Her sabah ekrandan habere dokunuyorlar

Güncelleme Tarihi:

Her sabah ekrandan habere dokunuyorlar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2009 00:00

TRT Türk’ün hafta içi hergün yayınlanan sabah haber programı Haberdar’da dokunmatik ekranla dünyanın önde gelen gazetelerini evlere getiriyor. Şeniz Özmert ve Serhat Akça, Ankara Hürriyet’in sorularını yanıtladı.

Gazete programı çoğu televizyon kanalında var. Fakat “Haberdar” programının formatı farklı. Bu fikir nasıl oluştu?
Serhat: TRT TÜRK, 8 Mayıs’ta yayın hayatına “Dünyayı Türkçe İzleyin” sloganıyla başladı. Güney Amerika ve Antarktika dışında tüm dünyada izlenen bir haber kanalı olarak, en iyinin ve en yeninin peşindeydik. Dokunmatik ekran teknolojisine de ilgi duyduk. Ve bu teknolojiye uygun program formatı geliştirmek için harekete geçtik. Televizyonlarda gazetelerin okunduğu programlarda ya gazeteler sunucunun elinde duruyor ya da gazete sayfaları duvara asılıyordu, her ikisi de bize göre ideal çözüm değildi. Ajanspress’le özel bir çalışma yaptık ve uygun çözümü bulduk. Yüksek kalitedeki gazete sayfalarını özel yazılımla dokunmatik ekrana taşıdık.
Şeniz: Ben programa sonradan dahil oldum. Haber spikerliği ve program sunuculuğu yaparken kendimi Haberdar ekibinin içinde buldum. Açıkçası ilk başlarda dokunmatik ekrana alışmak kolay olmadı. Fakat şimdi çok keyif alıyorum. İzleyenler için de çok güzel bir fırsat sunuyoruz aslında.

Amerika’dan, Fransa’ya, İsrail’den Rusya’ya dünyanın dört bir yanından gazete haberlerini aktarıyorsunuz. Sabah 08.00’da bu kadar farklı dilde gazete nasıl hazır oluyor?
Serhat: Haberdar’ın geniş bir çevirmen ekibi var. İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Rusça ve Azerice bilen çevirmenlerimiz dünyanın önde gelen gazetelerini bizler için çeviriyor. Biz gazetelerin internet sayfalarını aktarmıyoruz. Yaptığımız özel anlaşmalarla o ülkede gazete bayisinde satılan gazetenin çevirisini sunuyoruz. Hatta şöyle söyleyebilirim, İngiliz gazetelerine, Londra’daki bir İngiliz vatandaşı gazete bayisine gidip almadan biz ulaşıyoruz. Üstelik gazete bayisindekinden daha yüksek kaliteyle.
Şeniz: Bizim trafiğimiz aslında sabah 04.00’da başlıyor. İnanılmaz bir koşturmaca içinde oluyoruz. Çevirmen arkadaşların hepsi gün doğmadan gazeteleri çevirmeye başlıyor. Serhat ile ben erkenden haber merkezine geliyoruz. Kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz. Asistanlar ile birlikte gazeteleri, çevirileri, Türkiye ve Dünya gündemini kontrol ediyoruz. Son dakikada stüdyoya girene kadar kağıtlar havada uçuşuyor.

Seniz futbolu oynamayı ben seyretmeyi seviyorum

- Şeniz hanım gerçekten de futbol oynuyor mu? 

Şeniz: Biz gerçekten spor basınını okurken çok keyifleniyoruz. Serhat da bana futbol konusunda çok takılıyor. Hikaye şu; Alman bayan futbol takımı Avrupa şampiyonu olduğu günlerde yayında bunun sohbetini yapmıştık. Ben de çocuk yaşlarda çok kısa futbol dersleri aldığımı söylemiştim. Serhat da spora olan ilgimi bildiğinden bunu diline doladı. Yani profesyonel futbol oynamışlığım yok. Ama aktif olarak sporla uğraşıyorum, bu doğru. Serhat: Şeniz sporun pek çok dalıyla yakından ilgili. Ben de ilgiliyim ama bir farkla, Şeniz oynamayı ben izlemeyi seviyorum. Futbol konusundaki şakalarımı ciddiye alan bir bayan futbol kulübünden yakında Şeniz’e teklif gelirse şaşırmayacağım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!