Hangisi sıcak para?

Yabancı yatırımcıların kendi paraları cinsinden yüksek getiri elde etmek amacıyla yaptıkları kısa vadeli mali yatırımlara sıcak para deniyor. Ülkede getiriler yüksek oldukça sıcak para kalıyor. Getiri düzeyi düşünce ya da ileriye dönük beklentiler bozulunca yabancı yatırımcılar çıkıp gidiyor.

Türkiye sıcak parayı iyi bilen bir ülke. Finansal sistemin küçüklüğü karşısında artan kamu kesimi açıkları, ancak sıcak para ile finanse edilebiliyor. Sıcak para yoluyla finansal sistem büyütülebiliyor. Faizler daha makul seviyelerde tutulabiliyor. Kurlar istikrara kavuşuyor. Devletin el koyduğu mali sistemin dışında özel sektör borçlanma ihtiyacını karşılayabiliyor. Sonuçta, reel ekonomik büyüme sağlanabiliyor.

KUR VE FAİZ

Küreselleşme ile beraber sıcak para olgusu yeni bir boyut kazandı. Yabancı yatırımcılar, yatırım yaptığı ülkede bir sorunla karşılaşmasa dahi, benzer ülkelerdeki sorunlar nedeniyle her yerden çıkma kararı alabiliyorlar.

Ekonomilerini düzgün idare eden ülkeler, hiçbir kabahatleri yokken sıcak paranın çıkması nedeniyle krize girebiliyorlar. Örneğin, Rusya krizi nedeniyle yabancı yatırımcılar Türkiye'den de çıktılar. Ekonomimiz 1998 yılının ikinci yarısından itibaren resesyona girdi.

Sıcak para bir ülkeye girip mucizeler yaratırken, çıkışı acıklı oluyor. Malezya gibi bazı ülkeler girişi serbest tutup çıkışı sınırlandırmaya çalıştılar. Fakat, çıkışı serbest olmayan ülkelere yabancı yatırımcılar da rağbet etmiyorlar. Gelişmekte olan ülkeler, çözümü kolay olmayan bu sorunla yaşamak durumunda kalıyorlar.

Çıkışı sorun yaratması nedeniyle, sıcak paraya o kadar da sıcak bakmayan iktisatçı sayısı oldukça fazladır. Döviz kurunun düşük tutulup nominal faizlerin yabancı yatırımcılara cazip gelecek bir biçimde yüksek tutulması, sıcak paraya davet olarak nitelendirilir. Bu davetin paranın aşırı değerlendirilmesi anlamına geleceği söylenir. Dolayısıyla, sıcak para politikası dış dengeler açısından sürdürülemez diye düşünülür.

Türkiye'de durum biraz daha farklıdır. Ekonomik dengelerin sürdürülemez olmasının nedeni, sıcak para politikası değil, yüksek enflasyondur. Yüksek enflasyon nedeniyle TL bir yatırım aracı olma özelliğini kaybetmektedir. Türkiye Bankalar Birliği istatistiklerine göre bankalardaki toplam mevduatların yüzde 50'ye yakın bölümü, döviz mevduatlarıdır. TL cinsinden mevduatların da yüzde 90'a yakını 3 aydan kısa vadelidir.

ASIL SORUN

Bu şartlarda, asıl sıcak para yurtdışından gelen paralar değil, Türkiye'deki yerleşiklerin paralarıdır. Yurtdışı yatırımcıların istediklerine paralel bir getiri elde edemeyen yerli yatırımcılar da TL'yi bırakıp dövize geçebilmektedirler.

Aslında, sıcak para politikası denilen politika, yabancı yatırımcıları cezbetmekten çok yerli yatırımcıların portföy tercihlerini TL'den yana kullanmaları için gereklidir. Aslında, Türkiye'ye gelen yabancı mali yatırımlar, ekonominin büyüklüğü ile karşılaştırıldığında çok küçüktür. Yabancılar bizler rahatladığında gelmektedirler.

Ekonomik dengeleri sürdürülemez yapan, yabancı yatırımcıları çekebilmek için yapılanlar değil, yerli yatırımcıları TL'de kalmak için yapılanlardır. Çözüm, istikrarı sağlayarak TL'yi dandik olmaktan çıkarıp bir yatırım aracı yapmaktan geçmektedir.

Bütün bunları bildikten sonra sıcak paraya dayak atmak istemek, Türkiye'nin kambiyo rejimini sorgulamaktır.
Yazarın Tüm Yazıları