Her yağmurda ağlıyorum

Güncelleme Tarihi:

Her yağmurda ağlıyorum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 31, 2010 00:00

Geçen yıl eylül ayında İstanbul’da yaşanan sel felaketinde 8 kadın işçinin bir minibüste yaşamını yitirmesiyle 3.5 ayını hapiste geçiren Pameks’in patronu Cevdet Karahasanoğlu, her yağmur yağdığında ağladığını, ağır bir travma yaşadığını belirterek, “Bu trajedi içinde trajedi, çok acı bir olay. Keşke ölen ben olsaydım” dedi.

BENJAMIN Button’un Tuhaf Hikayesi’nde “Bazen olanlar kaza mı yoksa tasarlanmış mıdır bilemezsiniz” der. Benjamin, biricik aşkı Daisy’yi büyük tutkusu danstan uzaklaştıran trafik kazası için söyler bunu. Çünkü, onlarca bileşen bir araya gelmiş ve o saniye Daisy yola çıktığında taksi ona çarpmıştır. Filmin bu sahnesini Pameks’in sahibi Cevdet Karahasanoğlu hatırlattı. 09.09.2009’da İstanbul 32 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketini yaşamış, Pameks’in 8 kadın işçisi de yolcu taşımaya uygun olmayan bir minibüste boğularak ölmüştü. Memur bir babanın oğluyken işadamı olan, sel felaketi sonrası 3.5 ayını hasiphanede geçiren Cevdet Karahasanoğlu içini döktü.

Bütün sellere ağlıyorum

Olayla ilgili pek çok rapor var ama siz ne diyorsunuz?

- Bu öyle bir olay ki engellemesi, karşı durması mümkün değil. Bir dakika geç ya da erken gelse minibüs bu felaket olmayacak. Hava yağışlı diye minibüs çalışanları mahalle arasında dolaşıp topluyor. Üç kadın çaprazımızdaki Opet’ten biniyor. Araba içeriye giriyor ve sel suları duvarı yıkıp bir anda 2.70 metre yüksekliğe ulaşıyor. Büyük bir trajedi. Trajedi içinde trajedi. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kayıplar geri gelmeyecek.

Eskisi gibi olmayan neler var?
- Her gün 4-5 kez hava durumunu kontrol ediyorum. TV, gazete, internet sitesi onlarca yerli-yabancı kaynaktan havaya bakıyorum. Hiç yağmur yağmasın istiyorum. Tüylerim diken diken oluyor. Üzülüyorum. Ağlıyorum. “Keşke ben öleydim” diyorum. Geçmeyen bir travma bu. O kadar büyük bir felaketti ki... Artık dünyanın neresinde bir sel felaketi olsa kendimi ağlarken buluyorum.

Mahşer yeri gibiydi

Siz o gün işe geldiğinizde nasıl bir manzarayla karşılaştınız?

- Olay 8’e çeyrek kala meydana geldi. Servisler yollardayken biraz daha geç olsa TEM bağlantı yolunda yüzlerce kişi ölürdü. Sabah çok erken olması facianın büyümesini engelledi. Ben fabrikaya geldiğimde sel suları bizim bahçeye dolmuş bu acı olay çoktan meydana gelmişti. Minibüsten arkadaşlarımızın bedenleri çıkarılıyordu. Dondum kaldım. Mahşer yeri gibiydi. Yere çöküp ağladığımı hatırlıyorum.

Olayda hayatını kaybedenlerin akrabaları da burada çalışıyordu. İşten ayrılanlar oldu mu?
- Hepsi çalışıyor. Kimse gitmedi. İşe alımlarda bu kişilerin yakınlarına öncelik verdik. Minibüsten çıkmayı başaranlar da çalışmaya devam ediyor. Bu acı olayda bize hem çalışanlarımız hem sektör sahip çıktı.

Çalışanlar sahip çıktı

Nasıl sahip çıktılar size?

