’Hem siyasi hem edebi iktidara karşıydık’

DİKKATİNİZİ çekmiştir. Bu yıl Hürriyet Gazetesi’nin yılbaşı eki Kuşaklar üzerineydi.

Ekin kapağında da 1950 model, üstü açık bir Chevrolet araba içinde 1950 Kuşağı yazarlarını, şairlerini Sebati Karakurt fotoğraflamış, CNN Türk de Karalama Defteri için çekim yapmıştı. Çekim dün televizyonda yayınlandı.

Ekte kuşağımı ben yazdım ama televizyonda seyrederken şunu düşündüm, arkadaşlarım ne söylemişti.

İşte televizyondan birkaç cümleyi size aktarayım dedim.

Tarabya’daki özel bir otomobil müzesinde buluştuk.

Çekimdeki şakalaşmalarımızın, konuşmalarımızın, özel anılara göndermelerin bir bölümü gene bizim gizli belleğimizde kaldı.

Fotoğrafa ve televizyona çağırdığım arkadaşlarımın hepsi geldiği, bir kuşak dayanışmasını gösterdikleri için onlara gönülden teşekkür ediyorum. Biz birbirimizi seven bir kuşağız.

50 Kuşağı, sadece edebi anlamda değil, dostlukta da dayanışma kavramını yaşamlarının ve yapıtlarının her anında ve sayfasında gerçekleştirdiklerinin övülesi bir örneğini verdiler.

Kimler vardı?

Acaba yaş sırasına göre mi yazsam, yoksa otomobilde oturuşlarına göre mi?

Otomobilin direksiyonunda, başında şapkası ile Orhan Duru oturmuştu, yanında Kemal Özer yer aldı. Erdal Öz, Adnan Özyalçıner, Hilmi Yavuz da otomobilin deri koltuklarına kurulmuşlardı.

Konur Ertop, Demirtaş Ceyhun, Ahmet Oktay, Ülkü Tamer ve ben, otomobilin dışındaydık.

Otomobil içinde ve dışında kuşağımı görünce, hepimiz bir geziye çıkıyor izlenimi uyandı bende.

* * *

ADNAN ÖZYALÇINER 50 Kuşağı’nın konumunu bir cümlede özetledi:

"Biz zamanın hem edebi hem de siyasi iktidarına karşıydık."

Ahmet Oktay
da bu iki kavramın bizim kuşağımız için önemini anlattı.

50 Kuşağı’nın bir akım olmadığını ama edebiyatın değeri üzerinde anlaşan bir kuşak olduğunu söyledi.

Demirtaş Ceyhun, dönemin siyasal ortamını, bunun edebiyata yansıyışını dile getirdi.

Konur Ertop, kuşağımızın edebiyata verdiği önemin altını çizdi.

Orhan Duru, bu kuşak içinde bulunmaktan duyduğu mutluluğu belirtti.

Hilmi Yavuz
bu buluşmanın ondaki çağrışımını şöyle özetledi:

"Yıkılmadık ayaktayız."

Ülkü Tamer
de Hilmi Yavuz’un yaklaşımını kuvvetlendirdi:

" Álem buysa kral biziz."

Elbette aramıza katılamayan Demir Özlü ile Ferit Edgü’yü, Ferit Öngören’i de unutmadık, anıların içinde onlar da yer aldı.

Kazaların yanımızdan alıp götürdüğü Onat Kutlar ile Ergin Günçe de anıldı.

* * *

HİÇ kuşkusuz hepimiz için mutlu bir gündü. Yaşıyorduk ve yazıyorduk.
Yazarın Tüm Yazıları