Her şey hiçbir şey!

Lale BARÇINHer şeyin hiçbir şey olduğunu öğrendiği zaman başlamış her şey onun için. Hiçbir şey olarak yola çıkmış Gülay ve o zaman kendinden başka milyonlarca nokta olduğunu görmüş. Her şeyi de bu noktaların etrafında bulmuş. İşte böyle şeylerden söz ediyor Gülay ikinci albümünün kapağında...Evet, Gülay bir şeyler aramasına arıyordu da, ne yazık ki bunu ilk albümünde bulamamıştı. Ama bu talihsiz başlangıcın ardından iki film müziğine yaptığı vokallerle adından söz ettirmesini bilmişti. Ne var ki asıl aradığı bu da değildi. Taa ki son albümünü oluşturana dek...‘‘Sevi Masalı’’ adını verdiği bu çalışmasında kendine güvenen, belki hala arayan, ama ne aradığını bilen genç bir kadın var. Uzun bir aradan sonra ikinci albümünü yapan Gülay'ın artık gitmesi gereken yolu bulduğunu düşünüyorum. Çünkü yorumcunun kendilerine güveni kadar şarkıların da kendine güvendikleri apaçık ortada. Gerek sözler, gerekse müzikal altyapı, kalitesiyle göz dolduruyor. Zengin bir enstrümantasyon abartısız bir biçimde kullanılmış. Albümde yer alan ‘‘kaliteli’’ müzisyenlere bakılınca da bu duruma pek şaşmamak gerek. Erkan Oğur, Çetin Akdeniz, Derya Köroğlu, Hakan Beşer, Gürol Ağırbaş, Cem Aksel, Erdinç Şenyaylar ve düzenlemelerde Baki Duyarlar'ın elbette ki albümün başarısında katkıları büyük. Gülay'ın pek iz bırakmayan ilk albümünden sonra, sessiz sedasız böylesine güzel bir çalışmaya imza atması takdire değer diyorum. En çok türkü yorumlarını sevdiğim sanatçının ‘‘Dostum’’una da bayıldım. Ama onun ötesinde ‘‘Bir Sevi Masalı’’, ‘‘Bu Bahar’’, ‘‘Gerizler Başı’’, ‘‘Kozmik Alem’’ ve ‘‘Ölüm Türküsü’’nü de beğenerek dinliyorum. Ortalamanın çok çok üzerinde ve kuşku duymadan tavsiye edebileceğim bir albüm ‘‘Sevi Masalı’’...