Hayvanlar Dünyası
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2004 01:29
Yunuslar da bizim gibi sosyalleşiyor
İskoç çevreci David Lusseau, Yeni Zelanda sahillerindeki 62 yunusu sekiz yıl boyu inceledikten sonra bize benzer bir şekilde sosyalleşmelerinin nedenini, karmaşık ağ sisteminin yapısını açıklayan matematiksel bir modelle açıkladı. Gözlem sırasında birbirinden ayrı iki alt grup bulunuyordu. İki gruba ait birkaç hayvanın çabasıyla iki alt grup büyük bir topluluk olarak birleşmişti.
Lusseau grupları birleştiren yunusların dış görünüşünde dikkat çekici bir farklılık ya da liderlik özelliği görmemesine rağmen, topluluk, bu hayvanların uzaklaştırılması halinde tekrar iki gruba ayrılmış.
Bilim adamı bu gözlemden yola çıkarak, yunus topluluklarındaki istikrarın birkaç hayvana bağlı olduğunu düşünüyor. Bu hayvanlar toplum içindeki anahtar rolü üstleniyorlar. Ve bu yapı da yunus topluluklarındaki sosyalleşmeyi son derece hassas kılmakta diye uyarıyor Lusseasu.
Balinanın sualtındaki işitme yetisi aydınlatıldı
Nature dergisindeki yazıya göre (Ohio Üniversitesi’nden Hans Thewissen), canlıların gerek hava gerekse sudaki geçiş biçimlerinde duyma yetileri çok iyi değil, peki zamanla örneğin yunuslar nasıl mükemmel kulağa sahip oldu? Bundan 50 milyon yıl önce Pakistan’da köpeğe benzeyen, ama çift toynaklı hayvanların atalarıyla da akraba olan ilkel balina türü, Pakicetus yaşıyordu.
Pakitcetus bir kara memelisi olduğu için, kulak yapısı diğer memeli türlerine benziyordu ve ses iletimi havaya göre uyumluydu.
Sesler kulak kepçesinden kulak zarına, buradan da üzengi kemiği üzerinden içi sıvıyla dolu iç kulağa iletilmekteydi.
Bu sistem, kulağın suyla dolması yüzünden, suyun içinde pek iyi işlemez. Kulağın içine dolan su yüzünden kulak ve ortakulak arasında, kulak zarına ses titreşimlerini iletmesini engelleyen bir basınç farkı oluşmakta.
Thewissen ve ekibi şimdi yeni bulunan fosiller sayesinde Pakicetus’un, suyun altında duymaya nasıl öğrendiğini buldu. Hayvanlar sudaki ses dalgalarını kafatası kemiğiyle algılayabiliyorlardı, diyor araştırmacılar. Daha sonraları yaşayan (46-43 milyon yıl önce) ilkel balina türlerinin kulakları suya daha iyi uyum sağladığı halde havada da özellikle de kalın frekansları duyabiliyordu.
Havada işitme yetisini kaybeden ilk balina türü, bundan 35-40 milyon yıl önce yaşayan Basilosaurus olmuştu.
Bu balina türünün işitme mekanizması günümüz dişli balinalarla (Odontoceti) karşılaştırılabilse de Basilosaurus avını yankıya göre bulma yetisine sahip değildi henüz.
Yeni bir kuş türü bulundu
Kuş uzmanları küçük bir Filipin adasında bugüne kadar bilinmeyen bir kuş türü buldular. Uçma yetisi bulunmayan kuş, karga büyüklüğünde ve kahverengi tüylü. Açıklama Filipin Yabanıl Kuş Kulübü müdürü tarafından açıklandı.
Araştırmacıların ‘Calayan-Ralle’ olarak adlandırdıkları kuşun gagası ve ayakları turuncu renkte. Filipin ve İngiliz araştırmacılarından oluşan ekip bulgudan önce Luzon adasının 70km kuzeyinde bulunan küçük Calayan adasında birkaç hafta geçirmişti. Araştırmacılar Birdlife kuş bilimleri birliğine, yeni kuş türünün daha önce bilinmediğinin uzmanlarca onaylandığını bildirdiler diyor Wild Bird Club’tan Carl Oliveros.
Ancak yeni bir tür olarak sınıflandırılan kuş yerlilere hiç yabancı değildi. Yerliler, araştırmacılara söz konusu kuşu eskiden avlayıp yediklerini ancak şimdi eşsiz olduğunu öğrendikten sonra avlamaktan vazgeçeceklerini söylediler.
