Hayat sizlere tutulmuş aynadır

Hayatta başınıza gelen bütün olaylar size tutulmuş aynalardır. Onlarda sadece kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi görürsünüz. İnanmak için, ‘Bin aynalı dağın öyküsü’nü okuyun.

Uzun yıllar önce, uzaklardaki bir ülkede ‘Bin aynalı dağ’ denilen bir dağ vardı. Bu dağın zirvesine gerçekten de bin tane irili ufaklı ayna yerleştirilmişti.

Herkes zaman zaman bin aynalı dağa çıkıp, ilginç öykülere şahit olmayı ve daha sonra gördükleri hakkında arkadaşlarıyla konuşmayı isterdi. Bir gün, bu ülkede yaşayan küçük mutlu bir köpek, bu dağı duydu ve oraya gitmeye karar verdi.

Dağın eteğine ulaştı ve sonra da neşeyle yukarı tırmandı. Yorulmuştu, ama yeni şeyler göreceği için keyiflenmiş ve yorgunluğunu çoktan unutmuştu. Aynaların bulunduğu zirveye geldiğinde kulaklarını dikmiş, kuyruğunu hızlı hızlı sallıyordu. Kocaman bir gülümseme gönderdi onlara. Karşılığında bin tane kocaman sıcak ve dostane gülümseme aldı.

Mutluluğu kat kat artmıştı. Oradan bir türlü ayrılmak istemiyordu. Türlü türlü sevinç ve dostluk hareketleri yapıyor, yaptıklarının bin kat fazlasıyla karşılığını görüyordu. Nihayet gün karardı ve oradan ayrılması gerektiğini anladı. Dağdan inerken kendi kendisine; ‘Burası harika bir yer! Buraya sık sık geleceğim’ diye düşünüyordu. Bu arada, aynalı dağın çıkışındaki anlamlı levhayı da okudu ve mutluluğu bin kat daha arttı...

BİN TANE HIRLAYAN KÖPEK

Aynı ülkede yaşayan başka küçük bir köpek daha vardı. Ama ilki kadar mutlu değildi. Huysuz ve mutsuzdu. O da o dağa gitmeye karar verdi.

Dağın eteklerine kadar gelip de yukarıya baktığında, şikayete başlamıştı bile. Sızlana sızlana dağın tepesine kadar çıktı. Yorgunluk ve kızgınlığa şimdi bir de korku eklenmişti. Doğru ya, bu dağın tepesinde kendisini kimbilir hangi hırsızlar, haydutlar bekliyordu! Aynaların olduğu alana yaklaşırken, her an bir düşmanla karsılaşacakmış gibi başını öne eğmişti. Kafasını kaldırıp da aynalara baktığında gözlerinde inanamadı.

Soğuk soğuk bakan bin tane köpek gözlerini onun üzerine dikmişti. Güya onlardan korkmadığını onlara göstermek için hırlamaya, dişlerini göstermeye başladı. Aynı anda korkunç görünümlü bin köpek kendisine hırlayınca, korkudan ne yapacağını bilemedi ve dağdan kaç inerken kendi kendine; ‘Burası korkunç bir yer! Buraya bir daha asla gelmeyeceğim’ diyordu.

Huysuz köpek, o hızla ve korkuyla kaçarken, aynalı dağ hakkında bilgi veren levhayı ve yazıları görmemişti bile. Levhada şöyle yazıyordu:

‘Ey yolcular! Sakın aldanmayın, gördüğünüz görüntüler sadece ve sadece sizin aynadaki yansımanızdır. Aynı şekilde; hayatta başınıza gelen bütün olaylar size tutulmuş aynalardır. Onlarda sadece kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi görürsünüz...’

Ulu Yaratıcı’ya yakarış

Bu dua Türkiye’nin ilk ‘insan mühendisi’, Koç grubu şirketlerinin danışmanı olarak çalıştığı sıralarda, birçok yöneticinin vizyonunu genişleterek ülkemize çok önemli yararları dokunmuş bir kişi, Sayın Ergun Zoga’ya ait. Usuireiki mail grubuna Bülent Özgen tarafından aktarılan duayı sizinle paylaşmak istedim:

LÜTFEN

Canlı ve cansız varlıkları ile evreni yaratan ulu yaratıcı;

Yaşamımızda;

Sevgiye muhtaçları görmek için körlüğümüzü,

İlgiye muhtaçları duymak için sağırlığımızı,

Kalbi açlara ulaşmak için gönlümüzü aç.

Yuvalarımızdan saadeti,

Vücutlarımızdan sıhhati,

Ceplerimizden bereketi,

Kafalarımızdan aklı ve hikmeti,

Ama kalplerimizden;

Din, dil ve ırk farkı gözetmeden İNSAN SEVGİSİNİ EKSİK ETME.


Estetik dişhekimleri zirvesi başlıyor

Estetik Dişhekimliği Akademisi Derneği’nin (EDAD) bugün başlayan İmplantoloji Kongresi’nde, bu alandaki yenilikler tartışılacak. Maslak Princess Otel’de yapılacak iki günlük kongreye Almanya, İsviçre ve Avusturya’dan bilim adamları katılacak.

Kongrenin başkanlığını üstlenen Berlin Üniversitesi Charite Dişhekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ata Anıl, 13 yılda yaptığı 1500 implantla ilgili bir tebliğ sunacak. Doç.Dr. Anıl, ağıza yerleştirilen her 100 implattan 95’inin başarılı olduğunu, hatta bu oranın kendisini de şaşırttığını söyledi. Doç. Dr. Anıl, kemik yoğunluğu iyiyse implantlar kolayca yerleştiğini, saf titanyum olan implantların genellikle vida şeklinde olduğunu belirtiyor.

İmplant tek veya birden fazla dişin eksikliğinde kullanılabildiği gibi hiç diş olmayan ağızlara da uygulanabiliyor. Eğer kemiğin miktarı, yoğunluğu gibi şartlar elverişliyse, implantların üstüne hemen porselen kaplı dişler takılabiliyor. 5-8 implantla bütün ağız, sabit proteze kavuşabiliyor.

Almanya, İsviçre ve Avusturya’dan da bilim adamlarının da katılacağı kongreye 300 dişhekiminin katılması bekleniyor.

Mesude ERŞAN

Dişeti hastalıklarının fotodinamik tedavisi

Kongrenin ilgi çekecek bir başka konusu dişeti ve implantitis hastalıklarında lazerle yapılan tedaviler. Dişeti ve implant çevresi enfeksiyonlarında antibiyotik kullanmak yeterli olmuyor. Fotodinamik yönteminde önce mikroplar özel bir madde ile boyanıyor. Lazer ışığı sadece bu madde tarafından alındığından diğer dokulara zarar vermeden mikropları öldürmek mümkün oluyor. Yöntem ayrıca yara tedavisi ve ağız lezyonlarında da kullanabiliyor.

Stresin etkili ilacı yoğurt

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Songül Çakmakcı, Türklere özgü besin maddesi yoğurdun Avrupa ve Amerika’da daha çok tüketildiğini söyledi.

Çakmakcı, ‘Yoğurt mide ülseri, ishal, prostat kanseri, günlük hayatımızın vazgeçilmezi stresin en büyük ilacıdır. Kolesterol düzeyini azaltır. Yatmadan önce yenildiğinde uykuyu getirir. Stresi etkin bir biçimde azaltır’ diye konuştu.

Cem BAKIRCI/ ERZURUM, (DHA)
Yazarın Tüm Yazıları