Her insan lider olamaz

Cumhurbaşkanı Sayın Necdet Sezer, dün bir açıklama yaparak teknokratlar hükümeti talebini eleştirdi. Bu talebe net olarak karşı çıktı.

İlk önce onun sözlerini aynen aktarayım, sonra da fikirlerimi söyleyeceğim gayet tabii ki.

Cumhurbaşkanı diyor ki: ‘‘Erkler ayrılığını kabul eden parlamenter rejimlerde hükümet üyeleri ayrıklıklar dışında milletvekilleri tarafından seçilir. Anayasamızda da bu rejim benimsenmiştir. Anayasamıza göre egemenlik bağsız koşulsuz ulusundur ve Türk ulusu egemenliğini anayasal kurallar çerçevesinde yetkili organları eliyle kullanır.

Ülkede bir sorun olduğu zaman kuşkusuz tüm devlet organları kendi görev ve yetki alanı içinde sorunun aşılması için gerekli çabayı göstermelidir. Ancak çağdaş, demokratik rejimlerde sorunların aşılması için gösterilecek çabanın kurallar çerçevesinde kalması gerekir. Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı dönemden anayasal kurallar ve demokratik ilkeler çerçevesinde çıkacağına inanıyorum. Her sıkıntılı dönemde Anayasa'ya uygun düşmeyen yönetim arayışlarına girilmemeli, ayrık durumlar genelleştirilerek kolay yol seçilmemelidir.’’

Açıklama bu kadar.

***

Sayın Cumhurbaşkanı.

İlk önce bir noktayı siz bilesiniz diye vurgulamak istiyorum.

Bir süredir bu tartışmayla ilgili konu açılınca bazı insanlar hep ‘‘bazı çevrelerce ortaya atılan’’ diye bir laf söylüyorlar.

Böyle bir çevre yok. Bu işi isteyen benim ve benim gibi olan temelde orta sınıfa ait, orta sınıfın değerlerini taşıyan ve büyük ihtimalle sizin de değerlerini aynen paylaştığınız insanlardır.

Ortada bir komplo yok, bir demokrasi dışı talep de yok.

Bizler bu memlekette demokrasi eksikliğinin faturasını en ağır ödemiş olan ve ödemeyi de sürdüren insanlarız.

Biz bu memleketin çağdaş bir Batılı ülke olmasını isteyen, 1920'lerde bu memleketi hiç yoktan yaratan o ruha inanan, o ruhun kurduğu yaşam biçimine kendi varlıklarını borçlu olan, mesleklerine saygılı, bilgili, birikimli, vatanseverleriz.

Dolayısıyla ortada ‘‘bazı çevreler’’ yok, sadece vatandaşlar var, inanın bana.

***

Sayın Cumhurbaşkanı...

Dedikleriniz iyi, güzel de bence fazla anlamlı değil.

Bugün memleketin içinde bulunduğu ortamda ülkeye liderlik yapanların, yurttaşlık bilgisi kitabından okur gibi konuşmalarının bir anlamı yoktur.

Sizin anlattıklarınızı ben de biliyorum. Bu temel doğruları birbirimize anlattık, tamam da, şimdi ne olacak? Ülkemizi kurtaracak yol açıldı mı şimdi yani?

Bu memlekette adına siyaset denilen şeye insanların inancı tamamen tükendi.

Bakın siz, kendinize bir sorun; bu memlekette hangi lider sizin çocuklarınızın, torunlarınızın yaşayacağı bir Türkiye hayali çizdiler bugüne kadar?

O hayale gidebilmek için hangi fikirleri, modelleri attılar ortaya?

Sağlık sistemi 10 yıl sonra nasıl olacak, bir fikirleri var mı?

Bugün milyarlarca para verilerek fakültelerde orta sınıf ailelerin binbir zorlukla okuttuğu çocukların dört yıl sonra işsiz kalma olasılıklarına karşı ne tedbirler düşünüyorlar?

Sizin torununuzun eğitimi için ne tedbirler alacaklar?

Bunlar yok. Bu fikirler yok. Türkiye'de siyaset hiç olmadı ki zaten.

Çünkü siyaset aslında budur, siyaset ülkenin geleceğini oluşturmaktır.

Bizimkiler ise sadece günü ve kendilerini kurtarmak için ülkeyi yiyip bitirdiler.

Ve asıl önemlisi, ülkemizin belkemiği olan, onlar olmazsa gelecekte Türkiye'yi cidden kaybedeceğimiz insanlar artık bu ülkeden kaçmak zorundalar.

Siyaset bitti. Ülkeye inanç bitti onlarda. Onlar tükendiler.

Bu çok tehlikeli bir şey. Bunu anlatıyorum, bunu yazıyorum, gelin ülkemizi hep birlikte kurtaralım diyorum.

Darbe istedi diyorlar. Siz de ‘‘demokrasi dışı istekler’’ demişsiniz.

Açıkça söyleyeyim, çok ayıp bir şey bu yapılan; çünkü böyle bir talep ortaya atılmadı.

Askerlerin de desteğini alarak dedim ve bunu tekrarlıyorum. Ne yani, yeni bir kurtuluş savaşı açmak zorundayız diyorum, sonra askerler bunun dışında mı kalsın diyecektim.

Ne saçma bir şey bu. Ben asker düşmanlığından prim toplamaya çalışan sözde demokratlardan değilim. Bizim inanmadığımız kavgalara girerek kendi seçmenine güzel görünecek siyasi dincilerle de işimiz yok.

Askerlerin bu köşede dile getirilen ülke manzarasını çok iyi gördüklerini anlayabilmek için MGK'nın açıklanan gündemine bir bakmak yetebilir.

Teknokratlar hükümeti, demokratik bir çözümdür. Bu ara rejimdir, evet ama, tanım gereği bu böyledir, antidemokratik olacak diye değil

Bunda parlamentonun desteği şarttır. TÜSİAD Başkanı'nın dün yazdığım görüşleri yoluyla bu yapılırsa Anayasa'ya da her şey uygundur.

Sayın Cumhurbaşkanım. Türkiye'yi yeniden kuracak liderler lazım. Her insan lider olamaz. Tamam, hukuku iyi bilmek gerekir, ama ülkemizin içinde bulunduğu dönemlerde radikal kararlar alabilen, cesur, hızlı hareket edebilen ve hayal gücü geniş liderlere ihtiyacımız var.

Onun için sizden istirham ediyorum, bir daha bu tür açıklamalar yapmayınız. Çünkü bunlar bizler açısından bir umut kalesinin daha yıkılması için gerekçe olabilir.

Saygılar.
Yazarın Tüm Yazıları