Hayattayken adını vermek

Güncelleme Tarihi:

Hayattayken adını vermek
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2005 00:00

ÜNLÜ baleci Mikhail Barışnikov’un (d. 1948) adına New York’ta yapılan Barışnikov Sanat Merkezi kasım başında açılıyor.(International Herald Tribune, Wednesday, September 28.09.2005.)Günümüze uygun bir anlayışla inşa edilen bina çok amaçlı.Sanatçıların, oyun yazarlarının, her alandaki yaratıcıların, koreografların, öğrencilerin ve yıldızların bir araya geleceği bir mekán olması isteniyor.Haberi okur okumaz ilk olarak anlayış farkını düşündüm.Bizde genellikle bir sanat merkezine, bir tiyatroya, bir konser salonuna, sanatçının ölümünden sonra adı verilir. Böylece bir sanatçı sağlığında, adının bir yere verilmesini göremez. Bu mutluluğu tadamaz.İşe İstanbul’dan başlayalım.Cemal Reşit Rey Konser Salonu, Haldun Taner Sahnesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi.Öldükten sonra bile bu konuda ihmalkárız.İzmir’de Adnan Saygun Kültür Merkezi’nin temeli atılacaktı, üç gün önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ölünce proje yürürlükten kalktı.Oysa devletin, yerel yönetimlerin işlerinde benim bildiğim süreklilik egemendir.İşin başka bir kötü yanına değinmeliyim. Sağlığında, hayattayken bir isim vermediğimiz gibi, öldükten sonra verdiğimiz isimleri de değiştiriyoruz. Başa geçen siyasal iktidar, kendi anlayışında, kendi dünya görüşündeki sanatçıların adını veriyor, böylece de oraya asılan plaket, caddeye verilen ad, yapboz tahtasına dönüyor.* * *BARIŞNİKOV 1992 yılında İstanbul’a gelmişti, kendi topluluğu White Oak Dance Project ile birlikte.Ünlü baleci, bir sanatçının egoizminden uzak olduğunu kanıtlamış.Çünkü binanın tasarımını sadece dansa göre düzenletmekte ısrar etmemiş, ya da benim istediğim gibi olsun diye tutturmamış.Merkezin yönetilme biçimi, işlemesi, buradan nasıl yararlanılacağı konusunda birçok kişiyle, burada yaşayanlarla konuşuluyormuş.Gerçekten de insanların oraya sahip çıkabilmesi için bu tür düşünce alışverişi hoşuma gitti.Biraz fazla hayalci mi davrandım? Ortada olmayan çok amaçlı kültür merkezlerine verilecek ad konusunu tartıştım.Yazıdaki fotoğraf da New York’ta dans öğrenimi gören koreograf Beliz Demircioğlu’nun Kolombiyalı yönetmen Javier Gutierrez ve sanatçı Jamie Allen’la ortak bir projesi.* * *HİÇ olmazsa Maslak Kültür Merkezi’ni tamamlayalım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!