Hayri Çetinkaya: Piyasa reformları neden alkışlamadı?

Hayri ÇETİNKAYA
Haberin Devamı

Peşpeşe Meclis'ten geçirdiği reform yasaları piyasalarda beklenen şenliği yaratmadı. Ama, yine de bu hükümeti kutlamak gerek. Yıllardır yapılamayanları, deyim yerindeyse, bir çırpıda yapmayı başardılar.

Uluslararası tahkim için Anayasa Değişikliğini öngeren teklifi bu hükümet yasalaştırdı. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na, ilk defa ‘‘özelleştirme’’ sözcüğünü sokmayı, bu koalisyon hükümeti başardı.

İşçilerin sosyal güvenlik reformunu protesto etmek için, sokağa döküldüğü bir ortamda, kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş emeklik kararını Meclis'ten geçirenler de, yine bu hükümet oldu.

Elini kolunu bağlayan olmazsa, bu hükümet daha pek çok yasaya imza atabilir. Erbakan'a siyaset yolunu tekrar açan tavizle de olsa, atılan bu adımlar, 1980'lerde Özal'ın yaptıklarını da aşan gelişmeler.

Vergi yasasına ilişkin son düzenlemeleri çıkaranlar da yine bu hükümetin üyeleriydi. Bu reformlar birer birer yasalaşırken, piyasaların da şenlenmesi beklenirdi ama olmadı. Haftanın son işlem gününde gelen küçük çaplı alım dalgası ile borsa biraz kıpırdandı.

Ancak hafta boyunca gerçekleşen toplam işlem hacmi de, borsadaki küçük çaplı yükselişi destekmiyor. Önceki hafta 330 trilyon düzeyinde gerçekleşen işlem hacmi, geçen hafta sirazcık artışal 424 trilyon lira oldu. Hacmin darlığı, piyasaya taze para girişinin de olmadığının açık göstergesi.

Borsadaki gelişmelerin benzeri, bono cephesinde de gözlendi. Bono faizleri, hafta boyunca yüzde 93-97 aralığında seyretti. Reform yasaları ile birlikte yüzde 90'ların da altına inebileceği tahmin edilen bono faizlerinde de, bu gelişmelere rağmen ciddi bir düşüş beklenmiyor.

ÜÇ KURUŞLUK PİYASA MI?

Peki peş peşe alınan reform kararları piyasalarda beklenen şenliği neden başlatamadı?

Gerek borsanın, gerekse bono faizinin, geçen hafta Meclis'te esen evrim rüzgarından olumlu etkilenmemesinin altında, bu piyasalara ilişkin vergi düzenlemelerinin beklenildiği gibi yapılmamış olması yatıyor.

Yatırım fonlarına vergi muafiyeti getirerek gerekli desteği verdiklerine inanan Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratları, ‘‘üç kuruşluk piyasa’’ olarak gördükleri borsa için üç ay elde tutma zorunluluğunu kaldırmayı düşünmüyor.

Ancak borsacılar, bu vergi düzenlemeleriyle piyasada haksız rekabetin devam ettiğine inanıyorlar. İMKB'de yabancıya tanınan vergi muafiyetinin yerli yatırımcıya tanınmamasını, yerli yatırımcıyı borsadan soğutmaya yönelik yasal bir düzenleme olarak nitelendirenler bile var.

Borsacılar, ‘‘mevcut koşullarda, bu piyasada iş yapabilmek için bıyıklı yabancı olmaktan başka çıkar yol kalmadığını da sözlerine ekliyorlar. Borsa vurgun yeri, kumarhane deyip vergi getirilmesinden herkesin, şirketlerin, ülkenin zarar göreceğini belirtiyorlar.

Bono piyasasında da benzeri bir vergi sıkıntısı yaşanıyor. Bono ve repodaki stopaj oranlarının yanısıra bir yıldan daha uzun vadeli tahvillerde vergi muafiyetinin sürüp sürmeyeceği konusunda yaşanan belirsizlik faizde düşüşü frenliyor.

Belki, 20 Ağustos'tan itibaren tatile çıkmaya hazırlanan hükümet, hafta sonuna kadar borsa ve bono vergisi konusunda sevindirici bir adım atar.



Yazarın Tüm Yazıları