Haz almadan kaliteli hayat sürülmez

İyi yaşamayı yalnızca "sağlıklı ve formda biri olmak"la sınırlarsanız hayatın sunduğu güzelliklerin çoğunu gözden kaçırırsınız. İyi yaşamanın şifresi kaliteli bir hayatta gizlidir. Kaliteli hayatın anahtarı haz duygusudur.

İyi yaşamak yalnızca tansiyonu, kolesterolü, şekeri normal, uykusu iyi, organları tıkır tıkır çalışan, kilo problemi olmayan, sağlıklı ve fit biri olmak değildir. Eğer neşeli, keyifli, coşkulu, mutlu, sevinçli biri değilseniz sağlıklı veya formda biri olmanızın anlamı kalmaz. Kalsa bile o formun tadını çıkaramazsınız. İyi bir hayat sürmek için hayatınızı güzelleştirmeye çalışmalısınız. Hayata anlam katmalı ve onu taçlandırmalısınız.

Amacınız her sabaha sevinçli yürek çırpıntılarıyla uyanabilmek, her gece günün keyifleriyle dolu kocaman gülümsemelerle yastığa baş koyabilmek, gündüz yaşadıklarınızı gece güzel rüyalarla süsleyebilmek olmalıdır. Kısacası hayata bilinenden, beklenenden daha farklı bir anlam yükleyebilmek gerekiyor. Eğer bu amaca odaklanabilirseniz hem sağlığınız daha çok güçlenir, hem de bu sağlıktan daha iyi faydalanırsınız.

YAŞASIN HAYAT!

Hayatın hazlarından asla vazgeçmeyin. Her ne olursa olsun sabahlara "günaydın"larla başlamaya, "yaşasın hayatlar" ile uyanmaya, akşam yatağınıza huzurla uzanabilmeye gayret edin. Sevdiğiniz, hoşlandığınız, keyif aldığınız şeylere kesinlikle veda etmeyin, onlardan vazgeçmeyin.

Tansiyon hastası da olsanız bazen sevdiğiniz bir turşudan azıcık yiyebilmeli, şeker hastalığınıza rağmen güzel cevizli baklavanın bir dilimini keyifle korkmadan götürebilmelisiniz! Bazı geceler arkadaşlarınızla sohbetin uzamasını dert etmemeli, o gece geç yatabilmelisiniz. Bazı akşamlar şarabı bir-iki değil, üç-dört bardak içebilmelisiniz. Kısacası aşırıya kaçmamak, suyunu çıkarmamak (!) koşuluyla yapmamanız gereken şeyleri bazen yapabilmelisiniz.

Sağlık durumunu yorumladığım insanların iyi yaşama yolundaki gayretleri beni ne kadar sevindiriyorsa, hazlarından, hazzettikleri şeylerden, yaptıkları ufak kaçamaklardan hemen hemen hiç söz etmemeleri de bir o kadar endişelendiriyor.

Bir kez daha hatırlatmak isterim: Sakın hayata gülümsemeyi ihmal etmeyin. Hayatınızı güzelleştirmeyi unutmayın. Size iyi geldiğini, haz verdiğini hissettiğiniz şeyleri biraz zararlı da olsalar bile zaman zaman denemekten çekinmeyin.

KANSERLERİN YÜZDE 40’I ÖNLENEBİLİR

Emrah İpek’in genetik mirasındaki hastalıklar arasında özellikle yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kanserin yaşam tarzı değişiklikleriyle yakından ilgisi bulunduğunu biliyoruz. Doğru beslenmenin, sigarasız, alkolsüz bir hayat sürmenin, aktivitesi yüksek, düşük stresli bir yaşam tarzının bu hastalıklardan korunmadaki gücü yüzlerce çalışmayla onaylandı. Bütün kanserlerin neredeyse yüzde 40’ını önlemek elimizde. Emrah İpek’in genetik miras notu düşük: 7. Ama bu notu yükseltmek için takdiri hak eden bazı çalışmaları var. Yaşam tarzı değişikliklerini önemli ölçüde başarmış.

