Her çocuk bir mücevherdir

Tohum Otizm Vakfı çalışmalarını desteklemek ve otistik çocuklarımızın eğitimi için kamuoyu oluşturmak amacıyla Gilan sponsorluğunda gerçekleştirilen "Her Çocuk Bir Mücevherdir" projesi hayat buluyor.

Her Çocuk Bir Mücevherdir projesinde, Caroline Koç, Suzan Sabancı Dinçer, Ayşegül Dinçkök, Revna Demirören, Zeynep Fadıllıoğlu, Aslı Soyak, Aysun Kibar, Maria Eliyeşil, Serra Merzeci ve Mine Narin’in hayalleri, Gilan’ın eşsiz tasarımlarıyla buluşuyor. Otistik çocuklarımızın eğitilerek hayata kazandırılması için bir adım daha atılmasını hedefleyen bu proje için tasarlanan 10 benzersiz mücevher, Gilan’ın organizasyonunu üstlendiği gecede yapılacak açık artırma ile sahiplerine kavuşacak. 15 Aralık’ta Adile Sultan Sarayı’nda gerçekleşecek olan gala gecesinden elde edilen tüm gelir, Tohum Otizm Vakfı’nın halen yürütmekte olduğu projelerde kullanılacak./images/100/0x0/55eacaa7f018fbb8f896fd1a

Vakıf başkanı Mine Narin, projeyle ilgili şunları söyledi: "Otizm, bireyin dış dünyadaki uyaranları algılamasını, aldığı bilgileri düzenleyip kullanmasını etkileyen, yaşam boyu süren gelişimsel bir bozukluk. Erken tanı, yoğun tedavi ve eğitim, otistik çocukların ileri yaşlarda kendi kendine yetebilen, yetişkin bireyler olarak hayata katılabilmeleri açısından çok önemli. Bu proje ile Gilan, kurumsal sosyal sorumluluğunu yerine getirerek, insana verilen değerin önemini vurguluyor ve eğitimle hayata kazandırılan her bireyin yaşama daha umutla bakmasını sağlamayı hedefliyor."

Ülkemizde otistik çocukların kaderlerine terk edilmemesi, onların topluma kazandırılması için faaliyet gösteren Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı’nın düzenlediği bu etkinliğe büyük bir coşku ile katıldım. Bizlerin yeteneklerimiz kapsamında tasarımını yaptığımız takılar, her biri birer mücevher olan çocuklarımızın geleceğinin birer parçasıdır. Bu takıların hem kullananları, hem de otizm sorununu yaşayan çocuklarımızı mutlu etmesini diliyorum.

Her çocuk bir mücevherdir, sevgidir ve hayat ağacının değerli bir tohumudur. Bu projedeki tasarımımda kullandığım yılan figürü, taşıdığı anlamlarla vakfın sembolü tohumla benzerlikler gösterir. Tohum hayatın başlangıcıdır, yılan sembolü de antik medeniyetlerde yeryüzündeki ilk hayatı, tohuma hayat veren suyu, yaradılışın yedi aşamasını ve sağlık tanrısı Asklepion’u temsil eder. Bu nedenle yılan sembolü tasarımımın temelini oluşturdu.

Bu projenin bir parçası olmanın anlamı benim için gerçekten büyüktü. Yakın bir akrabam otistik, dolayısıyla bu hastalıkla olan ilişkimin kişisel bir yönü de var. Yıllarca bu hastalığın ailemize getirdiği sorunları yaşadım ve dayattığı çaresizliği birebir hissettim. Sonuç olarak hazırladığım tasarımda, top üzerindeki küçük safirler otistik çocukların dünyasını, ay ve yıldız ise onları destekleyen ülkemizi temsil ediyor.

"Her çocuk bir mücevherdir"... Onlara değer biçilemez, her biri ayrı ve özel, bizim geleceğimiz çocuklarımız... Tohum Vakfı’nın projesinde küçük de olsa bir katkım olabildiyse ne mutlu bana.

Hürriyet’e Azeri gelin

Hürriyet Gazetesi Yazıişleri müdürlerinden Doğaner Gönen ile Azerbaycan’da TV program yapımcısı olan Ayşe Kerimova, Şişli Evlendirme Dairesi’nde düzenlenen nikah töreniyle evlendi. 27 Kasım’da Bakü’de düzenlenen düğünden sonra İstanbul’da kıyılan nikaha medya dünyasının usta kalemleri katıldı. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün kıydığı nikahta şahitlikleri ise, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, Beşiktaş’ın efsane Başkanı Süleyman Seba, sanatçı Ahmet Şafak ve Azerbaycan’ın ünlü edebiyatçısı Sabir Rüstemhanlı yaptı.

Nikah törenine, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi Yayın Koordinatörü Fikret Ercan, Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Doğan Satmış gibi basın dünyasının tanınmış isimlerinin yanı sıra yaklaşık 150 davetli katıldı. Aydın Doğan, nikah cüzdanını gelin Ayşe Kerimova’ya verdi. Bu sırada koyu bir Beşiktaşlı olan Doğaner Gönen için Beşiktaş marşı çalındı.

