Başbakanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ‘Cilvekuş’ diye seslendiği 14 yaşındaki küçük kızı Hacer Büke Davutoğlu, birlikte çok zaman geçiremedikleri için üzüldüğünü ama babasının bunu telafi etmek için her fırsatta kendilerini aradığını belirterek, “Gözlerimizin içine bakması yetiyor” diyor.
#BaşbakanlıkEski YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Ahmet Davutoğlu'nun Malezya’dan yakın arkadaşı. Özcan, Davutoğlu ile Malezya anılarını anlatırken ''Çok okur ve hiç unutmaz. Birlikte Singapur’a gittik. O arabayı kullanıyordu. Ben de haritaya bakıp yol tarif ediyordum. Bundan sıkıldı. Arabayı kenara çekip, ‘Şu haritaya bir bakayım’ dedi. Haritaya birkaç dakika baktı. Sonra ‘Tamam tarif etmene gerek yok’ dedi. Haritaya bir daha bakmadan gitti modem alacağımız dükkanı buldu'' demişti.
#Başbakanlık2011 seçimlerinde memleketi Konya’dan milletvekili seçilerek, ‘dışarıdan atanmış bakan’ sıfatından kurtulan Davutoğlu’nun yakın çevresine göre bu kadar aktif olmasının nedenlerinden birisi, 1959 yılında doğduğu Torosların eteklerinde kurulmuş sarp kayalıklarla kuşatılmış tipik bir Türkmen kasabası olan Konya-Taşkent’in coğrafyasındaki yaşam mücadelesi.
Yeni Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu (50), zaten uzun süredir bu görevin gerektirdiği yoğun bir tempoyla yaşıyor. İstanbul Bahçelievler’de 40 yıldır aynı evde oturuyor ama çok az uğrayabiliyor evine. Oysa, İstanbul Erkek Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi’ndeyken, aktivitelere katılan sosyal bir genç değil, kitaplara gömülmüş, Batı ve Doğu kültürü arasında bir sentez bulmaya çalışan tipik bir akademisyen adayıydı. İşte Ahmet Davutoğlu’nun Konya’da, Toroslar’ın zirvesindeki Taşkent adlı bir kasabada başlayıp önce gizli, şimdi de resmi Dışişleri Bakanlığı’na uzanan hayatı.