Hayatı ertelemeyin (3)

Güncelleme Tarihi:

Hayatı ertelemeyin (3)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2001 00:00

Sevdiklerinizi arayıp sormayı, görüşmeyi ertelediğiniz için dün verdiğim örnekte olduğu gibi telafisi zor olacak duygusal zedelenmeler meydana geliyor. Fakat hayat, sadece sevdiklerinizi değil işlerinizi ve yapacaklarınızı da ertelememenizi gerektiriyor. Yapabileceklerinizi ve işlerinizi ertelemeniz sonucunda zihinsel zedelenmelere ilave olarak fiziksel zedelenmeler de meydana gelebiliyor. Mesela kafanız öyle bir karışıyor ki, sonunda sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. 'Keşke şu işi zamanında yapsaydım' diye düşünmeye başladığınız zaman çok geç kalmış olabiliyorsunuz ve sonuçlarıyla başa çıkmanız bazen mümkün olamayacak boyutlara ulaşabiliyor. Sevdikleriniz, yakınlarınız ve dostlarınızı yapılacak işler için ertelerken yapmanız gereken önemli işleri de o sırada dikkatinizi yönelttiğiniz başka işler için erteliyorsunuz. Bu arada kendinizi hiç düşünüyor musunuz? Kendiniz için yapmak istedikleriniz yok mu? Elbette var. Ama kendimiz için yapacaklarımız daima listenin en sonunda yer alıyor. En fazla kendimizi erteliyoruz. Hatta sağlığımız iç in yapacaklarımızı bile erteliyoruz. Taa ki, ölümcül bir noktaya gelinceye, yatak döşek yatıncaya kadar erteliyoruz. Kısaca hayatımızı erteliyoruz. Hayat ise, öylesine büyük bir hızla akıp gidiyor ki, bu akışın gerisinde kalıyoruz. Bir türlü hayatın hızına senkron olamıyoruz. Sevdiklerimiz, yapacaklarımız, sağlığımız, fırsatlar gözümüzün önünde akıp gidiyor. Ertelediğimiz her bir an içimizde pişmanlıklar yaratarak, bazen derin izler bırakarak öylesine hızla geçip gidiyor ki, yakalamak için ne zamanımız, ne de enerjimiz yeterli olamıyor. Çünkü, zamanı doğru kullanmayı bilmiyoruz. Ertelediğimiz ne varsa her şey zamanın içinde eriyip gidiyor. Ve bunlarla birlikte duygularımız, zihnimiz, bedenimiz, enerjimiz de eriyor. Bu aşamada yapabileceğimiz en önemli şey, ilk önce kendimizi yakalamak. Geçip gidenlerle oyalanmamak ve zamanı doğru kullanarak hayatı ertelemekten vazgeçmek diyorum, Yasemin'ce...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!