Hadi anlaşalım

BİR: Eğer memleketimizin silahlı kuvvetleri, memleketimizin meşru iktidarını alaşağı etmek için kolları sıvar ve plan üstüne plan yaparsa... O iktidardan zerre kadar hoşlanmasak ve çekip gitmesi için dualar etsek bile... Silahlı kuvvetlerin girişimine karşı hep birlikte omuz omuza mücadele etmeliyiz... Silahlı kuvvetler gölgesi ortadan kalkınca, iktidara karşı mücadelemize kaldığımız yerden devam edebiliriz...

Haberin Devamı

İKİ: Eğer memleketin silahlı kuvvetleri, memleketin meşru iktidarını alaşağı etmek için beceriksizce ve çocukça planlar yaparsa... Hem demokrasi bir daha iflah olmaz bir şekilde sakatlanır... Hem de meşru iktidara hak etmediği bir hayat öpücüğü verilmiş olur... Bu iki nedenden dolayı hepimiz askere, “Sen kendi işine bak” demeyi öğrenmeliyiz...

ÜÇ: Eğer memleketin silahlı kuvvetlerinin içindeki bir yapı, memleketin meşru iktidarını alaşağı etmek için plan yaparken yakalanırsa... Meşru iktidar, o planı yapanları bağışlasa bile... Biz bağışlamamalı ve gerekenin yapılması için ortalığı inletmeliyiz...

 

Kim olmak istiyorsun 

 

Haberin Devamı

HÜLYA Avşar, “Nasıl Hülya Avşar Olunur?” başlıklı 12 maddelik manifestosunu yayınladı... Hülya Avşar olmak isteyenler, bu manifestoyu okuyup hayata geçirebilirler...


Peki ya “Hülya Avşar olmak mı? Aman Allah korusun” diyenler...


Onlar ne yapacak? Boş mu duracak?


Tabii ki hayır...


İşte onlar için çıkardığım, çeşitli rol modellere dair bir dizi tüyo:

* * *

ERDOĞAN OLMAK: Bunun için fazla bir şey yapmaya gerek yok... Alın yazın iyi yazılmış olacak... Şanslı doğanlardan olacaksın yani... Risk alacaksın, şaşırtacaksın... Üstüne biraz “Doğu/Batı sentezi”, biraz “gazap üzümleri”, biraz “alternatifsizlik şerbeti” koydun mu, işlem tamamdır: Durmak yok, yola devam...


BAYKAL OLMAK
: Bunun için de fazla bir şey yapmaya gerek yok... Şansın olmayacak... Talihin yaver gitmeyecek... Gerekçesiz bir antipati yayacaksın... Risk almayacaksın... Asla ve kata şaşırtmayacaksın... Uzun, upuzun nutuklar atacaksın... İktidar olamamak ile iktidar olmak    arasında fark görmeyeceksin... Her şey tamamsa sen artık bir Baykal’sın...


ARINÇ OLMAK:
Öngörülebilir olmayacaksın... Bazen dayılanacak, bazen gözyaşı dökeceksin... Ama her zaman bir “vicdan”ın olacak... Hiç olmayacak bir zamanda, hiç olmayacak çıkışlar yapacaksın... Sevenin çok sevecek, nefret edenin çok nefret edecek...

Haberin Devamı


BAHÇELİ OLMAK:
Sert olacaksın... Renk vermeyeceksin... Disiplinli olacaksın... Ülkücüleri hizaya sokacaksın... Mütevekkil olacaksın... Durgun bir tabiatın olacak... Daha fazlasını istemeyeceksin... Özeline kimseyi yaklaştırmayacaksın... Ödünsüz olacaksın... Devlet gibi olacaksın... Şaka yapmayacaksın... Gülmeyeceksin... Ve işte oldun Bahçeli...


HINCAL OLMAK
: Her konunun yazıya dökülebileceğini göstereceksin... En entipüften bir konuyu bile öyle destansı bir dille yazacaksın ki, okuyan dikkatini bir an olsun yazıdan kaçıramayacak... Hiç ölmeyecek gibi de, yarın ölecekmiş gibi de bu dünya için yaşayacaksın...


GÜLBEN OLMAK: Dudaklarına her daim bir gülücük kondur... Herkeslerle ama herkeslerle iyi geçin... Sevecen olmasan da çok iyi sevecen taklidi yap... Tek rakibin Hülya olsun... Tek korktuğun kişi Bülent Ersoy olsun... Ve böylece yavaştan da olsa Gülben olmaya başladın demektir...

 

Haberin Devamı

Hangi film ne zaman izlenir

 

Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki bir albayın darbe planladığına dair haberler ve ihbar mektupları gündemi kapladığında: BİRKAÇ İYİ ADAM...


*
Sivil hükümet adamlarının telefonlarının dinlendiği ve “Vay anam vay... Neler dönmüş Serhat ya...” türünden tepkinin her köşeden seslendirildiği bir dönemde: PELİKAN DOSYASI...


* Soğuk, karanlık ve yağmurlu bir havada, içinizde “çok zeki bir seri katil”in kötülük çiçekleri açtırdığı günlerde: SE7EN...


* İstiklal Caddesi’nden geçerken etraftaki kozmopolit rezilliklere bakıp öfkelenildiğinde ve bütün tekliflerin reddedilip bir “tutunamayan” olunduğu fark edildiğinde: TAKSİ ŞOFÖRÜ...

Haberin Devamı


* İşsiz güçsüz kalınıp meteliğe kurşun sıkıldığı ve geleceğe dair umudun tamamen kaybolduğu bir günde: SPARTAKÜS...


* Kendini acayip iyi, acayip güzel, acayip mutlu hissedip masalsı bir dünyanın içinde kahramanla özdeşleşerek dünyayı dolaşmak istediğin zaman: JAMES BOND SERİSİ...


* Çakıcı’nın mektubu, Sedat Peker’in gizli telefon kayıtları, Kürt İdris’in torununun cemaziyülevveli gibi mevzuların gündemi bastığı bir dönemde: BABA...

Bir ihanetin, bir aldatmanın eşiğindeyken doğru yola sevk edilmenizi sağlayacak bir uyarıcıya ihtiyaç duyduğunuzda: RAYDAN ÇIKANLAR...


* Bir kuaför salonunda beklerken göz attığınız gerzek bir mecmuada yapılmış “Para mı? Aşkı mı?” anketine verilen yanıtları okuduktan sonra...
MAÇ SAYISI... 

Yazarın Tüm Yazıları