Harekata pasif katılmanın altyapısı mı

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Pazar günkü zirveden hemen sonra Başbakan Mesut Yılmaz'ın izlenimlerini alıyorum: ‘‘Dışişleri de, askerler de çok iyi hazınlanmışlar. Amerikalılar'dan gelebilecek muhtemel bütün isteklere ve adımlara karşı senaryolar hazırlanmış’’ diyor.

KURTARMA KARARI

Herkes gibi benim de en çok merak ettiğim konu, İncirlik'in kullanılmasına izin verilip verilmeyeceğiydi.

Yılmaz'ın buna cevabı nüanslıydı.

‘‘İncirlik'in kullanılması konusunda rezervlerimiz var’’ diyordu. Yani kesinlikle kullandırtmayız gibi bir ifadeden kaçınıyordu.

Pazar günkü zirvede bence çok dikkati çeken bir karar alınıyor. ABD Irak'ı vururken Kuzey Irak'ta bir ABD uçağı düşer, pilotlar kurtulursa, kurtarma ve arama faaliyetlerine izin verilecek, hatta katkıda bulunulacak.

Kesinlik kazanan ikinci konu ise, ‘‘yeni bir Kürt göçüne izin verilmemesi.’’

Başbakan Yılmaz, ‘‘Yeni bir göçe kesinlikle mahal verilmeyecektir’’ diyor.

Birinci göç sırasında Türkiye çok hazırlıksız yakalanmıştı.

Askerler bu defa bütün hazırlıklarını yaptılar.

‘‘Geçen defaki olaydan gerekli bütün dersler çıkarılmış durumda.’’

Genelkurmay birinci göçle ilgili bütün değerlendirmelerini yapıp, tedbirlerini ona göre aldı.

İNCİRLİK SORTİLERİ

Bugün için en kritik soru, daha önceleri Çekiç Güç olarak bildiğimiz askeri varlığın durumu ile ilgili.

Bu güç şimdi, ‘‘Birleşik Görev Kuvveti, Kuzeyden Keşif Harekâtı’’ çerçevesinde uçuyor.

Bu çerçevede, Adana İncirlik Havaalanı'ndan günlük hareketlilik aşağı yukarı şöyle:

F-15, F-16 ve İngiliz Tornedo'lardan oluşan uçaklar günde 10 ile 25 arasında değişen sorti yapıyorlar.

AWACS uçakları ise genellikle 1-2 sorti yapıyorlar. Ama havada çok uzun süre kalıyorlar.

Bunun yanında Amerikan KC-135 ve İngiliz VC-10 tanker uçakları da bölgede görev yapıyor.

Bu misyonun harekât planında son günlerde belirgin bir artış gözlenmiyor.

Zaten şu an için gözlenmesi gerekmiyor. Çünkü bu keşif uçuşlarından elde edilen bilgiler yeni bir harekât için yeterli.

Ancak merak edilen konu, ABD vurmaya başladığı zaman, Birleşik Görev Kuvveti'nin durumunun ne olacağı?

Bu uçaklar, aşağıdan kendilerine yönelik bir uçaksavar tespit ettiklerinde, otomatik olarak hedefe kilitleniyorlar. Yani, keşif misyonu bir anda tahrip misyonu haline gelebiliyor.

GERÇEK MİSYON

O takdirde, bu kuvvetin gerçek misyonu nasıl tarif edilecek?

Yani Türkiye, görünürde İncirlik'i kullandırıyor görünmezken, gerçekte harekâta aktif bir destek verir hale gelebilir.

Burada akla şu soru da geliyor. Hükümetin pazar günkü zirvede, ‘‘Türkiye'nin Irak üzerindeki arama ve kurtarma faaliyetlerine izin verme katkıda bulunma’’ kararı alması acaba böyle bir ihtimalden mi kaynaklanıyor?

Büyük ihtimalle öyle.

Bütün bunlar şunu gösteriyor. Türkiye, ABD'nin yapacağı yeni bir harekâtta, istese de tamamen nötr kalamaz.

Zaten kalmamalıdır da.

Körfez Savaşı'ndaki aktif tutumu, sanıldığının aksine Türkiye'ye zarar vermemiştir. O günün koşullarında yapılması gereken doğru hareket oydu.

AKILCI TUTUM

Bugün yapılması gereken de, o günkü kadar aktif bir taraf olma değilse bile, en azından ABD'nin işini zorlaştırmayan, pasif bir katılma olabilir.

Unutmayalım ki, ne Suriye ne de Irak, bizim onlara karşı gösterdiğimiz hassasiyetin yüzde birini bize karşı göstermiyor.

Bizim kraldan çok kralcı olmamız için hiçbir neden yok.













Yazarın Tüm Yazıları