalı gazeteci Daniel Pearl’ün eşini canlandırdığı son filmi "A Mighty Heart"ın röportajları öncesinde basına koyduğu ’özel hayatla ilgili soru’ yasağı sorun olmuş.

Gazeteciler arasında röportajı yapmaktan vazgeçenler olduğu gibi, köşelerinden güzel yıldıza ağır ithamlarla yüklenenler de var.

Kim haklı kim haksız derseniz, bence tabii ki medya haksız.

Bir filmin tanıtımı için yapılan röportajda özel hayatla ilgili soru istenmiyorsa buna saygı göstermek gerekmez mi? Zaten o özel sorular röportajı amacından saptırmaz mı? İlgiyi filmden alıp başka yerlere götürmez mi? Filmle ilgili konuşmaya gelip, istenmeyen sorularla sanatçıyı rahatsız etmek ne kadar doğrudur?

Medyanın kendine çeki düzen vermesi lazım.

Empati yapmalı, kendimizi karşı tarafın yerine koyup, olaylara bir de o cepheden bakmalıyız.

İlk Hitchcock filmiyle yeniden

Alfred Hitchcock sinemasının tüm özelliklerini taşıdığı için ilk gerçek Hitchcock filmi sayılan "The Lodger" yeniden çekiliyor.

1927 yapımı film, "Karındeşen Jack Cinayetleri"ne gönderme yapıyor, sarışınları öldüren bir seri katil hikayesi anlatıyordu. Yeniden çevrimde hikaye, modaya uyularak, günümüze taşınıyor.

David Ondaatje’nin yöneteceği yeni "The Lodger", Karındeşen Jack tarzı cinayetleri iki kişinin gözünden anlatacak. Bir yanda şüpheliler arasında da yer alan dedektif, diğer yanda ise katilin kiracılarından biri olduğunu düşünen kadın konuya el atacak.

Sarışın düşmanı katili perdeye taşıyacak bu yeniden çevrimi izlerken ürpereceğimizden hiç şüphem yok.

En beğenilen üçlemeler

Sinema tarihinde önemli bir yer tutan üçlemeler, sinema.com okuyucuları tarafından oylandı. 7 bin kişinin oy kullandığı ankete göre en beğenilen üçleme "Yüzüklerin Efendisi".

İkinci sırada "Baba", üçüncü sırada ise "Karayip Korsanları" yer alıyor.

Benim ilk üçümde yer alan "Yıldız Savaşları" ise sinema.com anketinde kendine dördüncü sırada yer bulabilmiş. Ankette, geçen ay serilerinin son filmleri olarak vizyona giren "Ocean’s 13" dokuzuncu, "Şrek" ise onbirinci sırada.

Kara Şimşek’i özlediniz mi

Seksenli yılların beğenilen dizisi Kara Şimşek’in (Knight Rider) en iyi bölümleri artık DVD’de.

133 dakika süren bu özel DVD’de dizinin TRT’de yayınlandığı dönemdeki unutulmaz seslendirmeleri de yer alıyor.

DVD, polis baskınında pusuya düşürülen ve öldü sanılan genç dedektif Michael Knight ile 500 km hız yapabilen, yapay zekalı prototip araba Kara Şimşek’in doğuşunu anlatan bölümle başlıyor ve en iyi üç bölümle devam ediyor. Kara Şimşek, KITT (Knight Industries Two Thousand) ve David Hasselhoff hayranlarına duyurmuş olayım.
Yazarın Tüm Yazıları