Evlilik hazırlığı yapanları keyifli olduğu kadar zorlu da bir süreç bekliyor. Gelinlik damatlık seçimi, mekan arayışı, fotoğraf konsepti vs derken çiftler tatlı bir telaş yaşıyor. Hayatının en özel gününde kusursuz görünmek ve anılarda iz bırakmak isteyen çiftler, kendi bakımları için de zaman ayırıyor. Son dönemin popüler trendi ise düğün öncesi yapılan çift estetiği.
#Evlilik HazırlığıYapımcılık ve yönetmenliğinin yanında senaryosunun da Levent Özdemir tarafında üstlenilen, tam 3 farklı ülkede çekimleri gerçekleştirilen, farklı senaryosu ile bu yılın beklenen yapılarından biri olan Rus’un oyunu 1 Nisan tarihinde beyaz perdede seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor.
#Rus’Un OyunuUşak’ta, ailesi tarafından tüm organları bağışlanan lise öğrencisi 19 yaşındaki Tevfik Yılmaz’ın yüzünün nakledildiği 35 yaşındaki Turan Çolak’la maddi durumları yerinde olmadığı için Antalya’ya gidemeyen annesi ve amcası Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın talimatıyla İzmir’in Kiraz İlçesi’ne bağlı Sırımlı Köyü’nden alınarak Antalya’ya götürüldü. Yaşanan bu başdöndürücü gelişmeleri şaşkınlıkla karşılayan aile üyeleri ise evlatlarının yanında bulunmaktan dolayı memnuniyetlerini dile getirdiler. Annesi oğlunun yeni yüzünü yoğun bakımdaki odasında gördü ve çok beğendi.
Uşak’ta, ailesi tarafından tüm organları bağışlanan lise öğrencisi 19 yaşındaki Tevfik Yılmaz’ın yüzünün nakledildiği 35 yaşındaki Turan Çolak’la maddi durumları yerinde olmadığı için Antalya’ya gidemeyen annesi ve amcası Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın talimatıyla İzmir’in Kiraz İlçesi’ne bağlı Sırımlı Köyü’nden alınarak Antalya’ya götürüldü.
4 yaşındayken sığındıkları deprem çadırında çıkan yangın sonucu yüzü ve vücudunun yüzde 90’ına yakını yanan Sinem’in hayali gerçek oldu. Minik kız, sonunda hayranı olduğu Hadise ile tanıştı. Hadise’yle buluşması sayesinde ilk kez bilardo masası da gören Sinem, ünlü şarkıcıdan bilardo dersi bile aldı.
Hep vardır ya, "okuma azmi" denir. Bazı çocuklar okumak için milyonlarca gencin yapmadığı şeyleri yapar, tırnaklarıyla tırmanır okur, "adam" olur. Bu da öyle bir öykü. Bir farkla! O, okuduktan sonra adam olmadı. O zaten adam doğmuş. İşte Bingöllü Ümit'in belleklere kazınacak öyküsü.
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri. 85 yaşına ulaşan 8 kadından birinde meme kanseri gelişmektedir. Ama sevindirici olan bir konu var ki, günümüzde gelişen teknoloji ve bilinçlendirme çalışmaları sayesinde meme kanseri artık erken evrede yakalanmakta; bu nedenle sağ kalım oranları giderek artmakta.
Kombine estetik ameliyatlar, yani iki, üç hatta daha fazla sayıda estetik operasyonun aynı seansta yapılması gittikçe yaygınlaşıyor. Kombine ameliyatların avantajı, hastanın her operasyon için ayrı zamanlarda hastaneye yatıp ameliyat stresi ve iyileşme süreci yaşaması yerine hepsini tek bir işlemde geçirmesi. Üstelik bu yöntemle maliyet düşüyor.
Bir yaşındayken trafik kazasında babasını kaybetti. Depremle tanışıp çadırda yaşamaya başladığında dört yaşındaydı. O çadırda çıkan yangında ateş vücudunun neredeyse tamamına değmişti. Saçları, göz kapakları, burnu, kulakları, elleri, bacakları tamamen yanmıştı. Üç yılda tam 15 ameliyat geçirdi. Karnından üretilen yeni deri dokusu, zar ve damarlar altı aylık aralıklarla yüzüne nakledildi. Sıfırdan burun, alt dudak, yanak yapıldı. Sinem küçücük bedeniyle hayata direndi, her defasında ölüme kafa tuttu.
"Transseksüelliği bir hastalık, beni de acıların çocuğu gibi göstereceksen, bu röportajı hiç yapmayalım" dedi Derya telefonda. 31 yaşında, Ankara’da yaşıyor. Bir erkek transseksüel. Dişiden erkeğe dönüşmeden iki çocuk sahibi olmuş. Eşcinsel, lezbiyen, transseksüellerin haklarını korumayı amaçlayan Pembe Hayatlar Derneği’nin kurucularından. Aynı zamanda sosyolog Selin Berghan’ın yeni yayımlanan "Lubunya: Transseksüel Kimlik ve Beden" adlı kitabının 11 kahramanından biri. Derya’yla önce çekinceleri konusunda anlaştık. Sonra geçen mayısta kurdukları dernekte buluştuk. Karşımda bütün önyargılara ilaç gibi gelecek neşeli, sağlam ve zehir gibi akıllı bir insan duruyordu. Bazen esprilerle, bazen bir sosyolog gibi saptamalar yaparak nasıl bir hayat yaşadığını anlattı.