Herhalde Erdoğan, eşinin de yemeğe gitmediğini unuttu

BAŞBAKAN, Konya’daki konuşmasında her kürsüye çıkışında yaptığını yineliyor ve Baykal’a yükleniyordu.

Belli ki Başbakan, Baykal’a Kraliçe Elizabeth’in onuruna Çankaya’da verilen yemeğe katılmadığı için öfkelenmiş.

Bakın ne diyor:

"Buraya gelmekte bile tavır sergileyenler, nasıl oluyor da bu ülkede uzlaşı kültürünün mensubu oluyorlar.

Bu ne kindir, bu ne nefrettir?....

Birlik beraberlik fotoğrafını gölgeleyenler....."

Anamuhalefet partisinin başkanına bu eleştiriyi yöneltirken Erdoğan iki mantık hatası yapıyor.

Bu, Emine Hanım’ın dediği gibi "psikolojik yorgunluk"tan mı ileri geliyor bilemiyorum.

Çünkü aynı yemeğe Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan da katılmadı.

O da birlik beraberlik fotoğrafını gölgeledi.

Başbakan’ı yalnız gören Majesteleri ile eşleri Edinburgh Dükü Prens acaba şöyle düşünmüş olabilirler mi?

"Bize Başbakan’ın evli olduğu bildirildi. Peki eşleri niye davete gelmedi?

Rahatsız mı?

Araları mı bozuk?

Yoksa Cumhurbaşkanı’nın eşiyle mi aralarında bir sorun var?"


* * *

Erdoğan, zaten ülkenin birlik beraberliğinin sorumluluğunu hep karşısındakilere yüklüyor.

Kendisi bu konuda herhangi bir sorumluluk üstlenmiyor.

Birlik beraberlik fotoğrafı madem bu kadar önemli, neden Cumhurbaşkanı seçiminde muhalefetle uzlaşı aramadı?

Neden inatla, "Ben istediğim kişiyi aday gösteririm ve seçtiririm" yaklaşımı içinde oldu?

Gül’
ün adaylığına karşı çıkan, Meclis’e bile gelmeyen Baykal’ı, CHP’yi şimdi hangi hakla "birlik beraberlik fotoğrafını gölgelemekle" suçluyor?

Başbakan bu sözleri söylemeden bir kez değil, birkaç kez düşünmeli.

Özellikle de seçim gecesi, partisinin balkonundan yaptığı konuşmasını anımsamalı.

O konuşmada Türk halkına vaat ettiklerinden hangisini yerine getirdi?

Başbakan bunun muhasebesini yapmalı.

Hani "tüm Türkiye’nin başbakanı" olacaktı?

Hani herkese eşit davranacaktı?

Hani ekonomik ve siyasi reformlar yapacaktı?

Hani dini politikaya kesinlikle alet etmeyecekti?

Hani insanların kafalarında beliren rejim karşıtı olmalarıyla ilgili kuşkuları giderecekti?

Hani bütün partilerle uzlaşı sağlayacaktı.

Başbakan bugün "bu sözlerinin tam tersini yapan bir başbakan" olduğunu unutmamalı.

Sabah düşündürüyor

BEN, Sabah-ATV grubunu çok önemsiyorum.Sabah’ın AKP organı gibi değil, tarafsız bir kitle gazetesi sorumluluğuyla yayın yapmasının, içinde bulunduğumuz dönemde yaşamsal önem taşıdığına inanıyorum.

Önceki günkü yazımı da bunun için yazmak gereğini duydum.

Ama bir gazeteci olarak TMSF ile başlayan ve halen devam eden süreçte Sabah’ın hızla bir başka kulvara kaydığını görüyorum.

Yeni yazarların bunda bir rolü var mı bilmiyorum.

Ama benim bildiğim şu: Sabah gibi bir kitle gazetesi, iktidar şakşakçılığı yaparsa kendi bindiği dalı kesmiş olur.

Bu da ülkemize zarar verir.

Zaten beni düşündüren de bu.
Yazarın Tüm Yazıları