Hamilelikte sakin tatiller yapın

Hamilelik başlı başına özel bir durum. Ancak yaklaşık 9 aylık bu süreç bazı riskleri artırıyor. Önünde zor ve yorucu günler olan hamileler tatili fırsat bilip bol bol dinlenmeli. Güneşe ayrıca dikkat etmelerinde yarar var.

Haberin Devamı

İstanbul Tıp Fakültesi kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, düşük riskinin yüzde 10 civarında olduğu ilk on haftada ve 34’üncü gebelik haftasından sonra uzun ve yorucu seyahatler önerilmediğini hatırlatıyor. 37’inci haftadan sonra ise tatile çıkmaması öneriliyor. Prof. Dr. Attar, “Bu süreler dışında sorunsuz takip edilen bir gebenin seyahatinde genellikle bir sakınca yok. Mutlaka emniyet kemeri takılması gereken gebelikte, 24’üncü haftadan sonra otomobil kullanılmasını istemiyoruz” diyor. Gebelikte oluşan fizyolojik değişiklikler anne adaylarını çevre koşullarına daha duyarlı hale getiriyor. Daha önce düşük yapan,  rahim ağzı yetmezliği, dış gebelik, erken doğum öyküsü, düşük riski bulunan, vajinal kanama, çoğul gebelik, hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı ve diğer organ sistemlerine ait kronik hastalığı olan hamileler risk grubunda yer alıyor. Dolasıyla tatil planlarını buna göre değerlendirmeleri gerekiyor. Prof. Dr. Attar, “Özellikle uzak mesafeli yolculuklara çıkmaları ve yurt dışı tatillerine gitmeleri uygun olmayacaktır” diyor.

Haberin Devamı

TATİL YORMASIN

Tahmin edersiniz ki hamilelik adrenalin peşinde koşmak ve yorgunluk getirecek başka aktiviteler için uygun bir zaman değil. Hamilelerin kendilerini yoracak, bedenlerini zorlayacak aktivitelerden kaçınarak, ağırlıklı olarak dinlenebilecekleri bir tatili tercih etmelerinde yarar var. Yüzmek hamilelik dönemi için en ideal spor. Güneşten ve sıcaktansa mümkün olduğunca korunmak gerekiyor. Prof. Dr. Attar, “Hamileliğin hangi dönemi olursa olsun, çok sıcak ve rakımlı yerler gerek anne adayının gerekse bebeğin sağlığı açısından uygun değil. Yurt dışında bir tatil planlanıyorsa az gelişmiş ülkeler tercih edilmemeli. Zira bu ülkelerde tıbbi imkanlar ve hijyen koşulları yetersiz olabileceğinden anne adayının ve bebeğin sağlığı tehlikeye girebilir. Bulaşıcı hastalık riski nedeniyle hangi dönemde olursa olsun çoğunlukla hamilelerin tropikal bölgelere gitmesine izin verilmiyoruz. Özellikle sıtma gibi hastalıkların düşük ve erken doğumu tetiklemesi nedeniyle anne adaylarının bu tarz bölgelere yolculuk etmemesini tavsiye ediyoruz” diyor.

Haberin Devamı

HAMİLELİKTE GÜNEŞ DÜŞMAN

Hamileliğin ilk aylarında halsizlik şikayeti, terlemeyle oluşan sıvı kaybına bağlı olarak daha belirgin olabiliyor. Gebeliğin son aylarında ise sıcak yaz ayları daha zorlu geçiyor. Vücutta oluşan değişime ve alınan kilolara bağlı olarak solunum sayısında artış, nefes darlığı, efor kapasitesinde azalma ve sıcağa tahammülsüzlük daha sık görülüyor. Bu durumda bol su (yaklaşık 2.5 lt/gün) tüketilmesi ve günün sıcak saatlerinin klimalı ortamlarda geçirilmesi daha konforlu bir ortam yaratıyor.
Ayrıca vücuttaki hormonal değişim nedeniyle ışığa duyarlılık artıyor. Cilt rengi koyulaşıyor, yeni benler oluşabiliyor. Özellikle yüzde çiller artıyor ve “gebelik maskesi” denilen lekeler olabiliyor. Bu nedenle güneş ışığından korunmalı, tişört giyilerek güneşe çıkılmalı, gölgede kalmak tercih edilmeli, güneşe çıkarken de en az 40 faktörlü koruyucu kremler kullanılmalı. Yüzmek için de sıcak saatler tercih edilmemeli.

Haberin Devamı

Havuza girmek yasak mı?

Gebelikte en ideal spor yüzme olsa da havuza değil denize girilmesi tercih edilmeli. Ama sadece havuz seçeneği varsa; çok temiz ve bakımlı olmasına dikkat edilmeli. Havuz temizliğinde kullanılan kimyasal maddeler ciltten emilir. Bu nedenle havuzda kalış süresi uzun olmamalı ve çıkınca mutlaka duş alınmalı. Havuz sularında dezenfektan olarak kullanılan trihalometan oranının da çok yüksek oranda olmasının anne karnındaki bebeğin gelişimini olumsuz etkilediği ve düşüklere yol açabildiği biliniyor. Havuz enfeksiyonları, akciğer ve mide barsak enfeksiyonları şeklinde ortaya çıkar. Bu nedenle su yutmamaya dikkat edilmesi de önemli. Islak mayoyla durmak genital florada bulunan mantarların enfeksiyona yol açmasına neden olur ve akıntı, kaşıntı görülür. Bu arada hamileler denizde yalnız yüzmemeli. Gebelikte artan magnezyum ihtiyacı bacaklarda kramplara neden olabiliyor. Ayrıca yüzerken ve hareket ederken vücudu rahatsız etmeyecek şekilde gebelere uygun tasarlanmış mayo modellerinin giyilmesinde fayda var.

Yazarın Tüm Yazıları