İYİ SEÇİMLERİYLE RİSKİ AZALTIYOR

Emrah İpek aerobik, anaerobik egzersizlerin neler olduğunu ve bu egzersizlerin yararlarını, zararları iyi biliyor. Tenis, yüzme, yürüme, bisiklet gibi sporlarla egzersiz çeşitliliğini çok iyi başarmış. Egzersiz ve aktivite notu yüksek: 9

Beslenme yönünden de başarılı. Besin seçimleri, zamanlamalar, besinleri hazırlama ve mönü planları yönünden iyi bir notu hak ediyor: 8

STRES BAŞI AĞRITIYOR

Emrah İpek’in başını da diğer meslektaşları gibi stres ağrıtıyor. Baş ağrılarından yakınması, sabah yorgunlukları stresin işaretleri. Stresle ilişkili baş ağrıları "gerilim baş ağrıları" olarak tanımlanıyor. Başın özellikle arka bölümünde, boyunda, sırtta, ensede yoğun kas spazmları ile birlikte hissedilen bu ağrıların zonklayıcı ve sürekli bir hale gelmesi de mümkün. Bazen ağrıların migrenden ayrılması oldukça güçleşiyor. Stresini azaltmada sadece egzersizle yetinmemesini, daha keyifli, dinlendirici, farklı hobiler edinmesini öneriyorum. Emrah İpek’in stres yönetimi notu düşük: 7

"SİESTA"LAR FAYDALI

Gün içinde uyuma ihtiyacı her zaman patolojik bir durum değildir. Kaliteli bir uykunuz olsa da, sabah yataktan dinlenmiş, çakı gibi kalksanız da gün içinde 20-30 dakikalık "siesta"lar yapmak faydalı olabilir. Kısa ve etkili gündüz uykularının, şekerlemelerin belleği güçlendiğini, stresi dengelediğini, çalışma verimini yükselttiğini, hipertansiyona karşı iyi bir önlem olduğunu, kalp-damar hastalıklarının sıklığını düşürdüğünü gösteren çalışmalar var.

Bununla birlikte eğer tekrarlayan gündüz uykusu isteğinden yakınmaya başladıysanız bir uyku uzmanı ile görüşmeniz faydalı olacaktır. Bu masum isteğin arkasında bazen uyku apneleri, horlama bozuklukları yatabiliyor. Emrah İpek uyku yönünden iyi bir notu hak ediyor: 8 Emrah İpek’e bir başka iyi notu yaşam tarzı alışkanlıkları içinde içki ve sigaraya yer vermemesi nedeniyle veriyoruz: 9 Emrah İpek’e sağlıklı, huzurlu, keyifli, kahkahası, neşesi, sevinci, umudu, coşkusu bol bir hayat diliyoruz.

AKLINIZDA OLSUN

KRONİK GASTRİTİN TEDAVİSİ DAHA ZOR

Emrah İpek çok yaygın görülen gastritten ve muhtemelen ona eşlik eden safra kesesi boşalma sorunundan şikayetçi. Gastritin pek çok sebebi var. Ancak midede iltihaplanmaya ve mide duvarında yangına yol açan en önemli faktörlerin ilaçlar, aşırı stres ve yanlış beslenme alışkanlıkları ile alkol-sigara olduğu biliniyor. Hazımsızlık, şişkinlik, ekşime, yanma, kaynama, mide bölgesindeki ağrı ve kasılmaların eşlik ettiği bulantı ve kusmalar, bazen de iştah kaybı gastritlerin en sık rastlanan belirtileridir. Erken dönemde düzgün bir beslenme planı ve yoğun bir tıbbi tedavi ile düzeltilebilen bu sağlık sorunu eğer dikkat edilemezse bir süre sonra kronikleşebiliyor. Gastrit kronikleştiğinde çoğu kez reflü ve benzeri sağlık sorunları ona eşlik ediyor.

BU REFLÜ BAŞKA REFLÜ SAFRA REFLÜSÜ NEDİR?

Gastrit şikayeti olanların çoğunda safra kesesi problemleri de oluyor. Safra kesesinin en sık rastlanan hastalıkları safra reflüsü, safra taşları ve kasılma bozukluklarıdır. Sağ kaburga yayınızın hemen altında özellikle yemeklerden sonra ortaya çıkan şişkinlikler, ağrılar bir safra kesesi sorununu anımsatmalıdır. Bu ağrılar özellikle sırta, sağ kürek kemiği altı veya iki kürek kemiği arasına doğru yayılıyorsa sorunun safra kesesi ile ilişkili olduğu düşünülmelidir.