Yiğit’çe bir davet

Yılbaşı ve Kurban Bayramı tatili birleşip de resmi tatil 9 günü bulunca, herkes seyahat programları yapmaya başladı. Yeni yıl öncesi davetler ise hız kazandı. Bu davetlerden birinde de Güler Yiğit ile hayat arkadaşı Halil Değer ev sahibiydi... Çift, geçtiğimiz gün Nişantaşı Park Şamdan’da 90 kişilik bir davet verdi. Organizasyona Mehmet-Rüksan Ürgüplü, Yıldız-Pınar Aran, Elçin Gümrükçüoğlu, Feryal-Kemal Gülman, Ferhunde Verdi, Haydar-Güner Akın, Gülden Büyükuçak, Naim-Güler Arnas gibi birçok tanınmış sima katıldı. Konukların çoğu, daveti fırsat bilip yeni yıl hediyelerini de Güler Yiğit ile Halil Değer’e verdi.

Hindistan merakı

Mehmet Günyeli’nin "Hindistan Fotoğrafları Sergisi", Darphane-i Amire’de açıldı. Hindistan seyahati sırasında çektiği fotoğraflardan oluşan sergisinin açılışında konukları eşi Leyla Alaton ile karşılayan Günyeli, "Leyla Hanım bu çekimler sırasında en büyük yardımcımdı. Bütün filmleri o taşıdı" dedi. Açılışa katılan isimler arasında Mehmet Günyeli’nin kayınpederi İsak Alaton da bulunuyordu.

Eşim para için her şeyi yapar

Kadıköy Aile Mahkemesi’ne sunduğu boşanma dilekçesinde, sekiz yıl önce evlendiği Kamil Murat Aysan ile başlangıçta orta halli ve mutlu bir aile olduklarını anlatan Belda Aysan, kocasının çok fazla para kazanmaya başladıktan sonra, paranın verdiği güçle mutluluğu dışarıda aradığını anlattı. Eşini Kuruçeşme’deki bir kafede sevgilisi Nur Fettahoğlu ile sarmaş dolaş yakaladığını ileri süren Belda Aysan, "Eşim Kamil Murat Aysan BAB Menkul Değerler’in Genel Müdürü. 2004’te SKY Türk’teki İlkin Ündeş ile aşk yaşadı. Bu ilişki ortaya çıkınca da kızı merkeze aldılar. Eşim, daha sonra onun yerine gelen Nur Fettahoğlu’yla birlikte olmaya başladı. Eşim borsacı. İstinye’deki Borsa binasında basındaki kişilerle iyi ilişkiler kurmasının en büyük sebebi ise borsa için haberin çok önemli olması. Benin eşim para ve çıkar için her şeyi yapar. Bir oğlumuz var ama zor da olsa kararımı verdim. Eşime boşanma davası açtım" dedi. Mahkeme hakimi, Kamil Murat Aysan’ın eşi Belda Aysan’a aylık 1500 YTL, oğlu D. için ise 1000 YTL tedbir nafakası ödemesine hükmetti. Kamil Murat Aysan’ın avukatı Ömer Durak, mahkemeye verdiği dilekçede 5 bin 500 YTL maaş alan müvekkilinin oğluna ve eşine nafaka ödediğini, bunun dışında oğlunun okul masraflarını karşılayacak gücü olmadığını belirtti. Boşanma davasının en kısa zamanda sonuçlanmasını talep eden Kamil Murat Aysan, "Oğlumun annesini açta açıkta bırakacak değilim" dedi. Bu arada Kamil Murat Aysan, eşi Belda Aysan’ın kendisinden 15 yaş küçük bir gençle samimi halde gösteren fotoğraflarını mahkemeye delil olarak sundu.

Para değiştirdi

200 bin YTL tazminat talebiyle mahkemeye başvuran Belda Aysan, dilekçesinde şu iddialara yer verdi:

l İki yıl önce evi terk ederek boşanma davası açtı. Beni kusursuz bulan mahkeme davayı reddetti.

l Eşim sevgilisiyle birlikte Emirgan’da boğaza nazır bir villada yaşarken, kirayı ve faturayı ödeyemediğim için oğlumla oturduğumuz evden icra yoluyla tahliye edildik. Baba evine sığınmak zorunda kaldım.

l Eşimin bir menkul değerler şirketinde 50 bin 485 doları var. 2 milyon dolarını ise ev hanımı olan annesinin hesabında tutuyor.

l Sadece bir kredi kartının aylık harcama tutarı 12 bin 529 YTL. Ancak oğlunun okul masraflarını ödemiyor.

l Plakası sevgilisinin ve kendisinin isminin baş harfi olan Volkswagen Polo marka otomobili şirket adına aldı. Ayrıca sevgilisi ve kendisinin kullandığı Jaguar marka otomobili var.

l Antalya’da Spor Yazarları Sitesi’nde 250 bin YTL değerinde villası var. Riva Konakları’ndaki 850 bin YTL değerinde villasını babasına devretti. n Mutlu KOSER

Cengiz Han İstanbul’da

Sakıp Sabancı Müzesi, Moğol İmparatorluğu’nun Cengiz Han tarafından kuruluşunun 800. yıldönümünde "Cengiz Han ve Mirasçıları Büyük Moğol İmparatorluğu" sergisine ev sahipliği yapacak. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile Moğolistan Eğitim ve Kültür Bakanlığı himayesindeki serginin tanıtım kokteyli önceki gece Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirildi. Moğolistan’ın en önemli müzeleriyle Asya ve Avrupa’nın başlıca koleksiyonlarından ve Türkiye’de çeşitli müzelerden derlenen eserlerin yer aldığı, 8 Nisan 2007 tarihine kadar açık kalacak serginin kokteyline Güler Sabancı ev sahipliği yaptı.
Yazarın Tüm Yazıları