Rifat Bali

Yakın tarihimizin azınlıklarla ilgili bir sayfasını aralayınca

Sami Kohen, 1940’lı yılların başlarını anlatırken “Toplumu sarsan olayların o küçük yaşlarda bile etkilerini hissettik biz. Biri 1942’deki Varlık Vergisi. Bunun yanı sıra yirmi kura ihtiyatlar olayı. Bu olaylar bilhassa azınlıklar arasında çok büyük tedirginlik yarattı” diye söze giriyor.

Kahraman şilebin altıncı yolculuğu

BU yazı 13 Ekim 1941 günü İstanbul’dan hareket eden bir geminin hikâyesidir.

Photoshop’suz Türkiye

ERTUĞRUL Özkök’ün, Fransa’daki “Photoshop yasağı”nı gündeme getirmesi iyi oldu. Medyaya yaptığı “Gazeteler ve gazeteciler fotoğraflarda Photoshop kullanıyorsa utanmasın, bunu ilan etsin” çağrısı da çok haklı. Bence de Photoshop’lu fotoğraflarla okuru kandırma dönemi sona ermeli.

Tanımadığın komşuna ilk selamı sen ver

İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından, gelecek ay 15. kez düzenlenecek İstanbul Bienali’nin teması “İyi Bir Komşu” olarak belirlenince, komşuluk üzerine yeniden kafa yormaya başladık. Komşuluk, mahalle hayatına dair pek çok şey gibi mazide kalmış, nostaljik bir ilişki biçimi mi, yoksa dönüşebilir mi? Komşu hâlâ komşunun külüne muhtaç mı? Hem sonra kim o iyi komşu? Bize benzeyen, bizim gibi yaşayan biri mi? Rengi, dili, inanışı, cinsel tercihleri, siyasi fikirleri farklı olanlara, ön yargıya kapılmadan kapımızı açıyor muyuz? Rezidans ve modern site hayatının, geleneksel komşuluk ilişkilerini erozyona uğrattığını, kapı komşularının bile birbirini tanımadığını, yaşayanlar tespit ediyor ama uzmanlara göre bu ‘ilişkisizlik’ halinden ufak çabalarla dönüş mümkün.

Ünlü tarihçi Rifat Bali, Goethe’de konuşacak

Ünlü tarihçi-yazar Rifat Bali, pazartesi günü Frankfurt (Goethe) Üniversitesi Westend Kampüsü’nde bir konuşma yapacak. 

Tecavüzü hafifletmeyelim

GAZETECİ Cenk Başlamış, Twitter’da gazetecilik eleştirisinde bulunmuştu: “Medyada son zamanlarda yeni bir moda çıktı, ‘tecavüz’ yerine ‘istismar’ ya da ‘taciz’ deniliyor, suç hafifmiş gibi gösteriliyor.”

Görmezden gelinemezdi

DÜŞÜRÜLEN Rus uçağının pilotuna ateş açtığını söylediği görüntülerle tanınan Alparslan Çelik’in, İstanbul’da bir cenaze törenine katılmasına ilişkin olarak 28 Ocak’ta yayınlanan “İstanbul’da ortaya çıktı” başlıklı habere eleştiriler geldi.

45 yıl sonra İsviçre'de kasa çıktı

1971’de ölen bağışçıları Satvet Lütfi Tozan’ın İsviçre’de hesabı ve kasası olduğunu öğrenen Darüşşafaka hukuki işlem başlattı. Kasadan ne çıkarsa derneğin olacak.

Rıfat Bali: Bu ülkenin tarihini asla yazamayacağız!

Atatürk’e suikastın belgesi çöpte yakalandı. Dışişleri’nin ‘çok gizli’ evrakını bir bakkal buldu. Türk Tarih Kurumu çöpe attığı arşivi müzayededen topladı. Araştırmacı Rıfat N. Bali’nin ‘Bir Kıyımın, Bir Talanın Öyküsü’ adlı kitabı Türkiye’nin geçmişinin yok edilişini anlatıyor.

Kitap koleksiyonuna 7 adımda giriş dersleri

Herkesin kitapla az çok ilişkisi var. Bir de herkes gibi olmayanlar var. Eski, nadir bulunan kitapların peşinde koşanlar... Onlar şu anda 8. Beyoğlu Sahaf Festivali’ndeler. Bu dünyaya girmek isteyenlere 7 adımlık bir rehber hazırladık.

Kamu yararı ya da ortak çıkar

GİZLİ kayıtların yayınlanması tartışmalarında sık gündeme gelen bir kavram var: “Kamu yararı.” Fakat gördüğüm kadarıyla gazeteciler ve akademisyenlerin üzerinde fikir birliğine vardığı bir tanımı yok bu kavramın.

Öğrenin; Gülbenkyan Müzesi Türkiye’ye niye gelmedi

ÜLKEMİZ her anlamda bilgi kirliliğinin saldırısı altındadır. Hele hele Cumhuriyet’in ilk yılları ve kurucuları söz konusu olunca bu alanda üretilen yalan ve iftiraların sonu gelmez.