İskoç çevreci David Lusseau, Yeni Zelanda sahillerindeki 62 yunusu sekiz yıl boyu inceledikten sonra bize benzer bir şekilde sosyalleşmelerinin nedenini, karmaşık ağ sisteminin yapısını açıklayan matematiksel bir modelle açıkladı. Gözlem sırasında birbirinden ayrı iki alt grup bulunuyordu. İki gruba ait birkaç hayvanın çabasıyla iki alt grup büyük bir topluluk olarak birleşmişti.
Lusseau grupları birleştiren yunusların dış görünüşünde dikkat çekici bir farklılık ya da liderlik özelliği görmemesine rağmen, topluluk, bu hayvanların uzaklaştırılması halinde tekrar iki gruba ayrılmış.
Bilim adamı bu gözlemden yola çıkarak, yunus topluluklarındaki istikrarın birkaç hayvana bağlı olduğunu düşünüyor. Bu hayvanlar toplum içindeki anahtar rolü üstleniyorlar. Ve bu yapı da yunus topluluklarındaki sosyalleşmeyi son derece hassas kılmakta diye uyarıyor Lusseasu.
Balinanın sualtındaki işitme yetisi aydınlatıldı
Nature dergisindeki yazıya göre (Ohio Üniversitesi’nden Hans Thewissen), canlıların gerek hava gerekse sudaki geçiş biçimlerinde duyma yetileri çok iyi değil, peki zamanla örneğin yunuslar nasıl mükemmel kulağa sahip oldu? Bundan 50 milyon yıl önce Pakistan’da köpeğe benzeyen, ama çift toynaklı hayvanların atalarıyla da akraba olan ilkel balina türü, Pakicetus yaşıyordu.
Pakitcetus bir kara memelisi olduğu için, kulak yapısı diğer memeli türlerine benziyordu ve ses iletimi havaya göre uyumluydu.
Sesler kulak kepçesinden kulak zarına, buradan da üzengi kemiği üzerinden içi sıvıyla dolu iç kulağa iletilmekteydi.
Bu sistem, kulağın suyla dolması yüzünden, suyun içinde pek iyi işlemez. Kulağın içine dolan su yüzünden kulak ve ortakulak arasında, kulak zarına ses titreşimlerini iletmesini engelleyen bir basınç farkı oluşmakta.
Thewissen ve ekibi şimdi yeni bulunan fosiller sayesinde Pakicetus’un, suyun altında duymaya nasıl öğrendiğini buldu. Hayvanlar sudaki ses dalgalarını kafatası kemiğiyle algılayabiliyorlardı, diyor araştırmacılar. Daha sonraları yaşayan (46-43 milyon yıl önce) ilkel balina türlerinin kulakları suya daha iyi uyum sağladığı halde havada da özellikle de kalın frekansları duyabiliyordu.
Havada işitme yetisini kaybeden ilk balina türü, bundan 35-40 milyon yıl önce yaşayan Basilosaurus olmuştu.
Bu balina türünün işitme mekanizması günümüz dişli balinalarla (Odontoceti) karşılaştırılabilse de Basilosaurus avını yankıya göre bulma yetisine sahip değildi henüz.
Yeni bir kuş türü bulundu
Kuş uzmanları küçük bir Filipin adasında bugüne kadar bilinmeyen bir kuş türü buldular. Uçma yetisi bulunmayan kuş, karga büyüklüğünde ve kahverengi tüylü. Açıklama Filipin Yabanıl Kuş Kulübü müdürü tarafından açıklandı.
Araştırmacıların ‘Calayan-Ralle’ olarak adlandırdıkları kuşun gagası ve ayakları turuncu renkte. Filipin ve İngiliz araştırmacılarından oluşan ekip bulgudan önce Luzon adasının 70km kuzeyinde bulunan küçük Calayan adasında birkaç hafta geçirmişti. Araştırmacılar Birdlife kuş bilimleri birliğine, yeni kuş türünün daha önce bilinmediğinin uzmanlarca onaylandığını bildirdiler diyor Wild Bird Club’tan Carl Oliveros.
Ancak yeni bir tür olarak sınıflandırılan kuş yerlilere hiç yabancı değildi. Yerliler, araştırmacılara söz konusu kuşu eskiden avlayıp yediklerini ancak şimdi eşsiz olduğunu öğrendikten sonra avlamaktan vazgeçeceklerini söylediler.