Hepimize düşen büyük sorumluluk

BİLİYORUM bu hain ve kalleş saldırıların yarattığı öfke yüreklere sığmıyor.

Buna rağmen bu öfke iç barışı, kardeşliği yok etmemeli.

Tepkilerimizi engin sabır ve hoşgörü sınırları içinde göstermeliyiz.

İçinde bulunduğumuz süreçte bu ülkenin insanlarına düşen en kutsal görev budur.

Şunu iyi bilmeliyiz ki, teröristlerin ve onları kullananların esas amacı Türkiye’yi Irak bataklığına çekmek değildir.

Ülkemizi kardeş kavgasına sürüklemektir.

Bu vatanın insanlarını birbirine boğazlatmaktır.

* * *

Biliyorum, bu millet 25 yıldır çektiği bunca acıya rağmen bu tuzağa düşmemeyi başardı.

"Ya sabır" dedi, bağrına taş bastı, birbirinin boğazına sarılmadı.

Bu soylu halk, ne yapılırsa yapılsın tarihten süzülüp gelen derin hoşgörü ve kardeşlik duygularına bağlı kalacaktır.

Bu kahpe oyuna bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gelmeyecektir.

Bu ülkeye ihanet edenleri, evlatlarını öldürenleri ise affetmeyecek, onlara gerekli dersi verecektir.

Ne Irak yönetimi, ne kaypak Kürt yönetimi buna engel olabilir.

Ne de Amerika.

Dostumuz ve stratejik müttefikimiz(!) olan bu ülkeden artık bir destek beklemiyoruz.

Tek isteğimiz, bize gölge etmesin yeter.

* * *

Başkan Bush tutarsızlıkları, saçmalıklarıyla ABD’li talk-show’culara malzeme olmaya devam ediyor.

Onun birbiriyle çelişen sözleri ve tutarsız kararları bütün Amerikan halkını güldürüyor.

Bush 11 Eylül’den sonra yaptığı açıklamalarda, "Teröristlere yataklık ederseniz, teröristler kadar suçlu olursunuz" diyordu.

PKK konusundaki tutumu onu aynı duruma düşürmedi mi?

* * *

Yaşamı boyunca kaygan zeminde kaypak politikanın ustası haline gelen Talabani’ye gelince...

Amerika’nın kuklası olan bu zat, PKK liderlerini yakalayamayacaklarını söylüyor.

Onları bulmaları olanaksızmış.

İngiliz gazetesi Independent’ın muhabiri Patrick Cocburn, Talabani’nin ne kadar büyük bir yalan söylediğini ortaya çıkarıyor.

Şöyle yazıyor:

"Kandil Dağı’nda terör liderlerini bulmak şaşırtıcı derecede kolay."

Talabani,
Independent muhabirinin yazısını okumuş mudur acaba?

Okumuşsa utanmış mıdır?

* * *

Türkiye birtakım adamların çıkarları uğruna bugün hukukçu olmayan bir Anayasa Mahkemesi Başkanı’na sahip oldu.

Yeni başkan 17 yıl önce "Hukuk mu, guguk mu?" diyen Özal tarafından Anayasa Mahkemesi’ne üye olarak atanmıştı.

Bu kişi Anayasa Mahkemesi’nde görev aldığı süre içinde cumhuriyet yanlısı her karara karşı oy verdi.

Onun başkanlığa seçilmesi "malum hedef"in ilk adımıdır.

Kimsenin kuşkusu olmasın, Anayasa Mahkemesi hızla AKP’lileşecektir.

Anlayacağınız, ülkemizde artık "hukuk, guguk olacaktır".
Yazarın Tüm Yazıları