Haftanın kitapları

Güncelleme Tarihi:

Haftanın kitapları
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2015 13:09

Çağlayan Çevik, bu haftanın en iyi kitaplarından bir seçki hazırladı..

Haberin Devamı

“BİR KIŞ GÜNÜ EĞER BİR YAZAR”

Enis Batur’un “mikro roman” olarak adlandırdığı kurmacaya teşne yeni kitabı ‘Basit Bir Es*’, ünlü İtalyan yazar İtalo Calvino’nun ‘Bir Kış Günü Eğer Bir Yolcu’ kitabına açık bir referansla başlıyor. Batur, kitabın bütününü bu referansla oluştururken, diğer taraftan farklı zamanlarda kaleme aldığı denemelerinde karşımıza çıkan, sokulgan okur, okur-yazar karşılaşması ve yazarlık hallerini sorguluyor. Bir kış sabahı, trende karşılıklı oturan iki yolcudan birinin anlattıklarından oluşuyor kitap… Anlatan yazar. Karşısındaki ise o yazarın başka dile çevrilmiş kitabını okuyan bir okur. İşte yazar için asla bitmeyecek bir yolculuk bu karşılaşma ile başlıyor. Evvelâ “o kitabın yazarı benim desem mi?” düşüncesiyle başlayan yolculuk boyu sorgulama, oylumlandıkça oylumlanıyor. Bir noktadan sonra okuruyla diyaloğa girmekten çekinen, daha doğrusu olası bütün diyalog biçimlerini kafasında tartarak koca bir yolculuğu tüketip, olası diyaloğu mümkün olduğunca erteleyen yazarın sorgulamalarını okuyoruz. ‘Basit Bir Es*’te Enis Batur, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi mümkün birbirinden farklı okur-yazar karşılaşmalarını didik didik ederken bir yandan okurunu farklı bir “oynaşı”nın içine sokuyor. Zira Calvino’nun kitabından haberdar olup o kitabı hiç okumadığını söyleyen yazarın dış görünüşünü tarif ettiği okur, adeta Enis Batur’un bir benzeridir. Kitabın başındaki epigramdan ilhamla, “kitabın içindeki okur buradaki okur olduğunu iddia etmekte” belki. Batur’un Kırmızı Kedi tarafından yayımlanan “mikro roman”ını vakit kaybetmeden okuyun.

Haftanın kitapları

BİR BİBLİYOFİLİN MACERALARI

Haberin Devamı

Selçuk Altun’un ‘Buraları Rüzgâr Buraları Yağmur’ adlı son romanı, bir önceki romanı ‘Sol Omzuna Güneşi Asmadan Gelme’ romanının devamı. Dikkatli okurlar iki kitabın adının aslında Türk şiirinin usta adı Oktay Rifat’ın dizeleri olduğunu fark etmişlerdir. Şiirin aslı şöyle: “Buraları rüzgâr, buraları yağmur / Sol Omzuna güneşi asmadan gelme.” Yani ilk kitaba ikinci dizenin adını, ikinci kitaba ilk dizenin adını vererek Altun, devam kitabında bizi olayların “öncesi”ne götürüyor. İlk romanda birbirini takip eden ama aslında birbirinin yansıması, kurmacası, alt kimliği olan birkaç anlatıcının karşımıza çıktığı hikâyenin öncesini, bu kez tıpkı Tarantino filmlerindeki gibi, zamanı kırarak yer yer sıçrayarak aktarıyor Altun. 90’ıncı yaş gününde eşinin ölümüyle yeni bir hayata başlayan, fotografik hafızaya sahip, bu sayede vaktiyle kumardan çokça para kazanmış, sonra o parayla nitelikli bir kitap koleksiyonu oluşturmuş anlatıcının ilk kitapla örtüşen ve ilk kitaptaki boşlukları dolduran hikâyesi bu. Yine yer yer polisiye unsurları kattığı romanında Altun alıştığımız zaman çizgisini bambaşka bir şekilde kurarak yazıyor romanını. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı.

Haftanın kitapları


SANATIN BUGÜNÜ

Haberin Devamı

Walter Benjamin, 1935 yılında kaleme aldığı, “Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı” adlı denemesinde, sanatın mekanik yeniden üretim çağında durumunu ve geleceğini irdeler. Önce litograf baskı ve sonrasında fotoğrafın da etkisiyle sanatın artık eski aurasını yitirdiğini dile getirir Benjamin. Mario Perniola ‘Sanat ve Gölgesi’ adlı kitabında bu yaklaşımı bir adım ileri götürüyor ve bugün sanattan geriye ne kaldığını masaya yatırıyor. Perniola’ya göre zamanımızda sanat, özerkliğini yitirerek piyasa ve kitle iletişimine kaymış durumdadır. Bilhassa Andy Warhol ve sonrasında, hattâ sinemanın ve “piyasa”nın etkisiyle bütün dinamiklerin değiştiğini dile getiriren Perniola, bugün sanatın aurasını yitirmek bir tarafa ondan geriye sadece gölgesinin kaldığını söyleyerek, Walter Benjamin’den Deleuze ve Agamlben’e, Andy Warhol’dan Gub Debord’a, oradan Wim Wenders’e uzanarak çağdaş bir sanat felsefesinin ve felsefi bir sanatın ne kadar mümkün olduğunu sorguluyor. Kemal Atakay’ın ustalıklı çevirisiyle İletişim Yayınları tarafından yayımlandı.

Haftanın kitapları


BİR “İLK” KİTAP

Haberin Devamı

Türkiye’de çocuklar tarafından kaleme alınan öykülerin ilk kez derlendiği Zeynep Cemali Öykü Yarışması Ödüllü Öyküler Kitapçığı yayımlandı. Günışığı Kitaplığı’nın düzenlediği ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın tüm yurtta duyurduğu yarışmaya 2015 yılında katılan 6, 7 ve 8’inci sınıf öğrencilerinin yazdığı 10 öykü, Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2015 Ödüllü Öyküler Kitapçığı’nda yer alıyor. Günışığı Kitaplığı’nın, öykücü Zeynep Cemali’nin anısını yaşatmak amacıyla, 2011’den beri düzenlediği Zeynep Cemali Öykü Yarışması’nın beşinci yılında, 700’ü aşkın katılımın olduğu ve sonuçları eylül ayında açıklanan, ödül töreni 3 Ekim’de gerçekleştirilen yarışmanın seçici kurulunun belirlediği en iyi öyküler, Ödüllü Öyküler 2015 kitabında bir araya geldi. Belki de geleceğin öykücülerini müjdeleyen yeni seçki mutlaka okunmalı... 

Haftanın kitapları


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!