Hakkınız yok

G.SARAY’da teknik heyet ve futbolcular, 4 aydır aynı şarkıyı mırıldanıyor: "Bekleme sonbaharı bir acı rüzgar eser..."

Sonbahar geçti, kış geldi. Bu kez mısralar değişti. Sarı kırmızılılar idmanlarda bile, "Para para para, ille de para" sözleriyle başlayan şarkı ile yönetime mesaj yolluyor. Tarihinde belki de ilk kez böyle bir sıkıntıyla devre arası kampı yaptı G.Saray.

Bazı futbolcular "Gitmek mi zor, kalmak mı zor" şarkısını mırıldanıyordu adeta... Derken başkan kampa geldi, herkes bir "ohhh" çekti. Canaydın, önce teknik heyetle, sonra futbolcularla konuştu. Kulübün büyük bir kriz döneminden geçtiğini, en kısa zamanda sorunları halledeceğini ve alacakların ödeneceğini söyleyince, bir müjde bekleyen futbolcular hayal kırıklığına uğradı. Belli etmemeye çalışsalar da, suratlar asıldı.

Burada en büyük görev, liderlik vasfı taşıyan teknik direktör Eric Gerets’e düşüyordu. Futbolcuların üzerindeki bu ağır yükü kaldırmak için "Gıdıklayıcı çalışmalar" yaptı. Onların beyinlerindeki bu rahatsızlığı atmaları için her yolu denedi.

Tek başına kaldı

Gerets’in suratı hep asıktı, düşünceliydi. "Madem bu yola baş koydum, bunun altından kalkmasını bilmeliyim" havasındaydı. Öyle ki, her idman öncesi futbolcular "paralar ödenir" umudunu taşıyordu. Belçikalı hocanın işi hiç kolay değildi. Yanında yardımcıları Erdal Keser ve Stumpf’tan başka destekçisi yoktu. Kampta ilaç niyetine bir yönetici aradı, bulamadı.

Futbolcuların beyinlerini yoran bu virüsü kafalardan atmasını bildi Belçikalı hoca. Sahipsiz kalan G.Saray’ı yüzüstü bırakıp gitmek olmazdı.

Elinde ham elmaslar olduğunu biliyordu ve bunları işlemek gerekiyordu. Gerets, işe bu gençlerden başladı. "Ne kazanırsam kárdır" düşüncesiyle Efes Cup’ın finalinde Beşiktaş’a karşı Mehmet, Aydın, Ferhat ve Özgürcan’ı sahaya sürdü. Maçı izlemeye gelenler, bu pırıl pırıl gençleri gördüklerinde gözlerine inanamadılar, "Kim bunlar?" dediler birbirlerine bakarak. Şimdi gözler Gerets’te. Bu madenlerden hangilerini işleyip, parlatacak, merakla bekliyoruz.

Şikayeti bırakın

G.Saray yönetimine sesleniyorum. Böylesine duygusal, sabırlı, özverili, inançlı, futbol oynayan, oynatmak isteyen kişileri üzmeye hakkınız yok. Tek yapacağınız iş onlarla gurur duyup, ayakta alkışlamanız ve sorunlarını çözmenizdir. Koca G.Saray’ı seven milyonlar şikayet duymaktan bunaldı, sıkıldı. Onlar ikinci sırada olan takımlarını lider görmek istiyor. Takımın bunu başaracak gücü var. Ancak, başarı hiçbir zaman tek başına kazanılmaz. Ben bunu bilir, bunu söylerim. İşte benim bu kamp süresinde gördüklerim ve hissettiklerim. Istırap da var, neşe de 4 yıldır vaat edilenleri yapamayan, eski yönetimlerin borç bıraktığını söyleyen, maddi krizi bahane eden yönetim; bir sürü başarısız transferler yaparak sıkıntıyı artırıp, tuttuğunuz her dalı kurutan siz değil misiniz? Sıkıntıyı kulüp değil, sizler yaşayacaksınız. Şikayet etmeyi bırakın.
Yazarın Tüm Yazıları