Hazine’nin açıklaması

ÖNCEKİ günkü yazımıza Hazine’den açıklama geldi. Aynen veriyoruz:

"Gazetenizin 24.01.2006 tarihli sayısında Sn. Erdal Sağlam imzalı köşe yazısında, Hazine Müsteşarlığının geçen hafta yapılan ihalelerde kamu bankalarını devreye sokarak faizlerin düşük tutulmasını sağladığı ve böylece 2006 yılı başından itibaren uygulamaya konan vergi rejiminin Devlet İç Borçlanma Senedi faiz oranları üzerinde artırıcı etki yaratmadığı kanaatini kamuoyunda uyandırmak için söz konusu bankaları kullandığı yönünde suçlama niteliğinde yorumlar yer almaktadır. Bu kapsamda, aşağıdaki açıklama ve düzeltmelerin yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur:

1- Kamu bankalarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin çalışmalar bizzat Hazine Müsteşarlığı tarafından yürütülmüş, kamu bankalarının tümüyle ticari esaslara göre yönetilmesi gerekliliği öncelikle Hazine Müsteşarlığı tarafından savunulmuş ve konuyla ilgili tüm çalışmalarda Hazine Müsteşarlığı etkin olarak yer almıştır. Bu çerçevede Hazine Müsteşarlığı, bugüne kadar kamu bankalarının bankacılık faaliyetlerine yönelik olarak bankacılık teamülleri ve ticari esasların gerektirdiği davranışlar dışında bir faaliyette bulunmaları konusunda herhangi bir yaklaşım içinde olmadığı gibi, bu yönde bir imada dahi bulunmamıştır. Aksine Hazine Müsteşarlığı, kamu bankalarının sahip oldukları bazı kamusal avantajların bankacılık sektöründe rekabeti bozacak bir sonuç doğurmaması yönünde gerekli hassasiyeti azami ölçüde göstermektedir.

2- 2006 başında yürürlüğe giren DİBS’lerdeki stopaj uygulaması çalışmaları, ekonomik program çerçevesinde bir bütün olarak 2004 yılından itibaren ilgili tüm kamu kuruluşlarının ve Vergi Konseyi öncülüğünde bankalar dahil ilgili tüm yatırımcıların görüşleri de dikkate alınarak sürdürülmüştür. Bu çalışmalar kapsamında, vergi düzenlemelerinin olası etkileri detaylı bir biçimde ele alınmış ve faiz oranlarının oluşumunda stopaj uygulamasının yanısıra, mali disiplin, enflasyon beklentileri, geleceğe olan güven ve piyasalardaki likidite koşulları gibi bir çok faktörün etkili olacağı değerlendirilmiştir. Bu süreçte, Hazine Müsteşarlığı, stopaj uygulamasının borçlanma maliyetleri üzerinde etkisinin tamamen piyasa koşulları ve yukarıda bahsi geçen faktörlerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkacağını ifade etmiştir. Hazine Müsteşarlığı’nın yazıda iddia edildiği şekilde "stopajın faizlere etkisi olmaz" yönünde bir yaklaşımı olmadığı gibi, olası etkiyi "kamu eliyle müdahale ederek" sınırlandırma yönünde bir çabası da asla olmamıştır ve olmayacaktır.

3- Uygulanmakta olan Ekonomik Programın temel amaçlarından birisi de, mali disiplini sağlayarak piyasalar üzerinde kamu borçlanmasından kaynaklanabilecek baskının sınırlandırılmasıdır. Bu çerçevede Hazine Müsteşarlığı’nın odaklandığı temel öncelik, maliye politikası hedeflerine ulaşılması ve kamu borcunun risk ve maliyet unsurları da dikkate alınarak etkin bir biçimde yönetilmesidir. Buna ilaveten, faiz oranlarının tümüyle piyasa koşulları çerçevesinde belirlenmesi, gerek programın gerekse borç yönetiminin temel önceliklerindendir. Piyasada oluşan faiz seviyesine Hazine Müsteşarlığı’nın piyasa mekanizması dışına çıkarak bir müdahalesinin olmayacağı açıktır.

4- Mevcut Piyasa Yapıcılığı Uygulaması kapsamında kamu bankaları Piyasa Yapıcı olarak faaliyet göstermektedir. Söz konusu bankalar diğer Piyasa Yapıcı bankalarla aynı hak ve yükümlülüklere tabidir. Piyasa Yapıcılığı sisteminin gereği olarak kamu bankalarına farklı muamele yapılmasının söz konusu olmayacağı açıktır. Kamu bankaları da diğer Piyasa Yapıcı bankalar gibi tamamen kendi ticari öncelikleri doğrultusunda hazine ihalelerine teklif vermektedirler. Bu tekliflerin miktarı ve fiyatı tümüyle bankaların kendi mali yapıları ve fon yönetimi politikaları çerçevesinde belirlenmektedir. Hazine Müsteşarlığı’nın kamu bankalarına, bu konuda herhangi bir tavsiye, telkin ve yönlendirmesi söz konusu değildir.

Köşe yazısındaki "Çok gereksiz bir oyun oynanıyor", "Kamu eliyle müdahale çok gereksiz hareket", "Kamu bankalarını devreye sokup Merkezi indirime zorlamak" ve "Kamu bankalarını devreye sokup faizleri düşük tutmak" gibi kamuoyunu yanıltıcı ifadelerin tümüyle gerçeğe aykırı olduğu açıktır. Kamu yönetiminde açıklık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin yerleşmesinde öncü rol üstlenen Hazine Müsteşarlığı, bu yaklaşımını tüm işlemlerinde göstermeye devam edecektir."


NOT: Geçen haftaki ihaleye hálá nereden geldiği resmi olarak açıklanmayan, yoğun teklife karşılık, bu yazının çıktığı günkü 5 yıllık ihaleye az teklif geldiğini hatırlatalım. Ayrıca kamu bankalarının nakit durumu ve plasmanları, niyet mektuplarına rağmen neden küçültülmedikleri, hazır olmalarına rağmen neden satılmadıklarına ilişkin bilgi ve görüşlerimizi aktarmaya devam edeceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları