Haziran'dan sonra serbestsin

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz'la, Bodrum'a yukardan bakan evinde oturuyoruz. Ev, Berna Yılmaz'ın gösterişsiz ama fevkalade zevkli tercihlerini her karesinde yansıtıyor.

Berna Hanım evin her metrekaresini, ‘‘yaşanabilir’’ bir anlayışla döşemiş.

Dış mekândaki bitki örtüsünü tamamen kendisi dizayn etmiş.

Ankara'daki görevliler burada da yerini almış. Tek eksik, evin büyük Danois köpeği Daisy.

DAISY ANKARA'DA

Berna Yılmaz, ‘‘Geçen yıl bir kere getirdik, ama buraya alışamadı. Onun için Ankara'da bıraktık’’ diyor.

Yılmaz, Bodrum Müzesi'nden yeni dönmüş. Evdeki görevliler kendisini, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın aradığını söylüyorlar.

Derhal aranmasını istiyor.

Telefon bağlandığında, yanımızdan ayrılıp evin içinde girerken, Baykal'a karşı çok samimi bir ifade ile hitap ettiğini duyuyoruz.

Biraz sonra geri dönüyor.

‘‘Görüşme ne zaman’’ diye soruyorum. ‘‘Perşembe günü görüşeceğiz’’ cevabını veriyor.

Tabii herkesin merak ettiği konu şu.

Acaba CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ne cevap verecek?

Onun istediği gibi, hemen seçim tarihini belirleyecek mi? Yoksa hayır mı diyecek?

İKİ ALTERNATİF

Yılmaz'ın önünde iki alternatif var:

Ya hazirana kadar ‘‘Evet’’, ya da ‘‘Seçim tarihini belirlemek kaydıyla, seçime kadar destek’’. Yılmaz bunlardan hangisini tercih edecek?

Başbakan Yılmaz şu cevabı veriyor:

‘‘Hazirana kadar destek versin. Ondan sonra istediği gibi davranabilir.’’

Bu sözler nasıl yorumlanabilir? Yılmaz, ‘‘Hazirandan sonra hükümeti düşürebilirsin’’ mi demek istiyor.

Hayır. Çünkü böyle bir gelişmeye ihtimal vermiyor.

Ama Baykal'ı biraz rahatlatmak istiyor.

Çünkü ona şu tarihte seçim yapabiliriz cevabı vermesini ortakları uygun bulmuyor. Ayrıca böyle bir tarih belirlemek, ekonomi açısından da son derece olumsuz bir gelişmenin işareti olabilir.

O nedenle, gündemdeki acil kanunların çıkarılmasına kadar CHP'nin desteğini istiyor.

Bu da haziran ayında tamamlanabilir.

Böylece o tarihten sonra CHP'nin elleri serbest kalıyor.

İsterse hükümeti düşürebilir. Ama o tarihte Meclis tatile gireceği için, hükümet rahatlıyor.

ANAP'IN RAKİBİ

Başbakan Yılmaz'ın perşembe günü CHP Genel Başkanı Baykal'a vereceği cevap büyük bir ihtimalle bu olacak.

Yalnız kendisine şunu da söyleyebilir:

‘‘Eylül ayında Meclis açılmadan önce yeniden bir araya gelip 1999 yılını konuşabiliriz.’’

Tabii bu politikanın arkasında, Baykal'ın bu hükümeti düşürme riskini kolayca alamayacağına olan inanç da yatmıyor değil.

Yılmaz ve çevresi, CHP'nin, Fazilet Partisi ve DYP ile birlikte bu hükümeti düşürmesi halinde kamuoyu nezdinde güç durumda kalacağına inanıyor.

Bütün bu gelişmeler içinde Baykal ne yapmak istiyor?

Bazı çevreler Baykal'ı eleştiriyor, ancak onun oyun planı son derece net ve hedefi belli.

Baykal önümüzdeki seçime, ‘‘ANAP'ın en büyük rakibi’’ olarak girmek istiyor.

GEÇERLİ ALTERNATİF

Çünkü bu seçimde Fazilet Partisi'nin en az 5-6 puan kaybedeceğine inanıyor.

Bu durumda Türkiye'nin Fazilet stresinden kurtulacağını ve Batı'da olduğu gibi, seçmen tercihlerinin merkez sağ bir parti ile merkez sol bir parti arasında gerçekleşeceğini söylüyor.

Tabii Türkiye açısından ideal model de budur.

Baykal o nedenle başından beri Türkiye'yi bu Batılı alternans modeline oturtmak için son derece bilinçli bir politika izliyor.

Bu politika bazılarına fazla agresif görünebilir. Ama siyasetin kuralları da belli.

Kendinizi ‘‘geçerli alternatif’’ haline getirmek istiyorsanız, iktidardaki rakibinize buna göre davranmak zorundasınız.

O nedenle Yılmaz'ın bu modeli Baykal'ı da rahatlatabilir.













Yazarın Tüm Yazıları