Serap Duygulu

Yeniden yargılanması gündemde: Bunun nesi iyi hal

Ne yalan söyleyeyim videonun tamamını izleyemedim ama ne yaşandığını biliyorum.

Kendi kendine yetebilen çocuklar yetiştirin

Bazı anne babalar, çocuklarının yalnız başına kalamadığını, adeta yapışık ikiz gibi olduklarını, çocuklarının her an kendilerini ihtiyaç duyduğunu ifade ediyor. Oysa bu durum çocuk için pek de iyi bir şey değil. Psikolog Dr. Serap Duygulu, “Siz her an onun yanında olamazsınız. Kendi kendine yetebilen çocuklar yetiştirmek çok önemli” diyor.

Seçil Erzan piramidi nasıl kurdu

Bir insanın elindeki parasını 2-3 hafta gibi kısa bir sürede, hem de piyasalarda yarısı oranında bile faiz verilmiyor iken, “fon” ya da başka bir yatırım aracı ile iki hatta üçe katlaması mümkün müdür? Konuştuğum tüm uzmanlar “Evet, mümkün” diyor “Ama” ile parantez açıyorlar: “Devamlılığı olur mu dersen? Hayır, asla olmaz. Aşırı şişirilen balon muhakkak patlar.” Seçil Erzan’ın 2020 yılında kurduğu, Fatih Terim fonu olarak adlandırılan ve kısa zamanda da saadet zincirine dönen sistem de öyle bir patladı ki... Hele de bazı futbolcular ile işinsanlarının bavul dolusu parayı Erzan’a elden teslim etmesi, karşılığında ise makbuz yerine bir kâğıt parçası alması “Yahu nasıl olur da inanırlar?” sorusunu sordurtuyor insana. Peki ama bu motivasyonun altında yatan ne: Hırs mı? Tamahkârlık mı? Nasıl bir sistem bu “Ponzi?”

‘Bir Derdim Var’ dizisiyle yeniden gündeme geldi... Gençler birbirlerini özel fotoğraflarıyla tehdit ediyor

Kanal D’nin yeni dizisi “Bir Derdim Var” son zamanlarda birçok ailenin karşı karşıya olduğu bir sorunu, bir ergen genç kızın özel fotoğraflarının dijital ortamda yayılması konusunu işledi. Son yıllarda birçok gencin başına gelen bu duruma dünyada ‘seksting’ deniyor ve bu, dijital zorbalığın içinden çıkılamaz bir hâl almasına sebep olabiliyor. Peki, gençler neden çıplak fotoğraf ve videolarını birbirlerine gönderir, aileler ne yapmalı? Psikolog Dr. Serap Duygulu’ya sorduk.

Ona ‘aşkım, sevgilim’ demeyin

Anne babalar, çocuklarına olan yüksek sevgilerini ifade ederken bazen oldukça coşkun davranabiliyor ve onlara “Aşkım, sevgilim, hayatım” gibi sözcüklerle hitap edebiliyor. Uzmanlar ise bu tür ifadelerin doğru olmadığını söylüyor.

35 yıl sonra ortaya çıkan sır ve zor bir soru: ‘Size baba diyebilir miyim’

3-4 gündür film olacak bir hikâyenin ayrıntılarını izliyor, kimimiz hayret ediyor kimimiz de “Hiç yakıştı mı?” serzenişleri ile atlıyoruz linç kervanına. 62 yıllık evli, 81 yaşındaki usta oyuncu Metin Akpınar’ın kendi tabiri ile “sadece bir gecelik beraberlikten” ikizleri olduğunu kızlarından Duygu Nebioğlu’nun açtığı babalık davasının sonuçlanması ile öğrendik hepimiz. Gerçi usta oyuncu son 14 yıldır biliyormuş gerçeği ama resmiyete dökmek istememiş. Kızlar da -haklı olarak- dava açmışlar. Haliyle çoğumuz da aynı yerden kızdık Akpınar’a: “Neden kızlarına sahip çıkmadın usta?” Oyunculuğu ve daha mühimi fikriyatına böylesine hayran olduğumuz bir kişinin çocuklarının varlığı dava ile mi duyulmalıydı? Kızların yaşadıkları hiç adil değil ancak madalyonun bir de öte tarafı olmalı. Usta oyuncu daha en başından “baba” olmak, 67 yaşından sonra “baba”lık yapmak istedi mi dersiniz? Bu, ona da haksızlık değil mi? Sosyolog, uzman psikolog, Dr. Serap Duygulu ile tüm objektifliği ile konuyu masaya yatırdık. Buyurunuz.

