Halk seçti, kurultay onaylayacak

BANA sorsanız;Hangi lider sana daha yakın?

Tayyip Erdoğan mı, yoksa Kemal Kılıçdaroğlu mu?
Cevabım banko Tayyip Erdoğan’dır.
Yine sorsanız, hangisinin ruhunu daha iyi tanırsın; hangisi sana daha çok heyecan verir?
Kesin Tayyip Erdoğan’ınkini.
O Kasımpaşalıdır, ben Kahramanlar’dan.
Biri İstanbul’un nesiyse, öteki de İzmir’in aynısı.
¡ ¡ ¡
Büyük şehirlerin kenar mahallelerinin çocukları birbirlerinin ciğerini bilirler.
O yüzden Tayyip Erdoğan, Hoca’dan icazet almadan yürümeye başladığı zaman, o yürüyüşü, o duruşu sevmiştim.
Cumhuriyet mitinglerinde onca manevi dayağı yeme pahasına onu desteklemiş, evimde karıma kızıma bile yabancı düşmüştüm.
Meydan okuması, ezber bozması bana iyi gelmişti.
Turgut Özal’dan sonra, risk alan, büyük düşünen bir lider geldi diye heyecanlanmıştım.
O duygular yüzünden epey dost, epey çevre kaybettim, epey düşman kazandım.
Değmez miydi? Değerdi, Allah için çok iyi işler de yaptı. Küresel liderlik seviyesine terfi etti.
İçimdeki vicdan denen o duygu, hâlâ Sezar’ın hakkını Sezar’a vermeye devam eder.
Sonra köprülerin altından sular aktı.
Anladım ki, her liderin bir istihap haddi var. Ego denen balon yükselmeye başladı mı, attığı ilk safra hoşgörü oluyor.
Hoşgörü atılınca, sırada bekleyen otoriter ruhun rap rap sesleri duyulmaya başlıyor.
Bu da beni korkutuyor.
Peki bugün artıya koysan, eksiye vursan Tayyip Erdoğan için ne dersin?
Siyasi tarihimizin büyük liderlerinden biri derim.
¡ ¡ ¡
Bugün Türk demokrasi tarihinde yine önemli bir olay gerçekleşiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi yeni genel başkanını seçiyor.
Ama herkes, özellikle de CHP delegeleri, şunun farkında olmalı.
Kılıçdaroğlu bugün Kurultay’a seçilmiş olarak gelecek.
Halk zaten onu seçti. Kurultay da bunu onaylayacak.
Böyle bir şey CHP Kurultay delegelerini küçültür mü? Asla.
Tam aksine büyütür. Partilerdeki lider sultasından, otokratik yapılardan çok çekmiş olan Türk demokrasisi bugün yeni bir sayfa açıyor.
Bir lider böyle, adı konmamış bir referandumla işbaşına gelmişse, bilin ki, artık milletvekili adaylarını da aynı yoldan belirleyecektir.
¡ ¡ ¡
Ben emosyonel, coşkulu, heyecanını topluma damardan veren liderleri severim.
Kılıçdaroğlu benim için fazla “cool”.
Ama ne yazar?
Erdoğan’ın belagat coşkusunu seven halk, Kılıçdaroğlu’nun “cool” duruşunu da sevdi.
“Ben zengin olmayacağım, çocuklarım zengin olmayacak, halk zengin olacak” lafını sevdi.
Eminim “Toplumu geren ben olmayacağım” tavrını da sevecek.
Başarılı olur mu?
Kim bilebilir ki.
Sonu hüsran da olabilir.
O sakin adamdan Türkiye’nin “Obama’sı” da çıkabilir.
Bugüne kadar toplumda ezilen, kenarda kalmış ne kadar duygu varsa onu sele çeviren bir insan.
Türk, Kürt, Ermeni, Sünni, Alevi...
¡ ¡ ¡
Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi beni neden ilgilendiriyor biliyor musunuz?
Çünkü içimdeki iflah olmaz iyimserin yine nöbeti tutuyor.
Belki Tayyip Bey de, Kılıçdaroğlu gibi halk tarafından seçildiği o ilk günlerdeki Kasımpaşalı’ya döner diye umutlanıyorum.
Her insanın içinde otoriter bir ikinci oturur.
Onu orada tutmak için safraya ihtiyaç vardır.
Vicdan safrasına, hoşgörü safrasına, tahammül safrasına.
Belki Kılıçdaroğlu sayesinde Türk siyasetine, herkesi yerli yerine oturtacak bir denge gelir diye umutlanıyorum.
Umut fakirin de ekmeği, zenginin de, orta hallinin de...
Ben çok mu safım, çok mu iyimserim?
Diyorum ya öyleyim. İflah olmaz şekilde öyleyim.
Yazarın Tüm Yazıları