Her gün önünden geçtiğiniz yapılara gerçekten bakıyor musunuz?

Güncelleme Tarihi:

Her gün önünden geçtiğiniz yapılara gerçekten bakıyor musunuz
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2017 17:35

Çağrı Saray, yeni sergisinde Dolmabahçe Sarayı, İstanbul Resim Heykel Müzesi, AKM, Haydarpaşa Garı gibi mekânlar üzerinden toplumsal hafızanın derinliklerine iniyor.

Haberin Devamı

Çağrı Saray, yeni sergisi ‘Unutmanın Eşiği’yle bizleri her gün önünden geçtiğimiz yapılara bir daha, bu kez ‘yeni bir gözle’ bakmaya davet ediyor.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eğitim Bölümü’nde görev yapan sanatçı; 2014’te Lefebvre’in ‘bellek mekânları’ kavramından yola çıkarak başlattığı serinin devamı niteliğindeki çalışmaları yaklaşık üç yılda tamamlamış. İşlerinde konu ettiği mekânlara; hem toplumsal -her biri yakın tarihin önemli tanıkları- hem de kişisel tarih -babasıyla İstanbul Üniversitesi bahçesinde yaptığı yürüyüşlerin, öğrencilik yıllarında Resim Heykel Müzesi ziyaretlerinin etkisi olmuş- bağlamına bakarak karar vermiş.

Her gün önünden geçtiğiniz yapılara gerçekten bakıyor musunuz
                                                                                                               Çağrı Saray

Haberin Devamı

Ele aldığı yapılardan biri olan SEKA Kağıt Müzesi’yle ilgili şöyle diyor: “SEKA Kâğıt Müzesi’ne biraz yakından baktığınızda, Mehmet Ali Kâğıtçı’nın hikâyesini ve fabrikadan ayrılışına dair soru işaretleriyle karşılaşıyorsunuz. Diğer yandan SEKA’nın Türk modernizminin bir temsili olarak sadece bir kâğıt fabrikası değil, kültür-sanat alanını besleyen bir merkez olduğunu fark ediyorsunuz. Özelleştirmeyle SEKA arazisinin yine kent merkezlerinde yer alan tüm yapılar gibi rant tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, yerel halkın buna nasıl direndiğini ve İzmitli her ailenin mekâna ilişkin bir hikâyesi olduğunu öğreniyorsunuz. Bu veriler, elbette mimarlık ya da sosyoloji alanından kişiler için zaten biliniyor fakat benim için önemli olan; bu bilgilerin şu soruyu sorduruyor olması: “Biz bu şehirlerde büyümüş ve burada ikamet eden bireyler olarak acaba her gün önünden geçtiğimiz bu yapılara gerçekten bakıyor muyuz?”

Toplumda ‘hatıra’nın ‘kutsallaştırıldığına’ dikkat çeken Saray, “Ne yazık ki bu coğrafyada acıları saklama, onlardan ders çıkarmama gibi bir alışkanlığımız var. Bu, halkın duyarsızlaştırılmasının bir sonucu. Kolektif bellek mekânlarının kıymetini bilmiyoruz. Bir tren garının nasıl işlevsizleştirildiğini, 1’inci derece kültür varlığı olarak tescillenmiş bir kültür merkezinin neden yıkıldığını, bir üniversite binasının neden dönüştürüldüğünü veya restorasyon ilkelerinin neden bu coğrafyadaki mimari yapılar söz konusu olduğunda uygulanmadığını ya da neden kent merkezinde yer alan arazilerin el değiştirdiğini düşünmüyoruz. Bu, belleğimizden vazgeçmektir” diyor.

Her gün önünden geçtiğiniz yapılara gerçekten bakıyor musunuz


Benim için öncelikli olan; mekânı nasıl hatırlıyorsak  o haliyle yüzeye aktarmak
Bu çizimleri oluştururken izlediğim süreç kısaca şöyle: Önce mekanları tek tek geziyorum. Ardından bu mekânlarla karşılaşma durumumu göstermek için tam karşıdan hızlı skeçlerini çiziyorum ve genel konstrüksiyonu oluşturuyorum. Detayları betimlemek için bir çabaya girmiyorum çünkü benim için öncelikli olan; bu mekanı nasıl hatırlıyorsak o haliyle yüzeye aktarmak. İlk katmanı çiziyorum ve sonra katmanları çoğaltıyorum, tekrar ve tekrar... Dijital olana referans veren ama dijital olmayan, eli hissedebileceğiniz, eksiltilmiş ya da eklemlenmiş katmanlar halinde çizmeye devam ediyorum. Sonunda ortaya çıkan çizim; tekrara dayalı fakat gerçekçi olmayan ve zihinsel olarak deforme edilmiş izlerini taşıyor.

Haberin Devamı

‘Unutmanın Eşiği’ başlıklı sergiyi 8 Nisan’a kadar Pilot Galeri’de görebilirsiniz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!