Hem tersine beyin göçü hem Avrupalı yeni dostlar

Philedaphia’daki Drexel Üniversitesi’nde Optik Beyin Görüntüleme Başkanı ve Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Derneği eski Başkanı Prof. Banu Onaral çok önemli bir açıklama yaptı geçenlerde...

Haberin Devamı

Ve dedi ki:
“Amerika’da yaşayan bilim adamı, doktor, mühendis gibi büyük başarılara imza atmış Türkler arasında yapılan bir ankette, geri dönüşte yaşamak ve çalışmak istenen kentlerin başında İzmir ve Ege Bölgesi geliyor. Benim bulunduğum laboratuvarda çalışan gençlerin yüzde 40’ı İzmir’i istiyor. Aileleri için uygun bir ortamın bulunduğunu, İzmir’in Avrupa’nın başka kentlerinden daha iyi şartlara sahip olduğunu biliyorlar...”
Ege Serbest Bölgesi’nin organizasyonuyla Türkiye’ye dünyanın birçok yerinden gelen bilim insanları da benzer yorumlar yaptı.
İzmir’de ne yapılmak isteniyor?
¡¡¡
Esas olarak bölgeyi biomedikal alanında bir AR-GE ve yüksek teknolojiye dayalı tıbbi cihazlar üretiminde kümelenme merkezi haline getirmek...
Hesaplamışlar... Bir sanayi yatırımı zaman içinde bire on katma değer yaratırken, sağlık için ilk kez geliştirilen görüntüleme cihazı gibi bir proje bire 100 kazandırabiliyor.
O yüzden “Inovİz” adı verilen bu projenin İzmir’de gerçekleştirilmesi halinde ileri teknoloji üreten ülkelerin de buraya yatırım yapacağı düşünülüyor.
“Sağlık İçin İzmir” konferansına gelen İsrailli bilim insanları Kudüs örneğini gösterdiler. BioJerusalem adı verilen ve Kudüs’e yakın bir bölgede beş yılda 500 milyon dolarlık yatırımla, 2 bin kişiye iş imkanı yaratılmış.
¡¡¡
Bu proje sayesinde hem ABD’deki İsrailliler ülkelerine geri dönüş yapmış, hem de Avrupa’nın farklı üniversitelerinden öğretim görevlileri buraya gelmiş.
Kudüs’le Ege Bölgesi’ni karşılaştırıp, özellikle de İzmir’i ön planda tuttuğunuzda karşınıza müthiş avantajlar çıkıyor.
Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Derneği, TÜBİTAK dışında İzmir’in üniversitelerinden Ege, Dokuz Eylül ile Yüksek Teknoloji de ortak bir çalışma platformunda buluşmaya şimdiden hazırlar.
Prof. Banu Onaral geliştirilecek yeni projelerle tersine beyin göçünün hızlanacağını söylüyor.
¡¡¡
Haklı...
Ama ben daha da ileriye gidiyorum ve İsrail örneğinde olduğu gibi...
Hem tersine beyin göçünün hızlanabileceğini, hem de iyi yetişmiş insanların Türkiye’de yaşama arzusunun bu projeler sayesinde artacağını söylüyorum.
Ege Serbest Bölgesi’nin “İnovİZ” projesi kadar Urla’da planlanan ve artık son aşamaya gelen teknopark çalışmalarının da bunu hızlandıracağını öngörüyorum.
Yabancı yatırımcılarla zaman zaman bir araya geldiğimizde, “Buraları tanıtın, Ege sadece yatırım olanakları değil, yeni yaşam fırsatları da sunuyor” diyorlar.
Çok haklılar...
Büyük bir sabırsızlıkla; İzmir Urla’da Fransızlarla ortak yapılacak ve bölgeye 5 milyar dolarlık yatırım getirecek teknoparkı ile Ege Serbest Bölge’nin liderliğinde yapılacak biomedikal projesinin hayata geçmesini bekliyorum.
Çünkü biliyorum ki...
Ege Bölgesi, İspanya’nın, İtalya’nın ünlenen birçok yerinden çok daha fazla şey vaat ediyor.

Haberin Devamı

Siyasette eleştirinin yeri kongrelerdir

Haberin Devamı

CHP İzmir İl Başkanı Ekrem Bulgun’la ilgili haberlerde “Tehdit telefonları alıyorum” sözünü okuyunca, bir yazımda bunu yapanlara deşifre etme çağrısında bulunmuştum.
Bulgun, ağzından tehdit sözünün çıkmadığını, bu telefonları ya da mesajları siyasi baskı ve yorum olarak algılanması gerektiğini söyledi.
Doğrudur...
Herkes bilmeli ki...
İster tehdit, ister baskı, isterse bir yorum olsun...
Bu konuların konuşulacağı yer siyasi partiler il kongreleridir.
Bir itiraz varsa, delegeler toplanır, imzayı atarlar, kongreye giderler.
Ve çıkan sonuca da herkes saygı duyar.
Demokrasi de bu değil midir?

Yazarın Tüm Yazıları