Hayalet tiyatro binası

Haberin Devamı

1979 yılında konservatuvarlar Kültür Bakanlığına bağlı iken, büyük bir anlayış ve hevesle, parasal sıkıntılara rağmen başlatılan Devlet Konservatuvarı binalarına ilave olarak tiyatro-bale eğitimi için uygulama sahnesi görevi görecek bir de tiyatro binası temeli atıldı ve bir süre sonra çatı seviyesine kadar çıktı kaldı.
O yıllarda Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapmakta ve bu yatırımları takip etmekte olduğum için yaşanan sıkıntıları gün gibi hatırlıyorum.

Bütün bunlara rağmen aradan geçen 30 yılda bir arpa boyu yol alınamayan hayalet tiyatro binasını gördükçe dayanamıyorum. Bu konuyu birçok gazetelere yazmama rağmen hiç bir doyurucu haber çıkmadı; neden bitirilemediğini de merak ediyorum.  Bu binanın önünden geçenlerin de 30 yıldır şaşkın-şaşkın bakarak içlerinden konuştuklarını düşünüyorum.

Haberin Devamı

Daha sonra bir yasayla konservatuvarlar, bulundukları illerdeki üniversitelerden birine bağlandı.
Ankara Devlet Konservatuvarı da Hacettepe Üniversitesi’ne bağlandı.
Kültür başkenti Ankara’nın okullar semti olan Beşevler ve çevresinde yaşayan insanlar da kültür ve sanata yatkın diye düşünmekteyim.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kültür temelleri üzerinde çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak isteyen büyük önder Atatürk’ün karşısında bulunan bu hayalet kültür yapısı-tiyatro binasını gören hiç mi olmuyor? Nerede toplumsal görev yapan kültür ve sanat muhabirleri gazeteciler? Nerede kültür ve sanat adamları?
Nerede Devlet Konservatuarı’nın bağlı bulunduğu Hacettepe Üniversitesi yöneticileri?
Bina çürükse 30 yıldır neden yasal yollardan yıkılmıyor?
Ödenek yetersizliği ise neden açıklanmıyor?
Yahya AKSOY-Kültür Bakanlığı (E) Halk Kültürleri Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürü

Vurdum duymazlık


BEN Ümitköy Ümit Mahallesinde İkamet eden bir vatandaşım. Önceki gün hep önünden geçtiğim Ümitköy Anadolu Lisesi’nin bulunduğu 2483 Sokak’tan geçerken gördüğüm manzara beni dehşete düşürdü. Öğrenci servislerinin yoğun olduğu bu sokakta iki tane sokak aydınlatma direğinin yerden yarım metre yükseklikteki kutu kapaklarının açık ve uçları açık şekilde dışarıda olduğunu gördüm. Her an bir faciaya sebep olabilecek bu durumu elektrik arızaya (186)
ihbar ettim. (25.04.2011) ‘Hemen ilgileneceklerini’ söyleyip bana hassasiyetim için teşekkür ettiler. Ertesi gün oradan geçerken yine aynı durumla karşılaşınca tekrar aynı numarayı aradım, telefona çıkan bayan, ‘sistemlerinde bir sorun olduğunu ihbar kaydı alamadıklarını’ söyledi. Kendisine ‘kalem kağıt kullanıp not almasını daha sonra ilgili ekiplere iletmesini, aksi taktirde bu durumun çok kötü sonuçlara yol açabileceğini’ söyleyip ısrar edince güya notunu aldı ve ilgileneceklerini söyledi. Üzerinden kaç gün geçti yine aynı manzara ile karşılaştım. İşte bizim insana verdiğimiz değer bu diye düşündüm.
Kubilay AKAYDIN

Yazarın Tüm Yazıları