YEMEK BORUSU REFLÜSÜNE BENZİYOR

Safra reflüsü
safra kesesinin önemli hastalıklarından biridir. Reflü deyince aklınıza hemen yemek borusuna mide asidinin kaçması sonucu ortaya çıkan sağlık probleminin geldiğini biliyorum. "Hocam, yemek borusu reflüsü bitti, şimdi de safra reflüsü problemi mi ortaya çıktı?" diye soracağınızı tahmin ediyorum. Safra reflüsünün yemek borusu reflüsünden ayırt edilmesinin bir hayli zor olabileceğini bilmelisiniz. Safra reflüsünde yakınmalar yemek borusu reflüsüne benzer: Sık sık tekrarlayan mide ekşimeleri, göğüste zaman zaman ortaya çıkan yanma, basınç, kramp, burulma tarzında ya da boğulma hissi uyandıran ağrılar, ağızda ekşi bir tat, boğaza kadar uzanabilen yanma hissi, zaman zaman öksürme, ses kısıklığı, bazen de bulantı hatta safralı kusmalar. Safra ve yemek borusu reflüsünün çoğu kez birlikte olması durumu daha da karıştırır.

KANSER VE KANAMA YAPABİLİR

Safra reflüsü alkalen safra içeriğinin midenin asit ortamına kaçması ve daha sonrada mideden yemek borusuna geçmesi durumudur. Asit reflüsünden farklı olarak stresle ve yaşam tarzıyla pek ilgisi yoktur. Bu nedenle beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınması olanaklı değildir. Mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri olanlarda ve safra kesesi ameliyatı geçirenlerde daha sık görülür. Safra reflüsü bir taraftan asit reflüsü hastalığını tahrik etmekte, bir yandan da yemek borusunda daralma, kısalma, kanserleşme ve kanama gibi tehlikeli sonuçlara neden olabilmektedir. Safra reflüsü hastalığının tanısı asit reflüsü hastalığından daha zordur ve iki hastalık arasında tanım yapmak her zaman kolay olmayabilir. Doğru teşhis ve güvenli tedavi için bir gastroenteroloji uzmanından yardım istenmesi uygundur.

NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Emrah İpek (36) Şarkıcı ve oyuncu

Birkaç sağlık sorunum var. Bunlardan biri gastrit. Bir de safra kesemde sorunum var. Ayrıca yorgunluk çekiyorum. Uyku kalitem iyi olmasına karşın gün içinde uyuma ihtiyacı hissediyorum. Ailemdeki belli başlı rahatsızlıklar arasında romatizma, kanser, guatr, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterolü sayabilirim. Sıkı bir egzersiz düzenim var. Kendimi bildim bileli hareketli bir kişiyim. Squash yani duvar tenisi oynamayı çok seviyorum. Haftada üç gün mutlaka korttayım. Arada sırada yüzüyorum. Düzenli şekilde yürüyorum, koşuyorum ve bisiklete biniyorum. Stres nedeniyle sık sık başım ağrıyor. Sabahları da yorgun uyanıyorum.

Yemek düzenim aynıdır. Kahvaltıdan akşama kadar düzenli öğünlerle dengeli besleniyorum. Bir kere güne başlarken sabah kahvaltılarında tam yağlı ballı süt içiyorum ve bir avuç ceviz ve fındık yiyorum. Gün içinde abur cubur yemem. Sosyal ortamda gereksiz yere tabağımı doldurmam. Sadece geceleri biraz atıştırma huyum var. Hamur işi ve tatlıların, hatta makarna ve pilavın soframda pek yeri yok. Ama balığa hiç hayır demem. O yoksa ızgara et ve yanında salata ideal mönümdür. Bir de dolmaya bayılırım. Tuzu sevmem ve mümkün oldukça kullanmamaya çalışıyorum. Günde ortalama 5 bardak çay içiyorum. Arada bitki çayları da içerim. Ne içki ne de sigara içiyorum. Düzenli olarak multivitamin kullanıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları