Yakın tarihimizin acı sayfalarındandır... Osmanlı hanedanının 155 mensubu, yıllar önce ülke dışına çıkartıldığında, mal varlıkları tasfiye edilmiş, ellerine sadece ikişer bin İngiliz lirası ve dönüşü olmayan pasaportlar verilmiştir. Vatansız ve neredeyse beş parasız kalan hanedan mensupları dünyanın dört bir yanına dağıldı.
#KitapYarı İngiliz, yarı Türk komedyen Naz Osmanoğlu’nun stand-up gösterisindeki favori cümlesi bu. İroniyle söylese de teknik olarak gerçeklik payı var zira Osmanlı Hanedanı’ndan geliyor. Onunla bu akşam İstanbul’da sahneleyeceği şovu öncesinde telefonla konuştuk: “Benim için dede evi, onlar için Dolmabahçe Sarayı... Ziyarete gittim, girmek için para ödedim. Yalnız, iyi hayat yaşamış bizimkiler...”
#Naz OsmanoğluTanrı Âlimi-Mutlak yani her şeyi bilendir. Tanrı Kadiri-Mutlaktır, yani mutlak güç sahibidir. Bir şeye ol dedi mi o şey olur. Tanrı aynı zamanda Adili-Mutlaktır. Yani adaleti yerine getirendir. Tanrının bu özelliklere sahip olduğuna yürekten inanıyorum. Fakat son günlerde şüphelenmeye başladım, Adili-Mutlak tanrı adaleti yine yerine getirecek, buna inanıyorum da, ama galiba biraz geç getirecek gibi geliyor bana. Ulu tanrım beni lütfen duy, geç gelen adalet adalet değildir diyorlar. Umarım yanılırım.
Hürriyet Tarih Dergisi’nin sponsorluğunda hazırlanan ve Kanal D’de bu akşam saat 23.45’te yayına girecek olan "Son Osmanlılar" belgeselinde, Türkiye’den 1924’te sürgüne gönderilen hanedan mensuplarının maceralı hayatlarıyla beraber, Sultan Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan’ın hüzünlü öyküsü de yeralıyor.
Hürriyet Tarih Dergisi’nin sponsorluğunda hazırladığım ve ilk bölümü Kanal D’de yarın yayınlanacak olan "Son Osmanlılar" belgeselinde, Sultan Vahideddin ile Halife Abdülmecid Efendi’nin torunu olan ve halen İstanbul’da yaşayan Neslişah Sultan’ın (Osmanoğlu) hüzünlü ama maceralarla dolu hayatından kesitler de yeralıyor.
Ben, ‘Anneler Günü’ kavramına oldum olası karşıyımdır. Bugünün, işi tüketimi teşvik uğruna ‘Anneni seviyorsan bugün hediye alırsın ama almazsan sevmiyorsun demektir’ çizgisine getiren son derece yoğun bir propagandanın zafer günü olduğuna inanırım ve annesi olmayanların bugün neler hissedeceklerinin hiç düşünülmemesine hayret ederim.