- Bugüne kadar kimsenin hakkını yememiş, hiçbir haksızlık yapmamış, dürüst, namuslu çalışan insanlarız. Bizim hesabımıza, sektörden para havale edenler oldu. Asla bunu dile getirmedik ama selde ciddi bir maddi kayba da uğradık. Yüzde 100 ihracat yapan bir şirketiz. İhracat mallarımız selde helak oldu. Biz başımızdaki bu felaketle uğraşırken sektörden arkadaşlarımız bizim siparişlerimizi dikip, yüklediler. Çalışanlarımız bir hafta iş olmamasına rağmen her gün işe gelip gitmiş. Ellerine fırçaları alıp, çamur ve balçığın temizlenmesine yardım etmişler. Bir an olsun ağabeyimin yanından ayrılmamışlar. Fabrika tekrar çalışmaya başlayana kadar gözünün içine bakmışlar. Tekrar çalışma başladığında endişeleri hafiflemiş. Beni tutuklu günlerimde yalnız bırakmadılar. Sektörden arkadaşlarım ve çalışanlar hep ziyarete geldi.

Raporlara göre önlenemez afet

Araç yolcu taşımaya uygun değildi. Koltuğu yok, camı yok. Son bilirkişi raporu tamamen seli suçluyor. Bu konuda da eleştiriler var. Sizin hiç mi kusurunuz yok?
- Son bilirkişi raporu, ölümlerin tek nedeni olarak seli gösteriyor. İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nden profesörler hazırlamış. Bu kişileri ne tanırım ne bilirim. Ayrıca ağabeyim Fiat’tan bir rapor alıyor. Bu raporda diyor ki, camlı ve koltuklu minibüslere ait sürgülü yan kapılarla, bagaj arka kapağın açılma sistemi aynıdır. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden aldığımız sel suları hidrolik basıncının araç kapı mekanizmalarına etkisi raporu var. Kapının üzerindeki basınç 10 santimetrede 2 ton. O kapıyı açmaya imkan yoktu. SGK da önceden bilinmeyen, önlenemeyen, kontrol altına alınamayan sel felaketinin şiddetinden, boyutundan ve sonucundan kaynaklandığını rapor ediyor. “Sel felaketinin boyutu aracın konum ve özelliklerini ortadan kaldırmıştır, olay ve sonuçları işveren açısından kaçınılmaz olmuştur. İşçi sağlığı ve güvenliği mevzuatı yönünden işverenlerin doğrudan sorumluluğunu getirecek bir tespit yoktur” deniyor.

Ailelere desteğin olayı kapatmakla ilgisi yok

Ailelere 150-180 bin lira arası paralar ödediğiniz iddia edildi. Anlaşıp olayları böyle çözmek ki istediniz?

- Basında yer alan rakamlar doğrudur. Ama ne yapsak suçlandık. Ailelere yardım ettik olayı kapatmaya çalışmakla suçlandık. Yardım etmesen “Aile mağdur oldu” deniyor. Ben vicdanımı dinleyerek ailelere maddi yardımlar yaptım. Amacım acıya ortak olmaktı.

Minibüsten sağ çıkan Sakine Yıldız anlattı
Sular bir anda geldi ben kuş misali çıktım

/images/100/0x0/55ea9444f018fbb8f889303f

MİNİBÜSTEN sağ kurtulan 3 kişiden biri olan Sakine Yıldız (35) konuşmaktan, duymaktan hoşlanmasa da o gün minibüste yaşananları anlattı.

Minibüs yolcu taşımaya uygun değildi ama o gün sizi işe getirdi. Neler oldu minibüste?
- İşe bazen yürüyerek bazen minibüsle gideriz. O gün evden çıktığımda yağmur çiseliyordu. İşe geldiğimizde şiddetlendi. İnmemiz için minibüs kapıya yanaştı. Yerde su birikintisi vardı. Terlikle çıkmıştık evlerden, ayağımız ıslanır diye inmek istemedik. Bir kişi indi. Rahmetliler, “Yağmur biraz dinsin öyle inelim” dediler.

Böyle ne kadar beklediniz?
- Birkaç dakika geçmeden su birden bire geldi. Arabanın içi doldu. Ağzıma kadar su vardı.

Nasıl dışarı çıkabildin?
- Elimdeki şemsiyeyle cama vuruyordum. Birden kolum bir boşluğa geldi. Oraya yöneldim. Nasıl çıktım bilmiyorum. Kuş misali attım kendimi; uçtum sanki. O sıra minibüsün üzerine çıkan şoför beni yukarı çekti. Önden iki, arkadan ben; üç kişi minibüsten çıkmayı başardık. Benim peşimden çıkan birini sel suları götürdü.

Bu olay, hangi önlemler alınsa engellenirdi?
- Allah’tan gelen bir şey. Benim kurtulmam da Allah’tan.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!