Sıfır beden olmak ne kadar sağlıklı

Süreyya Yalçın’ın son görüntüsü bir kez daha tartışmalara yol açtı

Annelik bir meslek değildir

‘Sosyal medya anneliği’ uzun yıllardır hem ülkemizde hem de dünyada sık sık tartışılıyor. Uzmanlar “Sırf daha fazla beğeni ve yorum almak için çocukların en mahrem anlarının bile sosyal medyada paylaşılması çocuk istismarı ve ihmalidir” diyor.

Baba olmanın yaşı var mı

Hollywood’un ünlü ‘baba’sı Robert De Niro, 79 yaşında baba oldu. Bir diğer ‘baba’ isim Al Pacino ise 83’ünde önümüzdeki ay baba olacak. Magazin gündemini sallayan ‘bomba’ haberi duymayan kalmamıştır ancak benim tam da bu konu üzerine soracak iki sorum var. İlk sorum tıbbi açıdan: ‘Erkeklerin geç yaşta baba olması ne kadar mümkün? Geç yaşta baba olmanın (ki ülkemizde de bu durum fazlaca yaygın) çocuğun genetiği açısından sakıncaları var mı?’ İkinci sorum ise ahlaki ve vicdani açıdan: “Büyük ihtimalle 20 yaşlarını göremeyeceğin bir çocuğu hayata getirmek doğru mu? Ve neden kadınlar 50 yaşında anne olduklarında ‘sorumsuzluk’ ile itham edilirken erkekler geç yaşta baba olunca ‘Aferin’ deniyor, ‘sırtı sıvazlanıyor’? Buyurun pazar okumasına.

Çocuğunuzla cinselliği konuşmaktan çekinmeyin

Çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren cinsellikle ilgili konuları merak ediyor, sorularına yanıt bulamadıklarında da bilgi eksikliğinden dolayı birçok problemle karşı karşıya kalabiliyor. Uzmanlar, “Çocukların ilk eğitmenleri anne babalarıdır. Çocuklarınızın bu konudaki sorularını yanıtlamaktan çekinmeyin” diyor.

Fransa’da geçerli... 'Bu fotoğrafla oynanmıştır' yasası

Geçen hafta sosyal medyada çocuk fotoğraflarının yayınlanmasına sınırlama getiren Fransa bu kez daha radikal bir kararla, ‘Mükemmel insan’ algısı oluşturduğu, gençler arasında dış görünüş baskısı yarattığı ve psikolojik sorunlara yol açtığı gerekçesi ile ‘rötuşlu’, ‘filtreli’ ya da herhangi bir şekilde manipüle edilen fotoğrafların bildirilmesi zorunluluğunu getirdi. Fenomenler ve markalar ticari amaçla yayınladıkları ‘oynanmış’ fotoğrafları bildirmezse suç işlemiş sayılacak. Ayrıca alkol, estetik operasyon ve kripto para reklamı da yapamayacaklar. Hem kararı, hem kararın arkasındaki ‘psikolojik’ nedenleri hem de Türkiye’de uygulanabilirliğini konuştum.

Depremzede çocuklar oyun ve oyuncakla iyileşir

Türkiye, deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken, depremzede çocukların hayatın olağan akışına katılabilmesi için ‘oyun, oyuncak ve kitap kampanyaları’ düzenlenmeye başladı. Ancak bu süreçte çocuklara ulaşacak olan oyuncak ve kitapların seçimi de son derece önemli. Uzmanlar ise oyun ve oyuncakların iyileştirici gücüne vurgu yapıyor.

Yarıyıl tatilini dersle heba etmeyin

Okulun ilk dönemi geride kaldı ve çocuklar için tatil başladı. Ancak çocuklar tatilde de birçok ödevle, okul çalışmasıyla karşı karşıya. Peki, bu durum onları nasıl etkiler? Uzmanlara sordum...

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden bu kadar utangacım?

