Hacizleri durdurun yeni intiharlar yaşanmasın

Baykal, Hürriyet’e yaptığı değerlendirmede "Sayın Kalınyazgan’ın intiharı yüreğime bir bıçak gibi saplandı. Kendisinin ekonomik olarak yaşamasına izin verilmeliydi. Bunun yolu da ivedi olarak hacizlerin durdurulmasından geçeiyordu. Yeni intiharları önlemenin en önemli yolu budur" diye konuştu. Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:

Krizden çıkma

"Yücel Kalınyazgan, Türkiye’nin en saygın eğitimcilerinden biriydi. Üstelik, mal varlığının değeri de borcundan daha fazlaydı. Peki, bu durumdaki bir eğitimcinin intihara sürüklenmesine neden izin verdik? Gerek saygın birikimi, gerekse de malvarlığı zenginliği, kendisine yönelik haciz işlemlerinin durdurulmasının bir gerekçesi olamaz mıydı? Bırakın ekonomik olarak yaşasın. Krizlerden ancak bu yolla çıkılabilir.

Kriz dönemlerinden buna izin vermemek lazım. Siz, borcundan daha fazla mal varlığı değeri olan bir insanın, batmasına izin veriyorsanız krizi yönetemiyorsunuz demektir! Krizi yönetmek demek bütür bedellerin ödenmesine fırsat vermemek demektir. Devlet ve iktidar bunun için var. Tıpkı Ege Cansen’in (Hürriyet Yazarı)krizi öngörmesiyle kamuoyunun tanıdığı Nouriel Roubini’den aktardığı gibi. Derhal hacizlerin askıya alınması gerekmektedir ve mevduata tam güvence getirilmeli; para güvenceye alınmalıdır.

İşletmeler yaşasın

Bunları düşününce Yücel Bey’in ölümü yüreğime bıçak gibi bir kez daha saplandı. Muhtemelen haciz gelecekti okula ve öğrencilerinin, öğretmenlerinin gözü önünde o hacizlerin oraya gelmesini istemedi. Hacizle ne elde edeceksin ki! Üç kuruşluk alacağını tahsil edeceksin. Ya kardeşim, oraya haciz gelirse okul tamamen yatar! Görmüyor musun bunu! Haczi önlesen, zaten o işletme, kendi kendine kurtaracak kendisini. Ekonomiyi toparlayınca, alacağın parayı alırsın zaten geri. Bugün Yücel’i kaybettik, yarın okulun kendisini kaybedeceği! Öğrenciler, öğretmenler ne olacak!"