Hakları doğru savunmak

BU köşede taksicilerin karşılaştığı sorunları, sıkıntıları defalarca kez anlatmaya çalıştım.

Haberin Devamı

Çok değil, bir yıl önce yazdığım bir yazının başlığı, “Ey Ankaralı, takscini sev” idi. Bundan hemen bir ay sonra da “Taksicilerin güvence sorunu” başlıklı bir başka yazı yayınlandı.
Sigortasız çalıştıklarını, özellikle araçlarda şoför olarak direksiyon sallayanların üç kuruş kazanabilmek için şehir trafiğinde harap olduğunu dile getirdim.
Bu emekçilerin haklarını savunmak Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası’na düşüyor.
Ancak anlaşılan Oda Başkanı Mehmet Yiğiner, sorumluluğunun yerini ve ayarını kaçırmış durumda.
* * *
Kameraman dostum Hüseyin Çözen’in taksicilerin saldırısına uğradığını daha önce gazete sütunlarında okudunuz.
Çözen, annesini karşılamaya gittiği Ulusoy terminalinde, duraktaki tüm taksicilerden dayak yedi. Ancak bu tekme tokat saldırısı onları kesmedi. Kendisini arabısıyla birlikte trafiğe atarak kurtarmaya çalışan Hüseyin Çözen’in yolunu kesip bir kez daha saldırdılar.
Konu gazetelere yansıyınca da olaya karışan şoförlerden birine 15 gün uzaklaştırma cezası verildi.
* * *
Bu olayların ardından Yiğiner bir yazılı açıklama yaptı. Yiğiner, “Trafik yoğunluğu, işlerin yetersiz olması, gasp riski, akaryakıt fiyatlarının yüksekliği” gibi faktörler nedeniyle taksicilerin baskı altında olduğunu söyledi.
Yiğiner’in açıklamasına bakılırsa, stresli işlerde çalışanların, yanına bir kaç kişi daha alıp sokakta yürüyenlere saldırma hakkı bulunuyor.
Şüphesiz Yiğiner başkanı olduğu kişilerin haklarını savunacak.
Ancak bu savunma hiçbir zaman bir suçu, kabahati savunmak anlamına gelmemeli.
Bundan böyle dört beş taksici biraraya gelip herhangi birini döverse alacakları cezanın sınırı da belli oldu; 15 gün uzaklaştırma.
Yiğiner eğer başkanı olduğu esnafı savunacaksa, önce taksi plakası sahiplerinin üç kuruş paraya, sigortasız, güvencesiz çalıştırdığı şoförlerin haklarını savunsun.
Çünkü cezasız kalan suç ve kabahatler bu mesleği düzgün biçimde yapmaya çalışanların da vicdanını yaralıyor.

Haberin Devamı

Çözen’in mektubu

ÇÖZEN, Yiğiner’in açıklamasının ardından bir mektup yazdı. Bu mektubu özellikle iletmek istedim:
“Bayındır Taksi durağının bazı çalışanlarının nedenini hala anlamakta güçlük çektiğim insanlık dışı davranışının ardından Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Yiğiner’in yaptığı açıklama bizi derinden üzdü. Yiğiner açıklamasında ‘Mağdur olduğunu iddia eden Sayın Hüseyin Çözen’ ifadesini kullanmıştır. Olayı güvenlik kameralarının görüntüleriyle kanıtlamışken ve elimizde Ankara Ulus Devlet Hastanesi’nden alınmış sağlık raporu varken olayı hala iddia olarak nitelendirmesi ve bu yolla küçültmeye çalışması manidardır.
Yine aynı açıklamada yer alan ifadeler trajikomiktir. Tek bir kişiye karşı beş altı taksi şoförünün sözlü ve fiziksel saldırısını trafik yoğunluğu, akaryakıt fiyatlarının yüksekliği gibi mazeretlerle örtmeye çalışmak bu davranışlara onay vermek anlamına gelir. Bu örnekten hareketle evine ekmek götürmeye çalışan ve benzer sıkıntıları yaşayan pek çok meslek gurubunun da aynı tarzda hareket etmesi Sayın Yiğiner’e göre doğal mıdır?
Tüm taksicileri suçlamak ya da zan altında bırakmak gibi bir anlayışı elbette benimsemiyoruz. Ama görevi taksi şoförlerini denetlemek, hizmet verdiği insanlarla iletişimini güçlendirmek olan bir kurumun başındaki kişinin bu açıklaması bizi yaralamıştır. Ayrıca bu haberler yayınlanmadan önce odanıza yapılan sözlü şikayet başvurusu yeterince dikkate alınmamıştır. Haberler çıktıktan sonra sadece tek bir taksi şoförüne 15 gün çalışmama cezası verilmiştir. Açıkçası bunun denetimi konusunda da ciddi şüphelerimiz vardır. Olaya karışan diğer taksi şoförleri hakkında ise bir işlem yapılmamıştır.”

 

Yazarın Tüm Yazıları