Hal ve gidiş sıfır (3)

Gazeteler okurlarını yanlış bilgilendiriyorlar. Özerklik herhangi bir nedenle gündeme gelince hemen bir ansiklopedi açıyorlar ya da internete giriyorlar:

Haberin Devamı

“Katalanlar, 1978 yılında kabul edilen yeni anayasayla özerklik statüsü aldı. Yasaya göre, Katalonya’nın özel dili Katalanca. Parlamentoda İspanyolca ve Katalanca kullanılıyor, ancak yasaların yazımı ve tüm idari işlemler Katalanca yapılıyor. Özerk hükümet (Generalitat), tüm yayınları iki dilde yayımlıyor. Eğitimde iki dil de kullanılıyor, radyo ve televizyon yayınları sadece Katalanca.” (Milliyet,11.12.04)

***

10 Aralık 2004 tarihinde Le Monde gazetesinde yayınlanan Kürtözerklik manifestosunu ve gazetenin verdiği özerklik örneğini okuyan biri,“Katalanlar”ın yerine “Kürtler”i, “Katalanca”nın yerine “Kürtçe”yi; “İspanya”nın yerine“Türkiye”yi, “İspanyolca”nın yerine “Türkçe”yi koyarak“Katalonya”nın yerine hayali bir özerk Kürdistan yaratabilir.

Haberin Devamı

Katalonya, birtakım Katalanlar Le Monde gazetesinde özerklik manifestosu yayınladıkları için 1978 yılında özerk olmadı. Bu özerkliğin tarihsel dayanağını bir gezi kitabından aktaracağım:

“Romalılar İber yarımadasına ilk defa Katalonya’da Costa Brava’da yer alan Empuries’ten çıktılar. Özellikle önemli eyaletleri Taraconensis’in merkezi Tarragona ve çevresinde önemli izler bıraktılar. Daha sonra Barselona Madrid’le ekonomik ve kültürel açıdan rekabet edebilecek bir başkent olarak ortaya çıktı.”

Efendim, demek ki neymiş?Bunu yanıtını şöyle vereceğim: Katalonya MS.V.yüzyılda Vizigotlar (Gotholonia) tarafından işgal edildi. Sonra 712 yılında Arapların eline geçti. X.yüzyılda Katolonya Kontları bağımsızlıklarını kazandılar. Bir ara Aragon hanedanı tarafından yönetildi. 1931 yılında ilan edilen Katalan Cumhuriyeti (l’Esquerra republicana) özerklik kazandı.

İmzacılar tarihten habersiz oldukları için, Katanların 1978 yılında kabul edilen anayasa ile ve belki de AB sayesinde özerk olduklarını sanıyorlar. Sayın okurlar, bu zevata tarihten sıfır vermekte haksız mıyım?

***

İmzacılardan bazıları“Benim imzaladığım metin bu değil, değiştirmişler!”  numarasına baş vursalar da geçerli olan altında imzaları bulunan metindir. Manifesto metninin ilk maddesinde, “Kürt halkının varlığını kabul eden, Kürt halkına, kendi dilinde bir genel öğretim sistemine vemedyaya sahip olma hakkını garanti eden bir yeni ve demokratik anayasa”dan söz edilmekte.

Haberin Devamı

Kürt halkının varlığını Anayasa tarafından kabul edilmesininin ne anlama geldiğini Anayasa hukukçularına bırakıyorum. Benim sözüm imzaladıkları metinde özerklik sözcüğünün geçmediğini ileri sürenlere. Doğrudur, bu sözcük geçmiyor. Ama imzacılar Kürtler için Kürtçe eğitim-öğretim sistemi istiyorlar. Ve böylece, dolaylı olarak da olsa, Kürtler için özerklik ve bağımsızlık isteklerini dile getiriyorlar.

Toplumsal yarar oranı ile uygulama olanağını bir yana bırakalım. Türkiye’nin bir bölgesinde Türkçe’den başka bir dilde öğretim yapılması talebi o bölgenin özerkliğiya da bağımsızlığı anlamına gelir. AmaKürtler için böyle bir şey istemenin tarihsel dayanağı yok!

Yazarın Tüm Yazıları