Bir topluluğun önünde konuşmak sizi korkutuyor mu? Yeni bir ortama girip yeni insanlarla tanışmaktan çekiniyor musunuz? Bu yüzden hoşlandığınız kişiye açılamıyor terfi fırsatlarını kaçırıyor musunuz? Hayatta her şeyde olduğu gibi utangaçlığın da fazlası zarar. Bir Sorudan Fazlası serimizin bu bölümünde utangaçlığının farkında olup, bununla mücadele etmeye çalışan kişilerle konuştuk...

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden sürekli eşimi takip ediyorum?

'Aldatılıyor muyum?' diye sürekli eşinin telefonunu karıştıran, attığı adımı, sosyal medya hesaplarını, hatta akıllı saatini bile kontrol eden pek çok kişi var. Biz de Bir Sorudan Fazlası serimizin bu bölümünde partnerlerini suçüstü yakalamak uğruna şeytana bile pabucu ters giydirenlerle konuştuk.

Billur Kalkavan'dan 'son' hayat dersi

Kendisi ile yüz yüze tanışmadık ama sorsanız ‘Nasıl bilirdin?’ diye... Tereddütsüz, ‘Öncü bir karakterdi, özellikle kadın özgürlükleri açısından’ derim size. Öyle bir etkisi vardı üzerimde Billur Kalkavan’ın. Akciğer kanseri tedavisi görüyordu, bildiğim kadarı ile morali de yüksekti. Yakalandığı enfeksiyon nedeni ile 59 yaşında hayatını yitirdi. Hayat arkadaşı Buğra Bahadırlı öleceğini hiç düşünmediği için vasiyet bırakmadığını söyledi ama Billur Kalkavan’dan geriye öyle bir röportaj kaldı ki... Bence vasiyeti, hayat dersi niteliğinde: “İnsan duyarlı olmakla duygusal olmak arasında denge kurmalı. Duygularınıza dikkat edin” diyor. Ne demek istiyor dersiniz?

'Odana git, ağlaman bitince gel' videosu viral oldu | Peki bu doğru yaklaşım mı? | 1 SORU 6 UZMAN

Geçtiğimiz günlerde bir annenin ağlayan çocuğuna kızıp ağlaması için odaya göndermesi ve çocuğun verdiği tepkiyi videoya çekip sosyal medyadan paylaşması çok konuşuldu. Kimi anneye sinirlendi, çocuğa üzüldü, kimi bu taktiğin işe yaradığını düşünüp kendi çocuğuna uyguladı. Peki pek çok kişiye çok da yabancı olmayan bu davranış hakkında uzmanlar ne diyor?

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden hayatım sosyal medya hesabımdaki gibi değil?

Sosyal medyada imrenerek baktığımız o fotoğraflardaki bazı kişiler meğer suyun içindeki ördekler gibiymiş. İlk olarak Stanford Üniversitesi tarafından ortaya atılan ördek sendromu, bir miktar anlam kaymasıyla birlikte sosyal medyada hayatlarını paylaşan bazı kişileri anlatmak için kullanılmaya başlandı. Bir Sorudan Fazlası bölümünün bugünkü konusu 'Ördek Sendromu' yaşayanlar...

BİR SORUDAN FAZLASI | Düğün günü ayrılık olur mu? Terk edenler ve edilenler konuştu... 'Bizim otobüsümüz neden süslü değil?'

Çıktığımız her yolda büyük hayaller bize eşlik eder. Ancak bu hayallerle yola çıkan bazı insanlar yarı yolda bırakılıyor. Bazıları ise bırakıyor… İşte düğünlerine sayılı günler kala ya da evlendikten sadece birkaç saat sonra yarıda bırakan ve bırakılanlar…

Evliler mi yoksa bekarlar mı daha uzun yaşıyor? 15 yılda 623 bin kişi incelendi...

Son yıllarda sık sık karışımıza çıkan evlilik konulu araştırmalara geçtiğimiz günlerde bir yenisi eklendi. Sonuçlar bu kez bir hayli dikkat çekici...

Bu görüntüleri kim, neden çekiyor insanlık öldü mü

Manavgat’ta cadde ortasında çıplak gezen bir kadın. Boğaz’da iki hadsizin cinsel ilişkisi. Bir başkasının anadan üryan güneşlenmesi ve son olarak da Galata Kulesi önünde bir gencin kendini ateşe vermesi. Bu dört trajik ama farklı olayın tek ortak noktasıysa: ‘Görüntülenmiş olması.’ Yani videoya çekmek ya da fotoğraflamak yerine, çıplak gezen kadına örtü veren, yanan gence su atan, diğerlerine ‘Ne yapıyorsunuz?’ diyen olmamış. ‘Kışkırtıcı’ denebilecek o görüntüler, hem de sansürsüz şekilde, çarşaf çarşaf sosyal medyada. Ve elden ele yayılmaya da devam ediyor. Tüm bu iğrençlikleri canlı izlemek bile başlı başına sıkıntılıyken bir de görüntülemek ve bunu paylaşmak... Akıl tutulması olsa gerek! Sordum.

