Hadi Uluengin: Verheugen'in sorusu

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu en üst düzey yetkilisi Günter Verheugen bugün Ankara'ya geliyor.

Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Ecevit, Dışişleri Bakanı Cem ve diğerleri, Alman asıllı ‘avrokrat’ başkentte hemen bütün Türkiye ‘ricali’yle görüşecek.

Ve, tüm muhataplarına esas olarak tek bir soru yönlendirecek:

‘Allah rızası için söyleyin, üyeliğe hazırlanmak için ne yapıyorsunuz’ ?

Tabii Verheugen bunu benim gibi damdan düşer gibi değil de, diplomatik yanı çok daha ağır basan bir ‘lisan-ı münasiple’ ifade edecek...

Ama zerre kadar şüpheniz olmasın, öz itibariyle böyle konuşacak.

Önce Ankara - Brüksel ekseninde mevcut ‘manzara-i umumiye’yi saptayalım ve oradan hareketle, neden böyle bir soru sorulacağı hakkında düşünelim.

* * *

SONDAN başlarsak, AB Komisyonu, Türkiye'nin üyelik sürecinde bir ‘yol haritası’ olacak olan ve ‘Katılım Ortaklığı’ denilen bir belgeyi kaleme almak aşamasında ki, belgenin ‘patronu’ durumundaki Verheugen metni kesinleştirmeden önce hem Ankara'nın burada nelere değinilmesini arzu ettiğini; hem de bilhassa ülkemizin nasıl bir hazırlık içinde olduğunu ilk elden öğrenmek istiyor.

Zaten bugünkü başkent ziyaretinin tek nedeni de hemen hemen bu...

Çünkü, araya tatil gireceğinden Eylül sonlarına doğru kağıda geçecek olan ‘Katılım Ortaklığı’ nihai şeklini aldı mıydı, ortaya çıkacak yönerge Topluluk'un bundan böyle Türkiye'ye uygulayacağı ‘genişleme siyaseti’ni belirleyecek.

Başka bir deyişle, söz konusu belgenin içeriği ve ‘tavsiyeleri’ Brüksel tarafından temel referans, bir anlamda strateji addedilecek.

* * *

PEKİ, Ankara yukarıdaki metnin hayati öneminin farkında mı ?

Hadi fesatlık etmeyelim ve farkında olduğu varsayımını kabullenelim...

Ama yetmez! Bin defa yetmez!

Siz muhtemel bir gelişmenin boyutlarına vakıf olmanıza ve de şu anki hareket tarzınızın bu gelişmeyi büyük ölçüde yönlendirebileceğini bilmenize rağmen eğer kılınızı kıpırdatmıyorsanız, ferasetiniz ne işe yarar ?

Evet, Türkiye kılını kıpırdatmıyor !

12 Aralık'taki ‘tarihi’ (!) karardan sonra ‘AB’ye giriyoruz' diye mangalda kül bırakmayan ve üyelik için gerekli ‘düzenlemelerin’ (!) yapılacağına dair açıklamalar sıralayan devlet ve siyaset ricali işte ipe un sermiş, aylardır ve aylardır hiç tınmıyor. Havaya bakıp ıslık çalmakla yetiniyor.

Bilhassa da politik irade, ‘Kopenhag kriterleri’nde zorunlu addedilen genel demokratikleşme ve özgürleşme programında somut tek bir adım atmıyor.

Eh, Ortak Pazar da aptal değil, bu durumu hayretler içinde izliyor.

* * *

İZLİYOR ve şimdiye kadar ‘fazla sıkıştırmamak’ taktiğini benimseyen AB tarafından her geçen gün, ‘yahu, üyeliğin talepkarı olan Türkiye Helsinki’den olumlu karar çıkarsa hemen kolları sıvayağına dair söz vermemiş miydi? Oysa tındığı yok' diyen sesler, önceki gün Belçika başkentinde toplanan Avrupa Parlemantosu Siyasi Komisyonu'nda olduğu gibi, giderek yükselmeye başlıyor.

Dolayısıyla, zaten ‘Ankara yandaşı’ damgasını yediği için şimşekleri üzerine çeken Brüksel yetkilisi Günter Verheugen özellikle bekliyor ki, bizim cihet artık biraz silkinsin de kendisi ‘Katılım Ortaklığı’ belgesine ‘işte Türkiye bunları, bunları, bunları yaptı’ maddelerini zikredebilsin.

Böylelikle de nispeten olumlu bir genişleme stratejisi önerebilsin.

Fakat nerede ? Arada bul... Kimse böyle bir şey göremiyor...

İşte bu yüzden de, belki soruyla silkeleyebilirim umuduyla, Verheugen bugün Ankara'ya ‘hazırlanmak için ne yapıyorsunuz’ sorusunu sormaya geliyor.

Hoş geldi sefa geldi, eh cevabı bilen de beri geldi...

Yazarın Tüm Yazıları