Hayalden Gerçeğe Sözden Yazıya / Röportajlar: Neşe Mesutoğlu

'İstanbul’un sesi bir tek ses değil. Ezan sesi, kilise sesi, martı sesi, vapurların sesi ve sokak satıcılarının sesinden oluşan büyük bir senfoni orkestrası diyebilirim... '

Hayalden Gerçeğe Sözden Yazıya

“İstanbul’un sesi bir tek ses değil. Ezan sesi, kilise sesi, martı sesi, vapurların sesi ve sokak satıcılarının sesinden oluşan büyük bir senfoni orkestrası diyebilirim... ”

Tarihimize yeniden bakmak gereği

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta 1938’deki Dersim olaylarından dolayı özür dilemesi Türkiye’nin kendi tarihiyle yüzleşmesi bakımından çok önemli bir ilke işaret ediyor.

Diziler ve mahalleler

TÜRKİYE’nin efsane dizisi idi “Bizimkiler”.<br><br>Çok izlendi, çok sevildi, çok uzun sürdü.<br><br>Ve ömrü nihayete erdi, miadını doldurdu.

Mağduru bir kez daha mağdur etmek

“VELİAHTI kurtaran tahliye kararı” başlıklı haber, 7 Mart’ta sürmanşetten yayımlandı.

CHP'den şehit Vasil’e anma günü

Orduevinde alevlerin içine dalıp arkadaşlarını kurtaran Şehit Er Vasil Harizanos mezarı başında anılacak.

Misyon sahibi ve dava adamı değil bir araştırmacıyım

Rıfat Bali, gayrimüslim azınlıkların tarihi ve Türkiye’nin değişimiyle ilgili araştırmaları ve kitaplarıyla tanınan bir araştırmacı. En önemlisi, Yahudi kökenli olmasına rağmen kendi cemaatinden de bağımsız davranabilen, yazabilen özgür ruhlu bir tarih yazıcısı.

Tehlikenin ayak sesleri

Avrupa Irkçılıkla Mücadele Komitesi’nin Türk üyesi Gün Kut’a iki yıl önce, “Türkiye’de ırkçılık var mı?” diye sormuştum. Tam olarak ırkçılık olduğunu söyleyemeyeceğini, daha çok “ötekini dışlama”, ya da “ayrımcılık” olduğunu belirtmişti. Hatta buna medyadan küçük bir örnek vererek durumu izah etmişti.

’Davos’ Türkiye yahudilerini böldü

Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda düzenlenen Gazze panelinde Başbakan Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Peres arasında yaşanan gerginlik Türkiye’deki yahudi cemaatince farklı şekillerde yorumlandı.

Sefarad Yahudileri büyük ödülü TC vatandaşına

Türkiye’de İsrail’in Gazze saldırılarına yönelik eleştiriler anti-siyonizmden anti-semitizme doğru kayarken yakın tarihimiz üzerine yaptığı nitelikli araştırmalarıyla tanıdığımız Rıfat Bali, ’2009 Yılı Alberto Benveniste Araştırma Ödülü’ne değer görüldü.

Non-Muslim soldiers sent for rail construction

ISTANBUL -In 1942, non-Muslim sons, fathers and grandfathers were enlisted for mandatory military service to work constructing roads and railroads. Researcher Rıfat Bali who started looking into the matter 10 years ago, came upon photographs of the soldiers at a library

Benim Türklüğümden kimse bir şey alamaz

Avrupa ülkeleri kadar güçlü olmasa da, Türkiye’de anti-semitik, yani Yahudi karşıtı bir damar her zaman olageldi. Bensiyon Pinto, küçük yaşlardan itibaren Müslüman bir toplumda yetiştiği için, cami de, mevlit de yabancısı değil. Ama o asıl Türklüğe vurgu yapıyor ve bunu kitabında şöyle anlatıyor: "Bana ne sıfat takılırsa takılsın, kimse benim Türklüğümden bir şey alamaz."

Cumhuriyet 84 yaşında

Yerel seçimler Mart 2008’de

DENEYİMLİ bir siyasetçi olarak tanıdığımız Av. Sabri Ergül’le Anayasa taslağı üzerinde konuşurken, "Ben ilk önce partileri uyarmak isterim" diyerek anlatıyor:

“Beni milletvekili seçerseniz parti kurayım” denilir mi?

Rize’den bağımsız aday olan Mesut Yılmaz, Kalkandere’de seçim otobüsü üzerinden halka hitaben konuşmuş ve şöyle demiş:

Siz kimsiniz?

Geçen hafta Hürriyet Pazar’da Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf’un Ölümcül Kimlikler kitabına konu ettiği çerçeveden yola çıkarak tanınmış isimlere sormuştuk, siz kimsiniz? Türkiye’de yeni yeni yüksek sesle yapılan kimlik muhasebesine bu hafta da yine toplumda öne çıkan isimlere sorarak devam ediyoruz.