Bir sorudan fazlası: Yavrum sen yine kilo mu aldın?

"Bırak artık şu elindeki ekmeği", "Sen yine mi kilo aldın?", "Sana evde yemek vermiyorlar mı?", "Sınıf arkadaşın senden daha uzun, büyümüyorsun..." Bu cümleler arasında size de tanıdık gelenler var mı? Ebeveynlerin çocukluk döneminde kurduğu 'beden' ve 'yemek' baskıları, bireylerde ciddi yeme bozukluklarına yol açıyor. Kimisi hayatı boyunca diyet yapıyor, kimisi zorla yedirilen bir yemeği ömrü boyunca görmek istemiyor, kimisi ise sürekli "Daha fazla yemeliyim, kilo almalıyım, boyum uzamalı" diye çabalıyor. İşte çocukluk döneminde yemek baskısına maruz kalan ve bu durumu bir 'travma' haline gelen insanların hikayeleri...

‘Sınırlar’ içinde özgür olmalı

Çocuklar kimi zaman çok ısrarcı olabiliyor. Israrın altında yatan temel sebeplerden biriyse, bazen çocuk bir şeyi çok istediğinde anne-babanın onu bir şekilde yerine getirmesi. Uzmanlar denge unsuruna dikkat çekiyor.

Merkürle beraber gerilemek... ‘Uçuşumu ertelemeliyim… Ticaret yapmamalıyım… Terfi işini ertelemeliyim…’

Astrologlara göre Merkür bu yıl fazladan gerileme mesaisi yapacak. Bu durum astroloji meraklılarını endişelendirmekle kalmayıp planlarını ertelemelerine ya da hızlandırmalarına kadar gidiyor. Hayatını buna göre şekillendirenlerle ve konunun ilgilileriyle konuştuk...

"Biz de o insanlar gibi ölecek miyiz anne?" Çocuklara savaşı anlatmak...

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin dördüncü haftası yaşanırken bölgeden gelen haberler herkes için ama özellikle de çocuklar için fazlasıyla endişe verici. Peki çocuklara savaşı nasıl anlatacağız? Ebeveynler neleri yanlış yapıyor? İşte uzmanların tavsiyeleri...

Yaşlı ve mutlu olunamaz mı

Dünya sinema tarihinin en yakışıklı aktörlerinden biri kabul edilen 86 yaşındaki Alain Delon’un, ‘Yaşlanmak berbat!’ diyerek sakat, yaşlı ve hastalıklar ile mücadele eden bir adam olarak hayatına devam etmek istemeyip ötanazi ile hayatına son vermek istediğini açıklaması Türkiye’de de ses getirdi. Kimileri ‘Ölmek için çok erken’ derken kimileri de ‘Yaşlanmak gerçekten de berbat bir his!’ yorumu yapıyor. Ötanazi nedir? Yaşlanmak berbat mı? Mutlu ve aktif bir yaşlılık hayal mi? Sordum.

Doğum gününde bombalar, hastanede mahsur kanser hastaları... Savaş en çok çocukları vurdu!

Savaş dünyanın neresinde olursa olsun en çok en masumları etkiliyor; çocukları… Filmlerde gördükleri o korku dolu sahneler, çocukların hayatlarının tam ortasına dalıyor. Ukrayna’da da yaşanan maalesef bu… Savaşın tam kalbinden, Rus kuvvetleri tarafından kuşatılan şehirlerden gelen insan hikayeleri, her seferinde savaşın çocuklara yaptığı kötülüğü gözler önüne seriyor

Çocuğunuzu sevgisizlikle tehdit etmeyin

“Eğer dersini çalışmazsan seni sevmem”, “Yaramazlık yaparsan bir daha seninle konuşmam” gibi cümleler kulağınıza tanıdık geldi mi? Bazen çocuklarımıza kullandığımız bu cümleler onu sevgisizlikle tehdit edip derinden sarsabiliyor...